Türkiye’de enflasyona paralel yükselen faizlerle birlikte konut kredisi kullanımında yaşanan dip, konut edinme oranını geriletti. Ev sahipliği-kiracı denesini olumsuz yönde etkileyen gelişme neticesinde kiralarda artışlar yaşandı. Önlem olarak getirilen yüzde 25 zam sınırı ise 1 Temmuz itibariyle kalkıyor. Ancak ev sahipliği oranının düşük olması, kiralık konuta talebin artmasını ve dolayısıyla kira bedellerinin hızlı artışını gündeme getiriyor. Peki sektör temsilcileri ne öneriyor?
Milliyet’ten Sevda Altunbaş imzalı habere göre, İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, problemin çözümü için ev sahipliği oranını artırmanın önemine işaret etti.
Çulhalık “İnşaat maliyetlerine bağlı olarak konut fiyatları son birkaç yılda 10 kat arttı ve ev sahibi olma hayalleri ortadan kalktı. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında kiracı oranı en yüksek 4’üncü ülke konumuna yerleşti” dedi.
OECD verilerine göre Avrupa’da en fazla ev sahipliği, Rusya ve eski Sovyet ülkelerinde bulunuyor. En çok kiracı ise Almanya’da. Almanya’da ev sahipliği oranı 2022 yılında yüzde 49’dan yüzde 47’ye geriledi. Almanya bu rakamla, ev sahibi oranının yüzde 50’nin altından olduğu tek AB üyesi ülke konumunda. Türkiye’de ise 2019’da ev sahipliği yüzde 61,1 seviyesindeydi. TÜİK’in 2023 verileri bu oranın yüzde 56,2’ye gerilediğini gösteriyor. 2024 rakamlarında ise oran yüzde 55’e gerilemiş görünüyor. |
TIKLAYIN – Yüzde 25 kira sınırının kalkması, piyasayı nasıl etkiler; “Doğru bir adım ama…”