İSTANBUL – Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Katliamı’nın 107’nci ayında “33 Düş Yolcusu için adalet” diyerek sorumluların açığa çıkarılmasını istedi.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kobanêli çocuklara oyuncak götürmek için Riha’nın Pîrsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 sosyalist genci, katliamın 107’nci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde andı.
Anmaya, katledilenlerin yakınları ile katliamdan yaralı kurtulanlar, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Devrimci Parti üyeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Hapishane Komisyonu üyeleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri ve çok sayıda kişinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Kezban Konukçu ve DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz katıldı.
Anmada, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankartın yanı sıra katliamda yaşamını yitiren gençlerin fotoğraflarının yer aldığı kırmızı dövizler taşınırken, sık sık, “Suruç’un hesabı sorulacak”, “Suruç’u unutma, unutturma” ve “Suruç için adalet herkes için adalet” sloganları atıldı. Açıklamayı Suruç aileleri İnisiyatifi adına Hivda Selen yaptı.
Suruç aileleri ve yaralıları olarak katliamın olduğu günden bu güne kadar adalet mücadelesi yürüttüklerini ifade eden Selen, 9 yıldır katillerin yakalanması, onlara yardım edenlerin açığa çıkarılması ve katliam dosyasındaki hukuksuzlukların giderilmesi için mücadele ettiklerini vurguladı.
‘9 YILDIR SANIK SANDALYESİ BOŞ’
Selen, davanın görülen son duruşmasında 9 yıldır olduğu gibi sanık sandalyesinin boş olduğunu anımsatarak, “Firari sanıklar İlhami Bali ve deniz büyükçelebi halen yakalanmış değil. Bu iki sanığın İdlipte bir cezaevinde olduğu bilinmesine rağmen mahkeme heyeti ısrarla emniyet müdürlüğüne sanıkların nerede olduklarının tespit edilmesine dair yazı gönderiyor. Emniyet mahkeme heyetinden giden sorulara cevap vermiyor. Yerleri bilinen 2 sanığın getirilmesi için mahkeme yetkisini kullanabilir ancak bu yetkisini kullanmamak için ısrar ediyor. Yine en sık dile getirdiğimiz taleplerden biri olan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talebimiz mahkeme heyeti tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden reddediliyor. 5 Kasım 2024 tarihine ertelenen duruşmada yine taleplerimiz kabul edilmedi ve dava dosyasında hiçbir ilerleme olmadı” şeklinde konuştu.
‘SÖZÜMÜZÜ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
“Her şeye rağmen binlerce kilometre uzaklıktaki mahkeme salonunda olmaya, maddi gerçeğin açığa çıkarılması için sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” diyen Selen, “20 Temmuz’da katliamın 9. yıl dönümü. O gün, her yıl olduğu gibi mezar başlarında olacağız. Katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezine giderek karanfillerimizi bırakacağız. 20 Temmuz’a giderken değişik illerde anma programları ve belgesel gösterimleri düzenleyeceğiz. Tüm dostlarımızı sosyal medya hesaplarımızdan duyuracağımız anma ve etkinliklere katılmaya çağırıyoruz” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***