Yerel yetkililer 2 milyondan fazla kişinin açlıkla karşı karşıya olduğunu söylerken, BBC Tigray bölgesindeki krizden en ağır etkilenen yerlere özel erişim elde etti ve bölgenin şu anda yüzleştiği acil durumun boyutlarını tam anlamıyla yansıtmak için uydu görüntülerini inceledi.
Çiftçilerin mevsimsel yağmurları yakalamak için ekim yapmak zorunda olduğu Temmuz ayı gıda güvenliği için kritik önemde.
Tespit etiğimiz uydu görüntüleri, geçen yıl yağmur alınamaması yüzünden baraj göllerinin ve sulanmasına yardımcı oldukları tarım topraklarının kuruduğunu gösteriyor. Çiftçilerin bu yılın ilerleyen aylarında iyi bir mahsul alma umudu olabilmesi için mevsimsel yağmurlarla dolmaları gerekiyor.
Aşağıdaki görüntüler bölgenin başkenti Meleke’nn 45 kilometre kadar kuzeyindeki Korir Barajı ve gölüne ait.
Mikro baraj diye bilinen yapay bariyerli küçük göl Haziran 2023’te çekilen ilk fotoğrafta net bir şekilde görülebiliyor. Barajın arkasında gölün suladığı verimli topraklar var.
Bu tür sistemler, buğday, sebze ve bölgede yoğun bir şekilde ekilen tahıl ürünü süpürge darısı gibi ürünler yetiştiren 300’den fazla çiftçiye destek olabiliyordu.
Haziran 2024’te çekilen alttaki fotoğraf ise baraj gölünü ve boş ve kavrulmuş tarlaları gösteriyor.
Yeterli yağış olmadan sulama sistemi çalışamıyor ve çiftçiler toprakla hayatlarını sürdüremiyor.
Domates, soğan ve süpürge darısı yetiştiren Demtsu Gebremedhin “Barajımızda su olmasa da topraklarımız bir yere gitmeyecek. Vazgeçmeyeceğiz ve umuyoruz çiftçiliğe geri döneceğiz” diyor.
Gıda ve güvenlik
Tigray bölgesinde nüfusun 6 ile 7 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
2022 sonuna dek bölge Tigray güçlerini federal hükümet ve müttefikleriyle karşı karşıya getiren acımasız bir savaşa sahne oldu.
Çatışmalar, açlık ya da sağlık hizmetlerine erişim yokluğu nedeniyle yüz binlerce kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Evlerinden olanlara sığınak ve insani yardım sağlanması için onlarca kamp kuruldu.
Savaş bitti ama çok azı evlerine geri dönmeyi tercih etti. Büyük çoğunluğu gıda yardımına bağımlı bir halde, kamplarda kaldı. Çünkü yağış olmaması ekecek ve yiyecek gıdaları olmaması anlamına geliyor.
Bu kamplardan biri Korir Barajı’nın 300 kilometre batısındaki Shire kasabası yakınlarında. BM’nin kurduğu kampta 30 binden fazla kişi kalıyor.
Uydu fotoğraflarında görülen mavi çadırlar Uluslararası Göç Örgütü (IOM), beyaz çadırlar da BM mültecilere yardım kuruluşu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından verildi.
Tsibktey Teklay kampta beş çocuğuna bakıyor. Kocası savaşta öldü.
Teklay, “Hayvanlarımız vardı. Kışın hasat yapardık. Kısaca yaşamımız çok iyiydi. Şimdi hiçbir şeyimiz yok” diyor.
Para kazanabilmek için kampta yemek pişiriyor ve el işleri yapıyor, ancak çocuklarından bazıları dilenmek zorunda kalmış.
“Umarım toprağımı geri verirler. Bizim toprağımızda yetişen yiyecekler gıda yardımından daha iyi. Umarım memleketimize dönebiliriz, çocuklarımız çalışabilir ya da okula gidebilir. Umarım buradaki sefil yaşamımızdan sonra, onların gelecekleri iyi olur.”
Yetersiz beslenen çocuklar
BBC, Shire’ın 20 kilometre güneyindeki Endabuguna kasabasında bulunan hastanedeki doktorlarla konuştu. Doktorların kaygıları büyüyor.
Hastanenin Başhekimi Dr. Gebrekristos Gidey “Son aylarda artan sayıda çocuk tedavi ettik” diyor.
20 yaşındaki Abeba Yeshalem’in yetersiz beslenme nedeniyle erken doğum yaptığını söylüyor.
Abeba da, “Kocam okumak için uzağa gitti ve beni tek başıma bıraktı. Bana mali yönden destek çıkamadı. Kendimi ve bebeğimi beslemek için yeterli gıdam yok” diyor.
Hastanede tedavi görenler sadece kamplarda yaşayan çocuklar değil. Yakınlardaki kasabalardan gelenler de var.
Dr. Gebrekristos, “İhtiyacı olan herkese bakacak kaynaklarımız yok” diyor.
