– ABD’nin başkenti Washington DC’de düzenlenen NATO zirvesinde Türkiye dahil 32 üye ülkenin ‘imza attığı’ sonuç bildirisi yayımlandı:
* Kiev, demokratik, ekonomik ve güvenlik reformlarıyla ilgili hayati çalışmaları sürdürürken, ittifak, Ukrayna’yı “NATO üyeliği dahil olmak üzere tam Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden geri dönülmez yolda” desteklemeye devam edecek.
* NATO, müttefikler kabul ettiğinde ve koşullar karşılandığında Ukrayna’ya ittifaka katılma davetini gönderebilecek konumda olacak.
* Ukrayna’nın kendi güvenlik düzenlemelerini seçme ve dış müdahale olmadan kendi geleceğine karar verme hakkını tam olarak destekliyoruz. Ukrayna’nın geleceği NATO’dadır. Ukrayna, ittifak ile giderek daha fazla birlikte çalışabilir hale geldi ve siyasi açıdan bütünleşti.
* Müttefikler, Ukrayna’ya gelecek yıl askeri yardım olarak minimum 40 milyar euroluk fon sağlayacak.
* ABD liderliğindeki geçici bir koalisyonun yürüttüğü Ukrayna’ya yönelik askeri teçhizatla donatma ve eğitim koordinasyonunu, NATO devralacak.
‘BELARUS, KUZEY KORE, İRAN VE ÇİN’
* NATO, Rusya’nın sorumsuz nükleer söylemini ve Belarus’ta nükleer silah konuşlandırması dahil olmak üzere zorlayıcı nükleer sinyallerini kınıyor.
* Müttefikler, “riski azaltmak ve gerilimi önlemek” amacıyla Moskova ile iletişim kanallarını sürdürme istekliliğini devam ettiriyor.
* Rusya’yı, Moldova Cumhuriyeti ve Gürcistan’da onların rızası olmadan konuşlanan tüm güçlerini geri çekmeye çağırıyoruz.
* Tüm ülkelere Ukrayna Savaşı’nda Rusya’ya hiçbir şekilde yardım etmeme çağrısı yapıyoruz. Belarus, Kuzey Kore, İran ve Çin başta olmak üzere Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını kolaylaştıran ve dolayısıyla uzatan herkesi kınıyoruz.
ÇİN’E ‘RUSYA’YA HER TÜRLÜ MADDİ-SİYASİ DESTEĞİ DURDUR’ ÇAĞRISI
* Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının “kesinlikle kolaylaştırıcısı” olan Çin, Avrupa-Atlantik güvenliğine sistematik zorluklar yaratmaya devam ediyor.
* Çin’i, Rusya’nın savaş çabalarına yönelik tüm maddi ve siyasi desteği durdurmaya çağırıyoruz.
* Uzay kabiliyetleri ve nükleer cephaneliğinin hızlı genişlemesinden endişe duyduğumuz Çin’i stratejik risk azaltma görüşmelerine katılmaya çağırıyoruz.
BATI BALKANLAR VE KARADENİZ VURGUSU
* Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgeleri ittifak açısından stratejik öneme sahip. Onların güvenliğine ve istikrarına güçlü bir şekilde bağlıyız. Reformları, bölgesel barışı ve güvenliği desteklemek ve hem devlet hem de devlet dışı aktörlerin oluşturduğu dezenformasyon, hibrit ve siber tehditler de dahil olmak üzere kötü niyetli etkilere karşı koymak amacıyla Batı Balkanlar ile siyasi diyaloğumuzu ve pratik işbirliğimizi geliştirmeye devam edeceğiz… NATO’nun Batı Balkanlar’daki angajmanının devam etmesine kararlıyız.
‘MONTRÖ SÖZLEŞMESİ İŞİMİZE GELİRSE’
* Müttefiklerin Karadeniz bölgesinde güvenliği, emniyeti, istikrarı ve seyrüsefer özgürlüğünü korumaya yönelik bölgesel çabalarına, uygun olduğu takdirde 1936 Montrö Sözleşmesi’nin aracılığı da dahil olmak üzere, sürekli desteğimizi yeniden teyit ediyoruz. Kıyıdaki üç müttefikin Karadeniz Mayına Karşı Tedbirler Görev Grubu’nu faaliyete geçirmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bölgedeki gelişmeleri daha fazla izleyip değerlendireceğiz ve güvenliğimize yönelik tehditlere ve bölgedeki ortaklarımızla daha yakın işbirliğine yönelik potansiyel fırsatlara özellikle odaklanarak durumsal farkındalığımızı artıracağız. NATO, bu bölgede ilgili ülkelerin Avrupa-Atlantik hedeflerini desteklemektedir.
‘HİNT-PASİFİK DE BİZİM MESELEMİZ’
* NATO açısından önemi taşıyan Hint-Pasifik’teki gelişmeler Avrupa-Atlantik güvenliğini doğrudan etkiliyor. İttifak, Ukrayna’ya destek ve siber savunma da dahil olmak üzere Asya-Pasifik ortaklarıyla işbirliğini geliştirecek.
* İttifak, Entegre Hava ve Füze Savunması’nı güçlendirerek tüm hava ve füze tehditlerine karşı caydırıcı olacak ve savunma yapacak.
* NATO, nükleer caydırıcılık misyonunun güvenilirliği, etkinliği, emniyetini sağlamak için gerekli tüm adımları atmaya kararlı.
* NATO ile AB arasındaki işbirliği, Ukrayna bağlamında daha önemli hale gelirken, ittifak, daha güçlü ve daha kabiliyetli bir Avrupa savunmasının değerini tanıyor.
* Tutarlı, tamamlayıcı ve birlikte çalışabilen savunma yeteneklerinin geliştirilmesi ve gereksiz teksirlerden kaçınma, Avrupa-Atlantik bölgesini daha güvenli hale getirmenin anahtarı.
NATO zirvesi sonuç bildirisinde Ortadoğu ve Afrika bölümlerine de yer verildi, ama Filistin ve Gazze anılmadı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın dün evsahibi sıfatıyla Beyaz Saray’da üye ve davetli ülkelerin liderleri için akşam yemeği vermesinin ardından bugün NATO zirvesinin kapanış gününde Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda, Güney Kore ve Avrupa Birliği’nden liderlerle güvenlik sorunları ve işbirliğinin tartışıldığı oturum düzenlenecek. (Reuters, AA, Dış Haberler)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***