Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin yeni bir bilgi daha ortaya çıktı. Tetikçi Eray Özyağcı’nın Ankara otobanında bulunan bir yere silahı gömdüğünü, ancak neresi olduğunu hatırlamadığını söylemesi sonrasında Mogan Gölü’nde arama yapıldığı öğrenildi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Ankara’nın Çukurambar semtinde, 30 Aralık 2022’de, bir aracın arkasına saklanan tetikçi Eray Özyağcı tarafından silahla vurularak öldürülmüştü.
ANKA’da yer alan habere göre, olayın aydınlatılmasına yönelik yapılan çalışmalar sırasında Asayiş Şube Müdürü Oben Özbay tarafından Koruma Şube Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, tetikçi Eray Özyağcı’yı olay yerinden kaçıran tutuklu sanık Vedat Balkaya’nın Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan telefon incelemesinde Gölbaşı ilçesi Mogan Gölü Atatürk Sahil Yolu üzerinde bir süreliğine bekleme yaptıklarının anlaşıldığı ve bahse konu suç aletinin Mogan Gölü’ne atılabileceği değerlendirildiğinden dolayı Sualtı Grup Amirliği’nden dalgıç polis ekibine ihtiyaç duyulduğu kaydedildi. Bunun üzerine 1 Ocak 2023’te Mogan Gölü’nde arama yapmak üzere 5 kurbağa adamın görevlendirildiği belirtildi.
Soruşturma dosyasında yer alan tutanakta; bahse konu olay yerinde kıyıya paralel olarak yaklaşık 100 metre uzunluğunda, kıyıdan 15 metre açığa dalış marifeti ile arama faaliyeti yapıldığı, yapılan arama sonucunda ise söz konusu suç aletine rastlanılmadığı belirtildi.
“GÖMDÜĞÜM YERİ HATIRLAMIYORUM”
Soruşturma aşamasında silaha dair bilgi veren tetikçi Eray Özyağcı ise cinayet sonrası Vedat Balkaya ile olay yerinden uzaklaşıp bir başka araca transfer olduktan sonra silahı sakladığını iddia etmiş ve “Ankara ilini pek fazla bilmediğim için güzergahta nerelerden geçtiğini bilmiyorum ancak bir müddet sonra otobana girdiğimizi fark ettim, yaklaşık birkaç saat yol aldıktan sonra aracı durdurmasını söyledim, araçtan tek başıma inerek, çalılıkların olduğu bir yere doğru geçtim olayda kullanmış olduğum GLOCK marka tabanca, bu tabancaya takılı 32’lik şarjör ve normal 15’lik tabancanın kendi şarjörünü, bu şarjörler içerisindeki hatırladığım kadarıyla 35 adet fişeği çalıların altına doğru görünmeyecek şekilde gizledim, bunu yapmamın amacı da daha sonradan buraya gelip almaktı ancak şu an buranın neresi olduğunu kesinlikle hatırlamıyorum, silahı firar gezdiğim için yaklaşık 1 buçuk 2 yıl kadar önce İstanbul ilinden tam yerini ve ismini hatırlamadığım bir şahıstan 50 bin TL karşılığında almıştım. Silahı bıraktıktan sonra hızlı bir sekilde araca geçtim yine İstanbul iline doğru seyretmeye devam ettik” demişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***