Yağmuru beklerken
Tigray’deki Felaket Risk Yönetimi Komisyonu Başkanı Dr. Gebrehiwet Gebregzabher bölgenin “zirve açlık mevsimi” diye bilinen yılın en kritik dönemiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Geleneksel olarak kaynakların azaldığı ve Ekim’de hasat için tahıl ekimi yapılması gereken bir dönem.
BBC’ye konuşan doktor, “Açlık riskiyle karşı karşıya olan 2,1 milyon kişi var. 2,4 milyon kişi de belirsiz yardım tedarikine bağımlı” diyor.
Etiyopya Meteoroloji Kurumu’ndan alınan veriler geçen yıl yağmur alınamamasının ortaya çıkardığı sonuçları gösteriyor.
Tigray’in kuzey bölgeleri ve komşu Afar bölgesi kuraklık yaşıyor.
Etiyopya’nın güneyindeyse aşırı yağmur tarım ve hayvancılığa zarar verdi.
Tigray’in büyük bir bölümünde Ocak ve Şubat’taki yağış da normalin altındaydı, ancak bazı yerlerde Mart ayında durum düzeldi.
Siyasi gerilimler
Tuts Üniversitesi’ndeki Dünya Barış Vakfı’nın Genel Direktörü Alex de Waal, krize çok az ilgi gösterildiğini söylüyor ve açlığın “karanlıkta, sezdirmeden yaklaştığı” uyarısında bulunuyor.
Alex de Waal, “Açlık insan eliyle ortaya çıkıyor ve buna neden olanlar kanıtları ve oynadıkları rolü saklıyor” diyor.
De Waal şu andaki durumun 1984’te bir milyon kişinin öldüğü feci açlıkla benzerlikler gösterdiğini söylüyor:
“1984’te Etiyopya hükümeti dünyanın ülkedeki devrimin parlak, yeni bir bolluk çağı getireceğine inanmasını istiyordu. Yabancı bağışçılar da BBC haberlerinde ölen çocukları görene kadar açlık uyarılarına inanmayı reddettiler.”
Yardım kuruluşları bir dizi faktörü temel alarak Etiyopya’nın karşılaştığı krizin boyutlarını haritalandırdı. Bunlara yağmayan yağmurlar, süregiden güvensizlik ve yardım dağıtımlarına erişim azlığı dahil.
Açlık Erken Uyarı Sistemleri Şebekesi (Fews Net) Tigray ile birlikte komşu Afar ve Amhara bölgelerini acil durumla karşı karşıya kalan yerler olarak tanımlıyor.
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki federal yönetimse bu kritik gıda sıkıntı uyarılarına karşı çıkıyor.
Etiyopya Ulusal Felaket Risk Yönetimi Komisyonu’nun başındaki Shiferaw Teklemariam BBC’ye yaptığı açıklamada, resmi değerlendirmelere dayanarak “Tigray ya da Etiyopya’nın başka yerinde yaklaşan bir açlık tehlikesi olmadığını” söyledi.
Teklemeriam ayrıca, yetkililerin ülkenin karşılaştığı zorlukları çözmek için “ellerinden geleni yaptığını ve “en çok yardıma ihtiyaç duyanların” öncelik olmaya devam edeceğini belirtti.
Etiyopya ve yardım kuruluşları arasındaki ilişkiler, BM’nin Tigray’deki savaş sırasında bölgeye gıda yardımının engellendiği iddiası nedeniyle son yıllarda gergin.
2021’de federal hükümet Tigray’de açlık iddialarını reddetmiş ve üst düzey yedi BM çalışanını “ülkenin içişlerine karıştıkları” gerekçesiyle sınır dışı etmişti.
Geçen yıl Haziran ayında da BM Gıda Programı ve ABD Uluslararası Kalkınma Kurumu (USAID), hükümetin ve askeri yetkililerin insani yardımları çaldıklarına dair kanıt bulduklarını söyleyerek, Etiyopya’ya tüm gıda yardımlarını askıya almıştı. Yardıma Kasım ayında devam edilmeye başlanmıştı.
Ayrıca durumun ciddiyeti konusunda Etiyopya’da da görüş ayrılıkları var.
Şubat ayında Etiyopya ombudsmanının aralarında Tigray’in de bulunduğu yerlerde yaklaşık 400 kişinin öldüğünü açıklamasından sonra, Başbakan Abiy Ahmed “Etiyopya’da açlıktan ölen kimse yok” demişti.
Alex de Waal “nakit sorunu yaşayan ve tartışmalardan kaçınmak isteyen” yardım kuruluşlarının şu anda yaşanan krize tepki vermekte yavaş kaldıklarını söylüyor.
USAID’in bir sözcüsü BBC’ye yaptığı açıklamada “Etiyopya hükümetine ve diğer bağışçılara, en çok tehdit altındakilerin insani ihtiyaçlarının karşılanması için yardımları artırma çağrısı yapmaya devam ettiklerini” söyledi.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***