Geoffroy VAN DER HASSELT / AFP
ENSAR NUR | TR724 STRAZBURG
Fransızlar dün akşam sürpriz seçim sonuçlarının ardından büyük sevinç yaşadı. Aşırı sağı yenmiş olmanın verdiği rahatlama meydanlarda coşku ile kutlanırken, güneşin doğmasıyla birlikte Avrupa basınının aklında tek bir soru var: Birbirine yakın güçte 3 farklı siyasi bloktan oluşan yeni mecliste, hükümet nasıl kurulacak?
Fransa’da aşırı sağ hükümeti ihtimali korkusuyla geçen bir ayın ardından, dün akşam gelen sonuçlar büyük sevince neden oldu. Fransızlar, “Cumhuriyet cephesi” oluşturarak aşırı sağa karşı baraj yapmayı başarırken; sol ittifak Yeni Halk Cephesi birinci, Macron’un Merkez ittifakı Birlikte ikinci ve Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi ise üçüncü oldu.
Ender rastlanan bir sonuçla birinci tur ve ikinci tur arasında ciddi bir fark oluşurken, aşırı sağı engellemek için uygulanan stratejilerin başarılı olduğu görüldü. Aynı zamanda Fransızların alışılagelmişin üzerinde sandığa gitmesi de olası bir aşırı sağ hükümetinin önüne geçti. İkinci turda katılım oranı yüzde 67 ile 1997’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Meclis’te zor aritmetik: Hükümet kuracak çoğunluk yok
Öte yandan, Marine Le Pen’in partisi çoğunluğu elde edemese de sadece 2 yılda milletvekili sayısını 89’dan 143’e çıkardı. Denklemin diğer tarafında, sol ittifak da milletvekili sayısını 133’ten (en az) 182’ye yükseltmeyi başardı.
Seçimlerden önce Meclis’te çoğunluğu elinde tutan Macron’un merkez kampı ise ciddi anlamda kan kaybetti; ancak 168 vekil ile aşırı sağın önünde ikinci en güçlü politik blok olarak kalmayı başardı.
577 sandalyeli Ulusal Meclis’te mutlak çoğunluk 289 vekille sağlanabiliyor. Ancak mevcut tabloda hiçbir blok ve müttefikleri bu sayıya ulaşamıyor.
Kırmızı: Sol ittifak / Sarı: Merkez (Macron grubu) / Mavi: Cumhuriyetçiler (Sağ parti) / Lacivert: Ulusal Birlik (Le Pen)
Ortaya çıkan bu tablo ise, pazartesi sabahından itibaren yeniden endişeye yol açtı. Hiçbir grubun çoğunluğu alamamış olması ve birbiriyle uzlaşması zor bloklar arasında bir koalisyon ihtimalinin oldukça düşük olması, Fransa’yı kimin yöneteceği konusunda bir belirsizlik atmosferi oluşturdu.
Avrupa’nın diğer ülkeleri geniş spektrumda koalisyonlar ile yönetilmeye alışık olsa da, Fransa siyaseti şu ana kadar bu tarz koalisyonlar ile yönetilmedi. Gruplar arasındaki sert çekişmeler de bu şekilde kurulacak olası bir koalisyon hükümetinin uzun sürmeyeceğini gösteriyor.
Emmanuel Macron, istifasını sunmak üzere Elysee’ye gelen Başbakan Gabriel Attal’dan biraz daha görevde kalmasını isterken, sol ittifak üzerinde uzlaşabilecekleri bir başbakan adayı sunmak için görüşmelere başladı.
Fransız gazeteleri, pazartesi sabahı çoğunlukla sürpriz sonuçları manşetlerine taşıdı. Seçimleri yakından takip eden Avrupa basını ise oluşan belirsizlik atmosferine odaklandı.
“E şimdi ne yapıyoruz?” Fransız Le Parisien gazetesinin 8 Temmuz sayısının manşeti.
