AMED – Diyaliz hastası olan tutsakların yaşamlarının risk altında olduğuna dikkati çeken MED TUHAD-FED yöneticisi Orhan Işık, “Ciddi bir kamuoyu oluşturulmalı ve bu hastalar tedavi edilmeli” dedi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) güncel olmayan verilerine göre cezaevlerinde 561 ağır hasta tutsak bulunuyor. Bu isimlerden en az 7’si, böbreklerinin iflası nedeniyle sürekli diyalize girmek zorunda. Diyaliz hastası tutsaklar, hastane sevklerinden diyet yemeğine ulaşıma kadar birçok zorluk çekiyor. Ancak Adli Tıp Kurumu’nun ATK) verdiği “cezaevinde kalabilir” raporları nedeniyle tahliyeleri erteleniyor.
HAFTADA 12 SAAT DİYALİZE GİRİYORLAR
Kendisi de diyaliz tedavisi gören MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) yöneticisi Orhan Işık, diyaliz hastası tutsakların yaşadıkları zorlukları anlattı. Diyalize girmek zorunda olan insanların dışarıda da birçok zorluk yaşadığına dikkati çeken Işık, “Diyaliz hastaları, her hafta 3 kez 4 saat diyalize girmek zorundadır. Organ bağışı gerçekleşene kadar bu rutin devam ediyor. Ben kendim bile bunu dışarıda zorlukla yaparken, içerideki hastaların hangi zorlukla karşı karşıya kaldığını düşünemiyorum bile. Onun için diyaliz hastalarının en kısa sürede tahliye edilerek, tedavilerinin dışarıda sürmesi gerektiğini söylüyoruz” dedi.
DİYET YEMEĞİ SORUNU
Diyaliz hastalarının yediklerine de dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Işık, diyet ürünlerinin bulunmasının zor olduğunu vurguladı. Işık, diyaliz hastası tutsakların en büyük sorunlarından birinin de diyet yemeğine ulaşma olduğuna işaret ederek, “Ayrıca fikstür dediğimiz kollarında açılan kanallar da ciddi bir sorun. Bu fikstür diyaliz hastalarının koruması gereken unsurlardan biridir. En ufak şiddet, en ufak zorlanma veya tıkanma da hastanın 2 hafta diyalize girememesi anlamına geliyor. Tüm bunlardan kaynaklı cezaevi koşulları diyaliz hastaları için hiçbir şekilde uygun değil” ifadelerini kullandı.
Diyaliz hastalarının tedavileri için bir an önce tahliye edilmeleri gerektiğini vurgulayan Işık, şunları söyledi: “Ağır hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesi gerekir. Bunun başında da diyaliz hastası tutuklular geliyor. Ciddi bir kamuoyu oluşturulmalı ve bu hastalar en kısa sürede tedavi edilmeli.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***