Balıkesir’de bir zincir restoranda motokurye olarak görev yapan Ata Emre Akman (20), E.Ö. (17) tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti. E.Ö.’nün babası Orhan Ö. (39) ise oğlunu cinayete azmettirmekle suçlanıyor ve her ikisi de yargılanıyor. E.Ö., mahkemede verdiği ifadede, “Bıçağı sadece bir kez salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kez bıçak salladığımı söylüyorlar ama o gün neyin beni buna ittiğini hatırlamıyorum.” dedi.
Olay, 11 Mayıs’ta, Karesi ilçesindeki Karaoğlan Mahallesi’nde gerçekleşti. Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrencisi olan Akman, sipariş tesliminden dönüşünde E.Ö. tarafından durduruldu ve vücudunun 25 yerinden bıçaklandı.
Otopsi sonucunda Akman’ın aldığı bıçak darbelerinden 20’sinin ölümcül olduğu belirlendi.
Akman’ın ölümüyle kaçan E.Ö., operasyonla yakalandı ve babası Orhan Ö. ile birlikte gözaltına alındı.
‘Kasten yaralama’ ve ‘tehdit’ suçlarından altı ayrı suç kaydı bulunan E.Ö. ve babası, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
E.Ö. tutuklanırken, babası Orhan Ö. serbest bırakıldı ancak yapılan itiraz üzerine tekrar gözaltına alınarak tutuklandı.
Bu arada, olay yakındaki bir okulun güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, Akman’ın aldığı bıçak darbeleri sonucu motosikletinin üzerine düştüğü görülüyor.
Ayrıca, olaydan bir hafta önce Akman’ın ailesiyle gittiği tatilin görüntüleri de ortaya çıktı. Akman’ın kameraya el salladığı, gitar çalıp şarkı söylediği ve kız arkadaşıyla eğlendiği anlar da kaydedildi.
BABA İÇİN DE İDDİANAME HAZIRLANDI
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamladı ve E.Ö. için cinayetle ilgili ilk iddianameyi hazırladı. E.Ö. hakkında ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Ayrıca ‘ruhsatsız silah taşıma’ suçundan da 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi. Başsavcılık, E.Ö.’nün babası Orhan Ö. için de iddianame hazırladı ve ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
BABADAN ‘ÖLDÜR’ TALİMATI
İddianamede, Orhan Ö.’nün dini nikahla yaşadığı Sultan Durmaz ile ayrıldıktan sonra Durmaz’ı sürekli rahatsız ettiği ve İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan izinli çıktıktan sonra Durmaz’ın evinin önüne gelerek tehditler savurduğu belirtildi.
Ayrıca, E.Ö.’nün olaydan önce Durmaz’ı arayarak babası Orhan Ö.’nün talimatıyla kendisini öldüreceğini söylediği iddia edildi.
TANIK İFADELERİ DOĞRULADI
Tanık ifadeleri, E.Ö.’nün, Orhan Ö.’nün cezaevinde olduğu süre zarfında Durmaz’a yönelik herhangi bir eylemi olmadığını; ancak Orhan Ö.’nün cezaevinden çıktığı dönemde oğlunun Durmaz’ın evinin önüne giderek Akman’ı öldürmesinin Orhan Ö.’nün azmettirici olduğunu gösterdiğini doğruladı. Bu iddianame de Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi ve mahkeme, açılan davaların birleştirilmesine karar verdi.
HASTANE KAYITLARINDA YOK
Balıkesir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, E.Ö.’nün nüfus ve hastane kayıtlarına göre 24 Nisan 2007’de doğduğunu ve nüfusa 14 Ağustos 2009’da kaydedildiğini belirten bir tensip zaptı düzenledi. Mahkeme, Orhan Ö.’nün başka bir çocuğu olup olmadığının araştırılmasını istedi ve Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğüne, E.Ö.’nün doğum tarihinde topuk kanı alınıp alınmadığını sormak için müzekkere yazdı. Ayrıca, E.Ö.’nün tüm hastane kayıtları hakkında bilgi verilmesi ve 24 Nisan 2007 tarihinden önce herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı bilgisi istendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü, mahkemeye E.Ö.’nün topuk numunesinin bulunmadığını ve anneye ait 2007 doğumlu bir bebeğin kayıtlarda olmadığını bildirdi.
Balıkesir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde davanın ilk duruşması başladı. Duruşmaya sanıklardan E.Ö., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, babası Orhan Ö., Ata Emre Akman’ın annesi Zuhal Akman, babası Erol Akman, Akman ailesinin avukatı Özden Başak ve İbrahim Erenci ile Balıkesir’deki kurye dernekleri üyeleri de hazır bulundu.
