Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, büyük çoğunluğu Harp Okulu mezunu THY pilotlarından oluşan 82 kişinin, “ABD’de devlet garantili kira getirili ev” vaadiyle 6,5 milyon dolardan fazla parasını dolandırıcılara kaptırdığını anlattı.
Barış Pehlivan, “Ev satın alırken nasıl dolandırıldılar” başlıklı yazısında, şunları kaydetti:
“Miami’de yaşayan Cengiz Bayırlı adlı kişinin PIUSA adlı bir şirketi vardı. Bayırlı, özellikle ABD’nin Maryland eyaletinin Baltimore şehrindeki evleri Türk yatırımcılara pazarlamaya çalışıyordu. Evlerin reklamı için Türk ve Amerikan yayın organlarını, keza sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyordu. Yetmiyor, kendisini de ‘Ali Sabancı’nın kuzeni’ olarak tanıtıyordu.
Her şey o kadar kolaydı ki.
Paranızı yatırıp, koltuğunuzdan bile kalkmadan düzenli kira getiren ABD’deki bir evin sahibi olabilirdiniz. Hem her şey de yasal görünüyordu. Öyle ki… Evlerin fotoğraflarından tapu kayıtlarına, noter belgelerinden referanslara kadar her şey ‘garanti’ altındaydı.
Bir de benzer yollarla ev satın alıp, ABD’den dolar üzerinden kirası yatan yakın dostların hikâyelerini duydukça kaçırmak istemiyordunuz bu fırsatı.
Onlarca Türk işte bu yolla ABD’deki 300’den fazla mülkü satın alıp PIUSA adlı şirkete 6 buçuk milyon dolardan fazla para ödemişti.”
Bir süre sonra ABD’den her ay gelen kiraların yatmamaya başladığını belirten Pehlivan, bunun üzerine THY pilotu mağdurlardan birinin, evini görmek ve kiracısıyla tanışmak için ABD’ye gittiğini, fakat tapudaki adreste harabe bir çöp evle karşılaştığını anlattı.
“Anlaşıldı ki aslında herkes kandırılmıştı. Ponzi adı verilen dolandırıcılık sistemiyle, yaşanmayacak evler değerinden çok daha fazlasına Türklere satılıp, kiralanmış gibi gösterildi” diyen Pehlivan, şöyle devam etti:
“Mağdurların çoğu birleşti ve hem Cengiz Bayırlı hem de onun Türk ve ABD ayağındaki ortakları hakkında suç duyurusunda bulundu. Zaman içinde öğrendiler ki Bayırlı hakkında Türkiye’de ‘dolandırıcılık’ suçundan yakalama emri dahi vardı.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın