Ankara’nın deneyimli gazetecisi Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir araya geldiği Ahlat’ta verdikleri fotoğraflardan yola çıkarak, “Kısa süre öncesine dek AK Parti-MHP ilişkilerinde Erdoğan’ın CHP lideri Özgür Özel’in diyalog teklifine evet demesine ‘Söyleten sensiz’ sitemiyle başlayan gerilim Sinan Ateş cinayeti davasıyla ‘dosya göstermeye’ dek varmıştı. Oysa Erdoğan Ahlat’ta başkanlık ettiği kabine toplantısına Bahçeli’yi de davet ederek ‘ayrı gayrımız yok’ mesajı veriyordu” yorumunu yaptı.
“CHP ve diğer muhalefet partilerinin Erdoğan-Bahçeli arasındaki her sitem her dargınlıktan ümitlenmelerine karşı iktidar tatlı ve bırakmama iradesi kankalığı perçinliyor” diyen Yetkin, CHP’de ise durumun tam tersi olduğuna dikkat çekti.
Yetkin, “CHP’de bir galibiyet hazımsızlığı var. Düşünsenize, anketlerdeki beğeni düzeylerinde Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’ın üzerinde, Özgür Özel bazen üzerinde, bazen hemen altında görünüyor ama gözler hala seçimle Genel Başkanlığı bırakan Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde” dedi.
Murat Yetkin’in yazısı şöyle:
“İsterseniz “bromance” da diyebilirsiniz ama kankalık hukukunda “bir dargın, bir barışık” olmanın yeri olduğunu Erdoğan ve Bahçeli bir kez daha sergiledi. Bu siyasi temelleri olan bir kankalık ve Cumhur İttifakının ötesinde derinlik taşıyor. İktidarı her ne pahasına olursa olsun korumak gibi siyasi bir çıkar ortaklığı var.
CHP ve diğer muhalefet partilerinin Erdoğan-Bahçeli arasındaki her sitem her dargınlıktan ümitlenmelerine karşı iktidar tatlı ve bırakmama iradesi kankalığı perçinliyor.
Erdoğan ve Bahçeli 31 Mart 2024 seçimlerinden mağlubiyetle çıkmalarına rağmen toparlanıp iktidar aracını “yola devam” vitesine takmış görünüyorlar. Ahlat’taki, “kankalık”, “birlik-beraberlik” fotoğrafları bunu gösteriyor. O fotoğrafların durumu kurtarmak amaçlı olduğunu, içten içe suların kabardığını söyleyebilirsiniz, buna ben de kısmen katılıyorum.
Ama CHP’de o da yok. 31 Mart seçimlerinden galibiyetle çıkan CHP’de durum tersine. Bir galibiyet hazımsızlığı var. Düşünsenize, anketlerdeki beğeni düzeylerinde Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’ın üzerinde, Özgür Özel bazen üzerinde, bazen hemen altında görünüyor ama gözler hala seçimle Genel Başkanlığı bırakan Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde.
Kılıçdaroğlu 2023 seçimlerini de parti başkanlığını da kaybetti ama her biri seçim kazanmış diğer üç aday ondan cevaz almak için kapısını aşındırıyor. Çünkü aslında anlaşıp uzlaşabilecekleri halde bırakın “kankalık”sergilemeyi adeta düşman kardeşler gibi birbirlerinin altını oyuyorlar. Buna en yakın örnek Özel’in ayağının kırılması oldu. Özel “FETÖ’cüler çıkardı” diyor ama iştahla köpürtenlerin partideki diğer hizipler olduğunu bal gibi biliyor.
‘CHP’DE ÇELİŞKİLERİ AÇIĞA ÇIKARMAK İÇİN ÖZEL ÇABA VAR’
Tıpkı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği, edeceği söylentilerini iştahla köpürtenlerin AK Parti bünyesinden ve bağlantılı iş çevrelerinden olduığunun bilinmesi gibi. Ama burada konumuz CHP’de bindiği dalı kesen, milyonlarca muhalif seçmen üzerinden hizipçilik oynayanlar. Bu ortamda Murat Sabuncu T24 mülakatında Kılıçdaroğlu’na yeniden CHP başına geçip geçmediğini soruyor Kılıçdaroğlu’da -Özel gibi- “Hayır” demek bir yana Süleyman Demirel’den alıntıyla “Siyasetten çıkış kapısı yoktur” demiş.
Hasan Cemal bunun üzerine Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Özel ve Yavaş’a hitaben “Tarih sizi affetmez” diyen “Açık mektup” yazısını yazdı.
Erdoğan ve Bahçeli Ahlat’te kankalık örnekleri verip iç çalkantıları perdelerken CHP çelişkilerini açığa çıkarmak için özel çaba harcıyor. CHP 100 de değil, artık 101 yaşında ama hâlâ hizipçilik denilen çocukluk hastalığından kurtulamadı.
Özel sık sık “Anketlerde hâlâ birinciyiz” diye övünüyor ama kankalık ruhu yerine “Ben değilsem, olmaz olsun” gidişiyle 31 Mart kazanımlarını heba edip irtifa kaybı gerçeğiyle yüzleşebilir CHP.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***