Çok sayıda ülke aşırı sıcaklarla boğuşmaya devam ederken, dünya genelinde 21 Temmuz Pazar günü, yakın tarihin en sıcak günü olarak kayıtlara geçti. Avrupa Birliği’ne bağlı İklim Değişikliği Gözlemleme Ajansı’ndan (Copernicus) Salı günü yapılan açıklamada, bunun, son birkaç yıl içinde kırılan bir başka sıcaklık rekoruna işaret ettiği belirtildi.
EuroNew’un haberine göre; Copernicus’un ön verileri, pazar günü küresel ortalama sıcaklığın 17.09 santigrat derece olduğunu ve geçtiğimiz yıl 6 Temmuz’da kırılan rekoru 0.01 derece geçtiğini gösteriyor. Hem pazar günkü hem de geçen yılki rekor, 2016’da kırılan ve sadece birkaç yıllık olan 16.8 derecelik bir önceki rekoru geride bıraktı.
İnsan kaynaklı iklim değişikliği olmasa, sıcaklık rekorları bu kadar sık kırılmaz, yeni soğuk rekorları da en az sıcak rekorları kadar sık kaydedilirdi. Copernicus Direktörü Carlo Buontempo yaptığı açıklamada, “Gerçekten şaşırtıcı olan, son 13 ayın sıcaklığı ile önceki sıcaklık rekorları arasındaki farkın ne kadar büyük olduğu,” dedi. “Şu anda gerçekten keşfedilmemiş bir bölgedeyiz ve iklim değişikliği devam ettikçe, önümüzdeki aylar ve yıllarda yeni rekorların kırıldığını göreceğiz.”
PAZAR GÜNÜ HAVA NEDEN BU KADAR SICAKTI?
Copernicus’a göre, 2024 yılı son derece sıcak geçerken, pazar gününü rekora taşıyan, Antarktika’da her zamankinden çok daha sıcak geçen kış oldu. Geçtiğimiz yıl temmuz ayının başında sıcaklık rekoru kırıldığında da güney kıtasında aynı durum söz konusuydu.
Öte yandan, pazar günü sadece Antarktika daha sıcak değildi. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Kaliforniya eyaletinin iç kesimleri 40 dereceye yaklaşan sıcaklıklar nedeniyle kavruldu ve ABD’nin batısında iki düzineden fazla yangının çıkmasına neden oldu. Aynı zamanda Avrupa da yazın başlamasından bu yana sıcak hava dalgasıyla mücadele ediyor.
Berkeley Earth’te iklim bilimci olan Zeke Hausfather, 2024’ün 2023’ü geçerek en sıcak yıl olarak kayıtlara geçme ihtimalinin yüzde 92 olduğunu belirterek, “Rekor kıran 13 ayın hemen ardından gelen bu durum, kesinlikle endişe verici bir gösterge,” dedi. Temmuz ayı genellikle küresel olarak yılın en sıcak ayı; çünkü Kuzey yarımkürede daha fazla kara olduğu için buradaki mevsimsel modeller küresel sıcaklıkları yönlendiriyor.
Copernicus kayıtları 1940 yılına kadar uzanıyor ancak ABD ve İngiltere hükümetleri tarafından yapılan diğer küresel ölçümler daha da geriye, 1880 yılına kadar gidiyor. Çok sayıda bilim insanı, ağaç halkaları ve buz çekirdekleri ile birlikte bunları da dikkate alarak, geçtiğimiz yılki rekor seviyelerin gezegenin yaklaşık 120.000 yıldır gördüğü en sıcak seviyeler olduğunu ifade ediyor. Öte yandan, 2024’ün ilk altı ayı bu rekorları bile geride bıraktı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE EL NİÑO HAVA DURUMUNU NASIL ETKİLİYOR?
Bilim insanları aşırı sıcaklardan çoğunlukla kömür, petrol ve doğal gaz kaynaklı iklim değişikliğini ve hayvancılığı sorumlu tutuyor. Diğer faktörler arasında ise Orta Pasifik Okyanusu’nun doğal El Nino sıcakları yer alıyor. Azaltılmış deniz yakıtı kirliliği ve muhtemelen denizaltı volkanik patlaması da bir miktar ek sıcaklığa neden oluyor ancak bunların ısıyı hapseden sera gazları kadar önemli olmadığı ifade ediliyor.
El Nino’nun yerini kısa süre içinde soğuyan La Nina’ya bırakması muhtemel olduğundan Hausfather, 2024’te aylık rekorların kırılmasına şaşıracağını ancak yılın sıcak başlamasının yine de geçtiğimiz yıldan daha sıcak geçmesi için yeterli olacağını söyledi. Copernicus ekibinde yer almayan Kuzey Illinois Üniversitesi’nden iklim bilimci Victor Gensini ise pazar günkü rekorun kayda değer olduğunu ancak son birkaç yılın önceki rekorlardan çok daha sıcak olmasının çok daha şaşkınlık verici olduğunu söyledi.
“BU, KESİNLİKLE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN PARMAK İZİ”
Pennsylvania Üniversitesi’nden iklim bilimci Michael Mann ise bu yıl ve geçtiğimiz yılki en yüksek değerler arasındaki farkın çok küçük olduğunu ve Avrupa iklim ajansının bunu desteklemesine şaşırdığını belirtti. Mann bir e-postasında, “Tek tek günler için mutlak sıcaklıkları asla karşılaştırmamalıyız,” dedi.
Öte yandan, Gensini bir röportajında, “Evet, bu, küçük bir fark ancak Copernicus verilerinin 1940’ta başlamasından bu yana 30.500’den fazla gün yaşandı ve bu hepsinin en sıcağı,” ifadelerini kullandı. Texas A&M Üniversitesi’nden iklim bilimci Andrew Dessler, “Önemli olan şu, atmosfere sera gazı saldığımız sürece ısınmanın devam edecek olmasın ve bugün bunu büyük ölçüde durduracak teknolojiye sahip olmamız. Eksik olan şey siyasi irade,” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***