Türkiye’de maaşların yüksek enflasyon karşısında erimesinin ardından emekliler, gelirlerinde iyileştirme bekliyordu. Ancak DİSK/Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından açıklanan açlık sınırı 19 bin 44 lira olmasına rağmen iktidarın hamlesi hayal kırıklığı yarattı. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, dün yaptığı açıklamada, en düşük emekli aylığının 10 bin TL’den 12 bin 500 TL’ye çıkarılacağını açıkladı.
İktidarın belirlediği maaş “zammına” tepki gösteren emekliler, Eskişehir’de yürüyüş düzenledi. Tüm Emeklilerin Sendikası, DİSK Emekli Sen ve KESK Eskişehir Şubeleri Köprübaşı’ndan Yediler Parkı’na yürüyerek emeklilere yapılan zamları protesto etti.
‘Sefalete teslim olmayacağız’ çağrısıyla düzenlenen yürüyüşe CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, CHP Eskişehir Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal ve sivil toplum kuruluşları destek verdi. ‘Geçim yoksa seçim olsun’, ‘sefalete teslim olmayacağız’, ‘insanca yaşamak istiyoruz’ sloganlarıyla yürüyen yüzlerce kişi, ellerindeki boş tencere ve tavalarla eyleme katıldı.
‘TASARRUF YAPMASI GEREKEN SİZSİNİZ’
Yürüyüşün ardından konuşan Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, şunları söyledi:
“Her zaman olduğu gibi tasarruf genelgeleri yayınlayarak bize yine yokluğu, yoksulluğu dayattıkça öbür taraftan bir avuç sermayedarın daha da zengin olması için yeni uygulamalar gündeme getiriyorlar. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası BES-AR’ın açıklamalarına göre açlık sınırı 25 bin lirayı geçti, yoksulluk sınırı 70 bin lirayı geçti. Şu anda açıklanan 12 bin 500 liralık emekli maaşı açlık sınırının yarısının altında. Böylesine koşullarda bize tasarrufu dayatıyorlar. Halbuki tasarruf yapması gereken kendileri. Maliye Bakanı esasında açıkça sermayeden yana patronlardan yana olduğunu gösterdi. Özellikle ülkeyi yöneten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek değil. Ülkeyi yöneten belli. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylemediği hiçbir şeyi yapmaları mümkün değil. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sadece Cumhurbaşkanının emir kuludur ama ülkemize bizlere bir kurtarıcı olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Onun için diyoruz ki, sefalete teslim olmayacağız.”
‘KÖLELİĞE UYUM PROGRAMINI HALKA DAYATIYORLAR’
KESK Eskişehir Şubeler Platformu Sözcüsü Sertaç Durdu ise şunları söyledi:
“Kamu emekçileri ve emekliler olarak bugün ülke genelinde alanlardayız. Alanlardayız çünkü bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi verenler olarak tarihimizin en karanlık, en zorlu süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Alanlardayız çünkü bu ülkede yıllardır kamu emekçisi, işçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile milyonlar olarak her geçen gün daha fazla yoksullaştırılıyoruz. Üstelik iktidar da artık bunu saklama gereği duymuyor. Hatırlayalım; döviz kuru, enflasyon rekor üstüne rekor kırmaya başlarken dönemin Maliye Bakanı çıkıp aynen şöyle demişti; ‘bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor’. Bu sözler mevcut sistemde kimlerin baş tacı edildiğini, kimlerin ise yok sayıldığının açık bir itirafı olarak tarihe geçmiştir. Evet, çarklar yıllardır dönüyor ama o çarklar halkı, emekçileri, yoksullaştırmak, işsiz bırakmak, bir avuç zengini daha zengin etmek için dönüyor. Çarklar düşük gösterilen TÜİK enflasyonu ile halkın, emekçilerin cebinden alıp bir avuç patrona, yandaşa aktarmak için dönüyor. Dolayısıyla tekrar altını çiziyoruz; yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin kısa vadede de orta vadede de uzun vadede de tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere ve halka dayatılan köleliğe ve yoksulluğa uyum programdır.
‘ÖLÜME DOĞRU GİDİYORUZ’
DİSK Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç ise, “Yıllardır emeklilerin ölüm sınırına doğru gittiğini göre göre bağıra bağıra üç maymunları oynayan yönetim hiçbir zaman sesimize kulak vermedi. Düşünün ki 10 bin lira ile geçinmeye çalışıyoruz. Aslında kök aylık diyoruz. Kök aylık öldürür, kök hücre yaşatır diyoruz. Gerçekten ölüme doğru gidiyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza harçlık veremiyoruz, yardım edemiyoruz. Eskiden bir emekli, emekli ikramiyesiyle ev, araba alabiliyordu, insan gibi yaşıyordu. Kenara kefen parası koyabiliyorduk. Şimdi maalesef 10 bin lira geçinmeye çalışıyoruz” dedi.
Kaynak: ANKA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***