Abdullah EZİK
Hâlit Ziya Uşaklıgil’in ilk kez 1865 yılında yayımlanan eseri “Nâkil”, yazarın 1893-1895 yılları arasında Fransız edebiyatından yaptığı çeviri hikâyelerle kendi hikâyelerini bir araya getiriyor. Geçtiğimiz günlerde Timaş için Berna Sevindik tarafından yayına hazırlanan eser, toplamda dört ciltten meydana geliyor.
Henüz çocukken Gedikpaşa Tiyatrosu’nda seyrettiği oyunlar vesilesiyle Fransız kültürü ve edebiyatıyla tanışan Hâlit Ziya, döneminin birçok önemli entelektüeli gibi yaşamı boyunca Fransız kültürü ile ilgilenmiş, uzun yıllar farklı Fransız yazarların metinlerini değerlendirerek kimi zamanlar bu metinlerin bir kısmını Türkçeye çevirmiştir. Bu bağlamda rüşdiye yıllarından başlayarak bir çevirmen olarak Fransızcayla ayrıca ilgilenen Hâlit Ziya, özel hocası Auguste de Jaba’nın etkisiyle ilk tercümesini yapar. İlk olarak Jaba’nın yönlendirmesiyle onun önerdiği kitapları Türkçeye kazandıran yazar, daha sonra kendi yolunu bulur ve kendisinin ilgi duyduğu yazarlara yönelir
Gerek bir yazar ve çevirmen gerekse entelektüel olarak Fransız edebiyatını her daim yakından takip eden Hâlit Ziya Uşaklıgil için “Nâkil”, bu ilginin bir bütünü ve yansısı olarak görülebilir. Yazarın kendisi üzerinde derin bir iz bırakan yazarlardan seçtiği ve çevirdiği hikâyeleri bir araya getiren kitap, dünün olduğu gibi bugünün de okuruna birçok şey söylüyor.
Hâlit Ziya Uşaklıgil’in Alphonse Daudet, Guy de Maupassant, Émile Zola, Jules Clarétie, Gustave Dro gibi Fransız edebiyatının önde gelen yazarlarından Türkçeye çevirdiği hikayeler, aynı zamanda kendi döneminde de özel bir karşılık bulur. Tanzimat sonrası başlayan tercüme faaliyetinin iyi örneklerinden biri olarak görülebilecek bu eser, okura Fransız edebiyat ve kültürüne dair de yol haritası olur.
Toplamda dört ciltten meydana gelen “Nâkil”in her bir cüzü farklı yazar ve hikayeleri bir araya getirir. Kitabın birinci cildinde tamamen yabancı yazarlardan yapılan tercümeler yer alır: Birinci ciltte (1893) Emile Zola, Jules Clarétie, Gustave Droz, Guy de Maupassant, François Copée ve Hector Malot’tan Türkçeye aktarılmış sekiz hikaye yer alır. İkinci ciltte (1894) ise Emile Zola, François Coppée, Catulle Mendes, Léon de Tinseau’dan tercüme edilmiş dört hikâyenin yanı sıra Hâlit Ziya’nın da “Leke” ve “Sıdıka” başlıklı iki hikâyesi bulunur. Böylelikle söz konusu iki ciltte Hâlit Ziya, çevirdiği hikâyelerle kendi özgün metinlerini iç içe geçirerek birlikte okurun dikkatine sunar.
Nâkil’in üçüncü cildinde Arsene Houssaye, Léon de Tinseau, Aurélien Scholl, François Coppée ve André Theuriet’den çevirdiği hikâyeleri bir araya getiren Hâlit Ziya, kendisinin “İki Dost” ve “İhtiyarın Bayramı” başlıklı metinlerini de bu cilde ilave eder. Nihayetinde kitabın son cildinde ise yazar/çevirmen, Guy de Maupassant, Alphonse Daudet, Théodore de Banville ve Gustave Droz’un hikâyelerine yer verir. Bu son ciltte yer alan Hâlit Ziya hikâyeleri ise “Mükâfat”, “Halka”, “Çirkin Kız” ve “Canbaz Kız” başlıklarını taşır.
Salt “Nâkil”e yakından bakmak dahi Hâlit Ziya Uşaklıgil’in özellikle Fransız edebiyatı temelli olarak ne tür bir metinsel yaklaşıma dikkat ettiğini görünür kılar. Kitap boyunca Hâlit Ziya birçok yazara ve onların metinlerine yer verirken kimi isimlere daha fazla alan açar. Bu durum onun hangi isimlere dikkat ettiğini ortaya çıkarmakla beraber ne tür bir edebiyattan hoşlandığına dair de fikir verir. Sözgelimi kitapta Guy de Maupassant ve François Coppée’den üçer; Emile Zola, Gustave Droz, Jules Clarétie, Léon de Tinseau, Aurélien Scholl’dan ikişer hikâye yer alırken diğer yazarlar sadece birer hikâye temsil edilir.
Hâlit Ziya Uşaklıgil’in Alphonse Daudet, Guy de Maupassant, Émile Zola gibi Fransız döneminin önde gelen yazarlarından çevirdiği hikâyeleri bir araya getiren “Nâkil”, dünün olduğu gibi bugünün okuruna da Fransız edebiyatında bir yolculuk vadediyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***