Giresun’un Doğankent ilçesi Çatalağaç köyü sakinleri ve çevre örgütleri, AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’e ait Alagöz Madencilik’in bölgede tahribat yarattığı ve doğal su kaynaklarını kirlettiği gerekçesiyle eylem yaptı. Çevreye verdiği tahribatla yöre halkını canından bezdiren maden şirketinin, bölgede yarattığı sayısız tahribat ve doğal su kaynaklarını kirletilmesi bölgede yaşayan köylüler tarafından protesto edildi.
Madenin atıklarının ağır metallerle kirlettiği Derindere Batak Deresi mevkiinde bir araya gelen yöre halkı ellerinde pankartlarla yürüdü. Köylüler maden şirketinin yollarına, hayvanlarına, içme sularına, derelerine ve doğaya zarar verdiğini, Giresun Valiliği ve Çevre İl Müdürlüğü’nün, şirkete karşı korumacı davrandıklarını belirterek, mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
‘İÇME SUYU KAYNAKLARI ZEHİRLENİYOR’
Yöre halkı, maden şirketi tarafından köyün yollarının ağır tonajlı araçlarla tahrip edildiğini, yapımı için 2 yıl önce taahhüt verilen tensip bentlerinin tamamlanmadığını, dere sularının maden atıklarını köylerine yaydığını belirtirken, madenin faaliyetleri öncesi kullanılan tüm içme suyu kaynaklarının zehirlendiğini dile getirdi.
Daha önce Iğdır’da görev yapan ve 2020-2023 yılları arasından Giresun Valiliği görevini yürüten şimdiki Manisa Valisi Enver Ünlü tarafından, maden şirketine ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildiğini ifade eden köylüler, konuyu mahkemeye taşıyarak kararı iptal ettirdiklerini, fakat Vali Ünlü’nün AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’ün maden şirketine jet hızıyla yeniden ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verdiğini söyledi.
Maden şirketinin halihazırdaki atık havuzunun tamamen dolduğu ve her an taşabileceği riskiyle karşı karşıya olduklarını söyleyen köylüler, şirketin Giresun’un Doğankent, Çanakçı, Görele ve Tirebolu ilçesine bağlı diğer köyleri de tehdit altına alacak 250 futbol sahası büyüklüğünde yeni atık havuzu yapımı için süreç başlattığını ifade etti.
Köylüler, Giresun Valiliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne defalarca başvuruda bulunduklarını fakat maden şirketine yönelik korumacı bir tavırla karşı karşıya kaldıklarını, seslerini duyurabilmek için başlattıkları protestoları sürdüreceklerini açıkladı.
‘BURAYA AĞIR KİMYASALLAR BIRAKILIYOR’
Çatalağaç köyü sakinleri şunları söyledi:
“-Burası bir kimyasal tesis. Yukarıdan gelen malzemenin sıvının tamamı kimyasal. Burada gözünüzle gördüğünüz kimyasalın nasıl çözündüğünün göstergesidir. Buradaki akan renkli kimyasal büyük olasılıkla demir oksit. Kendilerinin elini süremeyeceği, abdest alamayacağı, içemeyeceği bir suyu bizim doğal havzamıza akıtmaktadırlar. Yıllar önce İliç’te oranın çökeceğini söyledik ve orası çöktü ise burası için de şunu söylüyoruz; buraya ağır kimyasallar bırakılıyor. Bırakmış oldukları bu ağır kimyasallar yıllar sonra burada yaşamı sonlandıracaktır. Bir tek insanları değil, yaban hayatı da yok edecektir. Çevre il müdür biz buradan numuneler alıyoruz temiz çıkıyor diyorsa, gelecek ve bu sudan içecek.
‘BU MADEN HİÇBİR CANLIYI YAŞATMAZ’
-Hayvanlarımız artık buradan suyunu içemiyor. Bizler önceden buradan suyumuzu içer, abdestimizi alırdık. Şu anda burada hiçbir canlı yaşamaz çünkü 7- 8 maden var burada. Bu maden adamı değil, hiçbir canlıyı yaşatmaz.
– Erzincan gibi olmasını istemiyoruz. Köyümüzün yok olmasını istemiyoruz. Burada temiz doğada yaşamak istiyoruz. Bizim hakkımızı elimizden almasınlar.
‘DERELERİMİZ BULANIK AKIYOR’
– İçtiğimiz suların tadı bile değişti. Sularımızın, havamızın, doğamızın kirlenmesini istemiyoruz. Derelerimiz bulanık akıyor, kokuyor. Atık barajını da istemiyoruz. Suları ormanların kenarına atıyorlar, büyütmekte istiyorlar kaldırılmasını istiyoruz. Herkes bu yüzden toplandı.
“Doğamızı kirlettiler, derelerimiz üç senedir bulanık akıyor”
– Doğamızı kirlettiler, derelerimiz üç senedir bulanık akıyor. Doğamıza zarar verdiler, düzgün bir şekilde yapmıyorlar. Madenlerini alsınlar nereye giderlerse gitsinler.
‘HERKESİN ELİ KOLU BAĞLANDI’
– “2022’de her şey Giresun Valiliği görevini yürüten şimdiki Manisa Valisi Enver Ünlü tarafından ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının verilmesiyle başladı. Köylüler konuyu mahkemeye taşıyarak kararı iptal ettirdiler ancak Vali Ünlü yeniden ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verdi. Dolayısıyla iki kere ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildikten sonra herkesin eli kolu bağlandı.
– “Karadeniz gibi bir bölgede yaşıyoruz ancak kendi doğal su kaynaklarımızı bile tüketemiyoruz. İnsanların hayatlarıyla oynamak suyun değerleriyle oynamak kadar kolay olmamalı.
“O CEBİNİ DOLDURACAK ANCAK BİZİM GİDECEK BAŞKA YERİMIZ YOK”
– Suyumuz yok, iki tane değirmenimiz dönmüyor. Mağduruz, sularımız gitti, derelerimiz gitti, balığımız yok. O cebini dolduracak ancak bizim gidecek başka yerimiz yok. O şirket çeker gider ama biz nereye gideceğiz? Biz burada bir zavallı köy sakinlerinden biriyiz. Bizlerin bir geliri yok.
– Derede balıklarımız yüzüyordu, çocuklarımız yüzüyordu biz onları izliyorduk. Biz buralardan odun taşırken bu dereden eğilerek su içerdik. Biz buradan çay demliyorduk. Böyle bir güzellik neden yok olsun?”
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***