ATA EMRE’Yİ ÖLDÜREN SANIK: SULTAN’IN EVİNİ TAŞLAMAK İÇİN GİTMİŞTİM
Balıkesir’de bir restoran zincirinde motokurye olarak çalışan Ata Emre Akman’ı bıçaklayarak öldüren E.Ö., mahkemede verdiği ifadede, Ata Emre Akman’ı planlayarak öldürmediğini savundu. E.Ö., “Kimseyi planlayarak öldürmedim. Sadece Sultan Dönmez’in evini taşlamak için gitmiştim. Babaannemle büyüdüm. Üç kardeşiz. Sultan Dönmez’in kızı babama mesaj atıyordu. Sürekli bizimle uğraşıyordu. Bizimle görüşmek istiyordu. Sultan Dönmez, 2012-2013 yıllarında bizden çek çalmıştı. Sürekli bizi tehdit ediyordu, babamla Sultan arasında anlaşmazlık vardı, onlardan kaçıyorduk. 2020 yılından önce Sultan ile anlaşmazlık yoktu. Sultan’ın birlikte yaşadığı Yaşar ile aramızda anlaşmazlıklar oldu. Sultan hakkında babamla özel bir görüşmemiz olmadı. Babam cezaevinden çıktıktan sonra Sultan ile iletişimimiz kesildi. Sultan ile olay tarihine kadar aramızda 2 bin 654 dakika telefon görüşmesi yapılmış gibi görünse de bu görüşmeleri ben yapmadım.” dedi.
E.Ö., ifadesine şöyle devam etti:
“O GÜN NEYİN BENİ BUNA İTTİĞİNİ HATIRLAMIYORUM”
“Olay günü 11 Mayıs’ta 13-14 tane bira içtim. Babamla vakit geçirdik. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Bira içtik. Babam geldi. Sonra eve gittik. Saat gece yarısına yakındı. Sultan’ın evi ile bizim evimiz arası 5-6 dakika yürüme mesafesinde. O gün babamla Sultan hakkında hiçbir şey konuşmadık, sızıp kaldık. Sultan’ın küçüklüğümden beri bize yaşattıklarını düşününce öfkelendim. Yanıma bıçağımı aldım ama amacım onun evini taşlamaktı. Yoldan taş topladım. Sultan’ın yaşadığı binaya vardığımda genç bir motokuryeyi gördüm. Yanına gidip Sultan’ın evde olup olmadığını sordum. ‘Motorla mendil mi satıyorum, görmüyor musun?’ diye cevap verdi. ‘Sultan Durmaz’a mı geldin?’ dediğimde ‘Ebru Gündeş’e geldim’ dedi. ‘Neden beni tersliyorsun?’ dedim ve arbede çıktı. Bıçağı bir kez salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kez bıçak sallamışım. 25 kez salladıysam da, o gün neyin beni buna ittiğini hatırlamıyorum. Olaydan önce babam beni Sultan’a karşı kışkırtmadı. Babamın bir etkisi olmadı.”
“SULTAN BANA TAKINTILIYDI”
E.Ö.’nün babası sanık Orhan Ö. ise mahkemede verdiği ifadede, “Uzun süreli telefon görüşmesini oğlum değil, ben yaptım. Sultan’ın kızıyla görüştüm. Benden yardım istedi. Sultan bana takıntılıydı. 2010-2013 yılları arasında Sultan ile ilişkimiz oldu. Sonra gitti ve benim arkadaşlarımdan biriyle evlendi, kurtuldum diye sevindim. Ailemle yaşadığım eve ‘Çocuk hasta’ diyerek geldi. Sonra babam, Sultan’ı bıçakladı. Ben onu uzak tutmaya çalıştıkça bize yapıştı. Bu kadın şeytanın ta kendisi. Ben 10 yıldır suç işlemiyorum. Cezaevinden çıktıktan sonra bana yeniden ulaştı. Sultan’a karşı en ufak bir hakaretim yoktur. Sultan’ın çocuğumu karnında taşırken fuhuş yaptığını öğrendim.” diye konuştu.
Serbest Görüş:
“OĞLUMLA ASAYİŞ ŞUBE’DE KARŞILAŞTIK”
Orhan Ö., mahkemede olay gününü de anlattı. Orhan Ö., oğlu E.Ö. ile eve geldiğini ve doğrudan uyuduğunu söyledi. Olayı polisin eve gelmesiyle öğrendiğini belirten Orhan Ö., “Oğlumla Asayiş Şube’de karşılaştık. ‘Ne istedin insanlardan? Kendini de yaktın, beni de yaktın,’ dedim. Üzerime atılanlar iftiradır. Ben Sultan’ı bu zamana kadar hiç bıçaklamadım,” dedi. Orhan Ö.’ye tanık ifadelerinde yer alan ve “Ben bu saatten sonra hiçbir şey yapmam, yaparsa da oğlum yapar.” sözlerinin sorulması üzerine, bu cümleyi kurmadığını söyledi.
