AMED – Ermeni sanatçı Aram Tigran’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 15 yıl geçti. Ma Music eğitmenlerinden Neşet Güçmen, Tigran’ın Kürt müziğine katkılarına işaret ederek, “Kürtler onu asla unutmayacak” dedi.
Kürt ve Ermeni müziğinin unutulmaz sanatçısı Aram Tigran’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 15 yıl geçti. “Ortadoğu’nun Bülbülü” olarak da bilinen Ermeni müzisyen Tigran, 1915 Ermeni Soykırımı’nın ardından Amed’den göç etmek zorunda kalan bir ailenin çocuğu olarak 1934’te Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde doğdu. Tigran, henüz 9 yaşındayken ud çalmaya başladı. 20 yaşında ise Kürtçe, Ermenice ve Arapça şarkılar söylemeye başladı.
Tigran, yaşamı boyunca 14 albüm çıkardı ve 250’ye yakın şarkı seslendirdi. 2009 Newrozu’na katılmak için geldiği Amed’de rahatsızlanarak, anjiyo oldu. Tigran, 6 Ağustos 2009’da Yunanistan’da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşti ve 8 Ağustos’ta yaşamını yitirdi.
Tigran’ın vasiyeti, Amed’de defnedilmekti. Ancak Tigran’ın bu talebi “Türkiye vatandaşı olmadığı” gerekçesiyle reddedildi. Tigran’ın naaşı bunun üzerine Brüksel’de defnedildi. Tigran’ın mezarına, Amed’den götürülen toprak döküldü.
Evrensel tarzda müzikle her dinleyenin yüreğinde ayrı bir yer edinmeyi başaran Tigran’ın ezgileri halen halkların dilinde. Tigran’ın Bilbilo, Ay Dîlberê, Te Ez Kal Kirim, Dîlber, Şev Çû, Dîyarbekir, Zimanê Kurdî, Ax Lê Eman gibi şarkıları Kurdistan coğrafyasının bütününde yankılanıyor.
‘HALKLAR TİGRAN’I ÇOK SEVDİ’
Tigran adına Amed’de kurulan ve 2016’ta kayyım tarafından kapatılan konservatuarda müzik eğitimi gören Ma Musıc Center’den Neşet Güçmen, “Onun şarkıları halkın şarkılarıdır. Onun kelimeleri, melodileri halklara çok yakındır. Kürt halkı ve diğer halkların sorunlarını, sevinçlerini, acılarını ve yaslarını anlattığı için Ortadoğu halklarının tamamı Aram Tigran’ı çok sevdi” dedi.
Tigran’ın Ermeni ve Kürt müziğini sentezlediğine dikkati çeken Güçmen, “Bir ekol oldu. Şakiro, Mehmed Arif Cizrawî, Tahsin Taha nasıl bir ekol ise, Aram Tigran da bunlardan biridir. Kürt halkı tarafından bu yüzden çok sevildi” diye konuştu.
‘KÜRTLER TİGRAN’I UNUTMAYACAK’
Güçmen, Aram Tigran’ın isminin verildiği konservatuarın kayyımların hedefi olduğuna işaret ederek, “Sistem ne yaparsa yapsın Kürt müziği ve Kürt sanatı hiç ölmeyecek ve her zaman yaşayacaktır. Çünkü dil yaşamdır. Yaşam sürdükçe dil de kültür de yaşar. İnsanlar dilsiz ve kültürsüz olmaz. Kayyım Aram Tigran Konservatuarı’nı kapatıp bizi işten atınca biz de Ma Music’i kurduk. 8 yıldır da burada eğitimlerimize devam ediyoruz. Aram Tigran müziklerini öğretmeyi sürdürüyoruz” diye kaydetti.
Kürtçeye dönük saldırılarda hep Aram Tigran’ın “Zimanê Kurdî” parçasının akıllara geldiğine dikkati çeken Güçmen, “Babam dengbêjdi. Aram Tigran’ın seslendirdiği ‘Şev çû’ stranını babamdan öğrendim. Ben de bu şarkıyı çocuklarıma, öğrencilerime öğretiyorum. Şarkıcılar ne kadar halka yakın olursa halk o kadar seviyor. Bunun için herkes onun şarkılarını seviyor. Kürtler, Aram Tigran’i asla unutmayacaktır. Kürtlerin kalbinde sürekli yaşayacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***