NECİP F. BAHADIR | YORUM
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca istifa etti mi? Pardon, aslında AKP döneminde bakanların istifa hakkı yok. Ancak ‘affını istemiş’ olabilir. O zaman affını istedi mi diye soralım? Söylentilerin ardı arkası yok çünkü. Odasını topladığını iddia eden bile var. Cuma gecesi heyecanla Resmi Gazete beklendi. Orada da tek satıra rastlanmadı.
Koca bir siyasi bilmeceye dönüştü?
AKP’den önce Resmi Gazete’ye falan bakılmaz, gazeteler haberi kısa sürede iddia olmaktan çıkarır, doğrulatırdı. Medya da işlevini yitirdi. Resmi Gazete ile medyanın ‘amiral gemisi’ diye nitelenen Hürriyet arasında bir fark görüyor musunuz? Üç, beş fark demiyorum, ‘1 fark’ var mı? Medyanın önemli bölümü AKP’nin resmi yayın organı.
Öyle olunca kulis bilgileri habere dönüşmüyor; ta ki resmi ağızlardan açıklama yapılana kadar. Allah’tan birazcık muhalif basın ve sosyal medya var. Kulis veya haber kırıntıları oralarda kendine yer bulabiliyor.
Laf uzadı yine…
Fahrettin Koca istifa ettimi; pardon affını istedi mi? Kabine revizyonunun eli kulağında mı? Koltuğunu kaybeden bakan sayısı daha mı fazla? Koca’nın yanı sıra iki bakanın daha değişeceği doğru mu? Kendi piarını/reklamını yaptığı eleştirilerine muhatap olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın koltuğu sallantıda mı? Olmayan Adaletin Bakanı Yılmaz Tunç revizyona uğrayacak isimler arasında mı?
Bakan değişikliklerinin anlamı var mı?
Aslında ‘bakan değişimin’ hiçbir siyasi anlamı yok. Çünkü AKP döneminde bakanlar siyasi kimliklerini bütünüyle yitirdi, her biri ‘teknokrat bakana’ dönüştü. Bakanlar bürokrattan farksız. Ve siyasi inisiyatif alabilmeleri, iradelerini kullanabilmeleri mümkün değil. Erdoğan’ın onayını almadan odalarının şeklini dahi değiştiremezler.
Oysa siyaset sadece partiyle değil yürütmeyle, yani bakanlarla da yapılır. Siyasi kimlik yok olunca AKP yerel seçimlerde aday bulmakta zorlandı. Adayları da seçim meydanlarında zayıf kaldı, ruh gibi dolaştı. Siyasetsizliğin bedeli bu. Bilinçli bir politika bu; tamamen Erdoğan’ın tercihi.
Siyaset yapılacaksa Erdoğan var, bakanlara ne oluyor! Kendilerini kapının önünde buluverirler…
Biraz onuru olsa o anda istifa ederdi!
Meclis’te bir grup çıkışı Fahrettin Koca’ya çıkışmadı mı; “Sen gazeteciler mi konuşuyorsun?” diye… Koca da alı al, moru mor bir suratla ancak ‘kem küm’ edebildi. Biraz onuru olan biri, o an kameraların önünde istifasını verirdi. Bir bakanlık koltuğu uğruna insan kendisini bu kadar çiğnetir mi?
Koca’nın istifa iddiaları üzerine yazı yazıyorum ama isim ve yüz dışında değişen bir şey olmayacağını biliyorum. Bütün bakanlar bir kişiden ibaret. Bir zamanlar Trabzonspor’da Arçil ve Şota ikiz iki futbolcu vardı. Her ikisi de çok başarılı oldu. Şota daha sonra hoca olarak da Türkiye’de görev yaptı. Bu Gürcü oyuncuları takıma kazandıran başkan AKP’de milletvekilliği ve bakanlık yapan Faruk Özak’tı.