“18 YAŞINDAN KÜÇÜK OLDUĞUNA HİÇ KİMSE İNANMIYOR”
Duruşma öncesi adliye önünde Avukat Özden Başak basın açıklaması yaptı. Başak, “11 Mayıs’tan itibaren süregelen durum bugün artık bir noktaya geldi. Davanın ilk duruşması birazdan görülecek. Katilin 18 yaşından küçük olduğuna dair iddialar var. Ancak hem suçu işleme tarzı hem görüntüleri hem de bu işi planlayabilmesi, ayrıca tanık ifadelerini dikkate aldığımızda, biz katilin 18 yaşından büyük olduğu iddiasındayız ve onunla ilgili savcılık safhasında bir talepte bulunmuştuk. Tutuklu olduğu için bir an önce iddianamenin yazılması anlamında sayın savcılık makamı ilk bunu değerlendirmedi, mahkemeye bıraktı. Bugün de bu talebimizi yineleyeceğiz. Aileyle İstanbul’dan geldik. Görüntü itibariyle katilin 18 yaşından küçük olduğuna hiç kimse inanmıyor. Dolayısıyla Türk Ceza Kanunu’ndaki yaş indiriminden faydalanmaması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
“BURADAN HEPİMİZİN VİCDANINI RAHATLATAN BİR KARAR ÇIKACAK”
Başak, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bu tür eylemleri gerçekleştiren suçlular genellikle haksız tahrik oluşturmayı amaçlar. Bu, sıkça karşılaştığımız bir durum. Ancak burada böyle bir durum söz konusu değil. Görüntüleri dikkatlice incelediğinizde, çocuğumuzun olayla hiçbir ilgisi olmadığını göreceksiniz. Yani, bir arabanın arkasından çıkıp doğrudan öldürme niyetiyle hareket eden bir kişi var. İlk saniyeden itibaren sol eliyle çocuğumuzun boynunu kavrayıp, birkaç saniye sonra da eylemi gerçekleştiriyor. Bildiğiniz üzere, onu bu eyleme teşvik eden babası da şu anda azmettirici olarak yargılanmakta. Bu davanın, bu tür acı verici olaylar için bir dönüm noktası olacağını ve saygıdeğer mahkemenin önünde tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Umarız buradan hepimizin vicdanını rahatlatan bir karar çıkar. Elbette bugün böyle bir beklentimiz yok, ancak yargılama sürecinde bizi bir nebze olsun rahatlatacak bir kararın çıkacağına inanmak istiyoruz.”
ATA EMRE’NİN DEDESİ DE CİNAYETE KURBAN GİTMİŞ
Ata Emre Akman’ın anneannesi Toprak Loyan (72), adliye önünde yaptığı açıklamada, eşi Nazım Loyan’ın 1979 yılında 37 yaşındayken bir kavgayı ayırmaya çalışırken torunu Ata Emre gibi cinayete kurban gittiğini belirtti. İki acıyı birden yaşadığını ifade eden Loyan, “Çocuklarımı hiç kimseye muhtaç etmeden büyüttüm. Onları büyüttüm. Peki ya torunum? Bu caniler bunu yapamaz. Buna hakları yok. Ben onları ne emeklerle büyüttüm. Şimdi bir yandan kızım, damadım ve torunum Alya’yı gördükçe dayanamıyorum, diğer yandan Ata’nın acısı var. Ata dünyaya geldiğinde biz Erol ile sarıldık, ağladık. Bugün tüm bu anılar gözümün önünde canlanıyor. Bu olayları yaşadım.” dedi.
NE OLMUŞTU?
Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, beş gün önce motokurye olarak çalışmaya başladığı firmadan sipariş edilen pizzayı teslim etmek üzere 11 Mayıs’ta Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokağı’na gitmişti.
Pizzayı teslim ettikten sonra park ettiği motosikletine doğru yürüyen Akman’a, E.Ö. isimli üniversite öğrencisi bıçakla saldırdı.
Akman olay yerinde hayatını kaybetti, kaçan E.Ö. ise polis tarafından yakalanarak tutuklandı.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, katil zanlısı E.Ö.’ye “tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi talep edildi.
Sanık hakkında, yaşının 18’den küçük olması nedeniyle, “Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 14 yıldan 20 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” maddesinin uygulanması talep edildi.
İddianamede, Orhan Ö.’nün ise “tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması ve alt soy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hali nedeniyle cezasının artırılması talep edildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***