15 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangınların çıktığı Diyarbakır ve Mardin’deki köylerin iki gün önce “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesi yöre halkını sevindirse de, yardımlar yetersiz bulundu. Mağdurlara göre, zararların karşılanması için gönderilen 55 milyon TL bir köyün zararını bile karşılamıyor.
Çınar İlçesine bağlı Köksalan mahallesinde 20 Haziran’da başlayan yangın, Köksalan ve Bağacık mahalleleri ve Mardin’in Mazıdağı ilçesi Yücebağ ve Yetkinler mahallelerinde can kayıplarına ve milyonlarca lira maddi hasara neden olmuştu.
VOA Türkçe’nin ziyaret ettiği ve iki kişinin hayatını kaybettiği Köksalan mahallesinde yangından 20 gün geçmesine rağmen hâlâ ağıt sesleri yükseliyor. Buğdaycı ailesi, yangında kaybettikleri Ubeydullah Buğdaycı ve Abdurahman Buğdaycı için gözyaşı döküyor.
Çobanlık yapan Ubeydullah Buğdaycı geride dul bir eş ve dört çocuk bıraktı. Abdurrahman ise çobanlık yapan amcasını kurtarmak isterken öldü. İki kayıpla birlikte köyde milyonlarca lira maddi zarar meydana geldi. Zararlarını nasıl karşılayacaklarını kara kara düşünen köylülerin beklediği haber Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) geldi.
AFAD yangınların etkilediği yerleşimleri 8 Temmuz’da “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan etti.
AFAD’ın resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“20 Haziran 2024’te Diyarbakır ilimizin Çınar ilçesi ve köyleri ile Mardin ilimizin Mazıdağı ilçesi ve köylerinde etkili olan yangınlar sonucu 15 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, tarım alanları ve hayvanlar zarar görmüştür. Diyarbakır ve Mardin’de yaşanan zirai alan yangınları sonrasında bölge, “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmiş olup, Devletimizin tüm imkanları hızla seferber edilmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarının ve yangından etkilenen ailelerimizin acil ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, Diyarbakır ilimize 3 Milyon TL, Mardin ilimize 2 milyon TL olmak üzere toplam 5 milyon TL acil yardım ödeneği gönderilmiştir. Ayrıca tarım ve hayvancılık zararlarının giderilmesi amacıyla T.C. Cumhurbaşkanlığı ve AFAD tarafından bölgeye 50 milyon TL olmak üzere toplam 55 milyon TL ödenek aktarılmıştır.”
Mağdurlar karardan memnun olsa da verilen desteği yetersiz buldu.
“Bu para bir köyün zararını karşılamaz”
VOA Türkçe’ye konuşan köylüler zararlarının, sağlanacak yardımdan çok daha fazla olduğunu söyledi. Yangında ölen Ubeydullah Buğdaycı’nın kardeşi Ali Buğdaycı, mal varlıklarının büyük bölümünü kaybettiklerini söyledi.
Ekili alanla birlikte tarım aletlerinin de yandığını söyleyen Buğdaycı, “Sadece bizim 30 milyon kadar zararımız var. Abim öldü, yeğenim öldü. Özellikle geride kalanlar için yardım istiyoruz.” dedi.
Köyün dörtte üçünün yandığını belirten Mehmet Çelebioğlu de, yardımın yetersiz olduğu görüşünde. Bu paranın köyün bir hanesinin zararını bile karşılamayacağını savunan Çelebioğlu, şunları söyledi:
“Kesinlikle yeterli değil. Köyün bir tek hanesinde 50 milyon zararı var. Üç tane su kuyusu gitmiş, onlarca dönüm buğdayı gitmiş, binlerce hayvanları gitmiş. Bunların 50 milyonu aşkın zararı var. Yani üç köye 55 milyon hiçbir şey. Zararın karşılanmasını istiyoruz. Uygun bir şekilde, güzel bir tespitle karşılanmasını istiyoruz.”
Yangında oğlu ve kardeşinin kaybeden Mehmet Hatip Buğdaycı, duygularını “Kardeşim 32 yaşındaydı, dört tane çocuğu var. En büyüğü 9 yaşındadır. Oğlum 17 yaşındaydı. Onur belgesi, takdir, teşekkür aldı.Gece gündüz çalışıyordu” sözleriyle dile getiriyor.
Yeni aldığı ve hâlâ parasını ödemediği 110 koyununun da yangında telef olduğunu söyleyen Buğdaycı, “Sadece benim zararım, ikinci el olarak hesaplarsam bile 30 milyon eder. Yani bütün malzemelerim gitti, hiçbir şeyim yok. Devletimizin elinize bakacağız. Başka bir çaremiz, bir alternatifimiz yok yani. Altı evimizin hepsine ben bakıyorum. Yani bu kayıp aslında o altı ailenin hepsinin kaybıdır” diye konuştu.
“Hayvanlarımızı otlatacak yer kalmadı”
32 haneli köyün muhtarı Hüseyin Çelebioğlu da yangında yaralanmıştı. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çelebioğlu, ölenlerin bakmakla yükümlü olduğu çok sayıda insanın çaresiz kaldığına dikkat çekti.
Köydeki kaybın yüksek olduğuna vurgu yapan Çelebioğlu, gönderilen paranın yetersiz olduğu görüşünde. Köyün afet bölgesi ilan edilmesinin olumlu olduğunu ifade eden Çelebioğlu, “Ama millet mağdur, hem de çok mağdur. Tavuk, hayvan, insan her şey yandı” dedi.
Çelebioğlu yangında hayvanlarını kurtarabilmiş ancak şimdi otlatacağı bir yer kalmamış. Hayvanları evin altındaki ağılda tutan Çelebioğlu, maddi imkansızlıklar nedeniyle yem almakta da güçlük çektiğini dile getirdi.
“Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” nedir?
Daha önce başka bölgelerde de ilan edilen “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” 7269 sayılı Afetler Kanunu’nun 1. maddesine göre hazırlanan yönetmelik uyarınca yapılıyor.
Yönetmeliğe göre, yaşanmış veya yaşanması olası afetlerin ilgili yerin genel hayatına etkili olup olmadığının belirlenmesi için bazı kriterlerin sağlanması gerekiyor. Yönetmeliğe göre afet bölgesi ilanı için belirlenen kriterler şöyle:
-Afet sebebiyle ölü veya ağır yaralıların bulunması,
-Tarım ürünlerinden en az üçte birinin zarar görmüş olması,
-Büyük ve küçükbaş hayvanın telef olması,
-O yerde kışların çok şiddetli ve inşaat mevsiminin kısa süreli olması,
-O yerdeki kamu tesislerinin (yol, su, elektrik, kanalizasyon v.s.) kullanılamayacak veya çalışamayacak derecede hasar görmüş olması,
-Ulaşım imkânlarının çok sınırlı olması.
Bir yer afet bölgesi ilan edildiğinde, orada yaşayanların sağlık hizmeti tamamen ücretsiz karşılanıyor. Bölgedeki her bir ailenin, her bir bireyinin psikolojik ve sosyolojik tedavisi için sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar görevlendiriliyor. Tüm maddi kayıplar devlet tarafından ödeniyor, yıkılması ya da boşaltılması gereken binalar mal sahibine bildiriliyor.