Kongrede muhalifler Özak’ı eleştirirken, “Sen o kadar beceriksiz bir adamsın ki, gittin bir oyuncudan iki tane aldın!” diye çıkışmıştı. Hiç unutamadığım bir cümledir bu. Kabine de aynı şekilde… 1 bakandan 17 tane var. Onun için Koca’nın değişmesinin hiçbir siyasi anlamı yok. Bir ‘Koca’ gider başka ‘Koca’ gelir. Nitekim yerine ismi geçen aday da yardımcısı. Değişen bir şey olmaz. Bu konuda konuşmayacağımız, iddiaları irdelemeyeceğimiz anlamına gelmez bu.
3 gün oldu; ne yalanlama var ne teyit!
Yine de soralım; iddialar doğru mu? Erdoğan’ın iletişim ekibi hemen her iddiayı dikkate alır, jet hızıyla cevap yetiştirirdi. Iskaladıkları Berat Albayrak’ın istifa haberiydi. O zaman da bugün olduğu gibi Türkiye istifa iddiasıyla çalkanırken derin sessizliğe gömüldü. El insaf ya hu, 3 gün oldu, istifa dedikodusu köy kahvelerine kadar düştü. Ne yalanlama var, ne de teyit?
Medyayla ilişkileri en iyi bakan olduğu bilinen Fahrettin Koca da ağzını açmıyor. Dilini yuttu sanki… AKP tipi yönetiminin garabetleri bütün bunlar. Koca’nın çevresinden bazı bilgiler sızdı. Görevi bıraktığı ve geri dönmesinin mümkün olmadığı gibi… Milletvekili ve parti teşkilatlarının torpil taleplerini yerine getirmediği için boy hedefi haline geldiği ve Erdoğan’ın da kendisini yalnız bıraktığı iddiası da yine bakan kaynaklı. Koca bir de Erdoğan’a çalım attı.
Sağlık sistemi tamamen çöktü
Erdoğan’ın hastanelerdeki randevu sisteminden memnun olmadığı, çok şikayet aldığı ve faturayı da Koca’yı kestiği bir süredir konuşuluyordu. Koca son bir hamle yaptı; ‘Onaylı randevu’ sistemine geçti. “Sorunu büyük oranda çözdük!” dedi.
Keşke sıkıntı sadece randevu sistemi olsa. AKP’nin sağlık politikası tümüyle çöktü. Şehir hastaneleri büyük bir fiyasko. Yolu büyük devasa hastanelere düşen herkesin illallah ettiği ‘asansör sorunu’ bile halledilebilmiş değil. Bir zamanlar sağlık politikası AKP’ye oy kazandırıyordu. Bugün ise oy kaybettiriyor. Hem de öyle böyle değil. Nitelikli doktor azlığı kadar doktora ulaşmak da büyük sorun. Hadi ulaştın, tedavi olmak hiç de kolay değil. Allah hiçbir kulunu hastanelere düşürmesin. Hastaneler AKP’nin oy umuduydu felaketi oldu. Memnun ayrılanların oranı çok düşük. Eskiyi arattığı bile söylenebilir.
Herşeye rağmen bakan değişikliği haber. Koca istifa etti mi sorusu o kadar da anlamsız değil yani. Şurası kesin; “Hiçbir şey olmasa bile birşeyler oldu!”
Fahrettin Koca kanaatimce eleştirilere dayanamadı ve “Yeter, benden bu kadar!” dedi. Restini çekti ve “Ben gidiyorum!” dedi. Erdoğan’ın alışkın olmadığı tavır bu. İşareti verir muhatabı da affını ister. Ne demek istifa? Kimin haddine? Meselenin sürünceme de kalmasının nedeni bu olmalı?
Bu sürünceme ne kadar sürer? Belki yarın, belki yarından da yakın… Cevabı Resmi Gazete verir. Diğer gazeteler mi? Onlar daha sonra. Hiçbir bakan istifası veya kabine revizyonu bu kadar garabete ve tuhaflığa sahne olmamıştı.
AKP tarzı siyasetin bir karakteri olsa gerek… Herşey ‘Koca’ bir bilmece… Zararı ülkeye dokunması uzaktan seyretmesi hoş ve keyifli…
Ama memleket, millet kısaca Anadolu umurunda olanlar için keyfin yerini üzüntü ve can sıkıntısı alıyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***