Avrupa basını seçim sonuçlarını böyle gördü: Aşırı sağ yenildi ama…
AFP tarafından derlenen gazete manşetlerinde Fransa’da hükümet kurma sürecinde yaşanacak “kaos” ve “belirsizliğe” vurgu yapılıyor.
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt, “Bu şaşırtıcı seçim sonucu, Avrupa Birliği’nin ikinci büyük ekonomisinin çok zor bir hükümet oluşumuyla karşı karşıya olduğu gerçeğini değiştirmiyor” dedi.
Gazete, “Macron 2027’ye kadar cumhurbaşkanı ama hükümeti kimin yöneteceği belli değil” diye ekledi.
Muhafazakar Frankfurter Allgemeine Zeitung, “Fransa ve onunla birlikte Avrupa istikrarsız bir döneme giriyor” diyor ve “aşırı uçlara bağımlı ve her an düşebilecek kırılgan hükümet koalisyonları” ihtimalini dile getirdi.
Sol-liberal Berlin gazetesi TAZ, “Aşırı sağ başarısız oldu, asıl mesele bu” dedi ve hükümet kurma sürecinin zorluğuna dikkat çekti: “Ama parlamento kilitlenmiş durumda, hiçbir taraf çoğunluğa sahip değil, sol bile”.
İspanya’nın önde gelen gazetelerinden El Pais, Marine Le Pen’in aşırı sağını engellemeye çalışan “sol ve Macronizm kordonunun” başarısını övdü. Muhafazakâr ABC gazetesi ise “Halk Cephesi kazandı ve Macron için yeni bir sorun teşkil ediyor” yorumunu yaptı.
İngiliz Times gazetesine göre Fransa “siyasi kaosa sürüklendi” ve “seçmenler ülkeyi kimin yönettiğini bilmiyor”.
“Fransa dün (Pazar) siyasi bir uçuruma doğru oy kullandı” diyen muhafazakar Daily Mail gazetesi, “sonucun düzensizlik, kaos ve zayıf hükümet getirecek bir tarif” olduğunu iddia etti.
Sol görüşlü The Mirror ise RN’nin üçüncü sırada yer almasını manşete taşıdı: “Fransa, partilerin seçim mücadelesinde birleşmesiyle Rassemblement National’ın iktidara gelme ‘felaketinden’ kaçındı”.
İsveç’in önde gelen liberal gazetelerinden Dagens Nyheter, Cumhurbaşkanı Macron’un sol ittifakın önerdiği reformların neredeyse tamamına karşı çıkması nedeniyle Fransa’nın siyasi “felç” tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu yazdı.
Ilımlı muhafazakâr Svenska Dagbladet gazetesi “Dünya rahat bir nefes aldı” manşetini atarken, “Rassemblement National iktidardayken, durum Fransa ile Avrupa kurumları arasında kaotik bir savaşa dönüşebilirdi” dedi.
İtalyan gazeteleri, Fransa seçim sonuçlarını manşetlerine taşıdı.
Tiziana FABI / AFP
İtalya’nın önde gelen gazetelerinden Il Corriere della Sera’nın manşetinde, “Fransa solda, Le Pen yenildi” ifadelerini kullandı. “Büyük katılım anketlerle çelişti” diyen Milano gazetesi, yine de “iktidar çoğunluğunun doğuşunu çevreleyen belirsizlikler” konusunda endişeli olduğunu belirtti.
Torino’da yayımlanan La Stampa gazetesi “Fransa’da kaos” başlığını atarak “hiç kimsenin hükümet kuracak çoğunluğa sahip olmadığını” belirtti.
Sol görüşlü La Repubblica gazetesi ise “Fransız Devrimi” manşeti ile çıktı. Gazete, “Demokratik cephe Cumhuriyeti uyandırıyor, Le Pen yenildi” diyerek sonucu sevinçle karşıladı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***