WAN – Mehmet ve Mahmut Aslan kardeşler, çeyrek asırdır tutsak ve hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor. Cezaevlerinde devam eden eylem nedeniyle kardeşlerinden haber alamayan ağabey Hacı Aslan, “Tutsakların sesi olalım” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla son yıllarda birçok isim tahliye edildi. Cumhurbaşkanı kararıyla 3 Mayıs 2023’te Hizbullah Davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Emin Alpsoy ve 28 Şubat Davası kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Korgeneral Çetin Saner’in cezaları “kocama hali” gerekçesiyle kaldırıldı. Erdoğan’ın cezasını kaldırdığı Mehmet Emin Alpsoy, Ankara’da 3 kişiyi işkence ile öldürdükten sonra evinin bodrumuna gömmüş, Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu” olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. 17 Mayıs 2024’te ise 28 Şubat davasında “darbeye teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezası verilen 7 askerin cezaları kaldırıldı.
Birçok kişinin ölümünden sorumlu olan isimler tek tek tahliye edilirken, politik hasta tutsakların tahliyeleri engelleniyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre şu an 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak bulunuyor.
KARDEŞLERDEN BİRİNİN DURUMU AĞIR
Mahmut (47) ve Emin Aslan (51) kardeşler de İHD’nin hasta tutsak listesinde yer almalarına rağmen tahliye edilmeyen tutsaklardan. Kardeşlerden Mehmet Emin Aslan, 1996’da Adana’da gözaltına alındı. Gözaltında ağır işkencelere maruz kaldı ve daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Konya’da Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılandı ve “Devletin birliği ve bütünlüğü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mehmet Emin Aslan, sırasıyla Konya, Mûş, Ümraniye, Silivri ve son olarak Tekirdağ T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Aslan’ın şu an mide rahatsızlığı bulunuyor.
Mahmut Aslan ise, 1998 yılında gözaltına alındı. Wan’da bir tanık ifadesi üzerine gözaltına alınan Aslan, yaklaşık 40 gün ağır işkenceye maruz kaldı. Aslan da DGM’de yargılandı ve “Devletin birliği ve bütünlüğü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahmut Aslan da sırasıyla Wan, Bedlîs, Mûş, Wan, Oltu, Bolu, Silivri, Balıkesir, Silivri ve en son Burdur Cezaevi’ne sevk edildi. Aslan’ın sağ kolunda, ağır işkence nedeniyle kırıklar oluştu. Şu an sara hastalığı bulunuyor. Ayrıca mide rahatsızlığı ve kemik erimesi gibi hastalıkları bulunuyor.
Mahmut Aslan, 2018-2019 yılları arasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevi sırasında bedenini ataşe verdi. Hastaneye kaldıran Mahmut Aslan, tedavi sonrası yeniden cezaevine gönderildi.
AİLE İÇİN ZORLU BİR SÜREÇ BAŞLADI
Her iki kardeş, tutuklu oldukları süreçte bazı cezaevlerinde birlikte kaldı. Kardeşler, birkaç yıl Mûş ve Silivri cezaevlerinde birlikte kaldı. Kardeşlerin tutuklanması, Aslan ailesi için zorlu ve ihlallerle dolu bir yaşamın da başlangıcı oldu. Aslan ailesi, 1998’de cezaevi ziyareti sonrası memleketleri Wan’a dönerken Xarpêt-Çewlig yolunda trafik kazası geçirdi. Kazada anne Meryem Aslan’nın da aralarında olduğu 3 aile ferdi yaşamını yitirdi.
CEZAEVİ CEZAEVİ GÖRÜŞE GİDİYOR
Ağabey Hacı Aslan, uzun yıllardır cezaevi cezaevi kardeşlerinin görüşüne gidiyor. Her iki kardeşinin de yaşadıkları kentten uzak şehirlerdeki cezaevlerinde olduğunu ve bu nedenle yılda bir kez görüşe gidebildiğini ifade aktaran ağabey Aslan, “Daha önce kardeşlerimin görüşüne gidebiliyordum. Ancak ilerleyen yaşımdan ve sağlık sorunlarımdan dolayı her hafta hastaneye gidiyorum. Diğer yandan ekonomik açıdan zorlanıyoruz. Bu iki nedenle yaklaşık 7 yıldır ne Tekirdağ’a, ne de Burdur cezaevinde olan kardeşlerimi göremedim” dedi.
‘TUTSAKLAR AİLELERİNDEN KOPARILMAK İSTENİLİYOR’
Tutsakların ailelerinden uzak cezaevlerine sevk edilmesindeki temel amacın aileleriyle olan bağını koparmak olduğunu belirten Aslan, “Bununla hem tutsaklara hem de ailelere psikolojik işkence uygulanmak isteniyor. Ama onlar da iyi bilsinler ki hiçbir zaman amaçlarına ulaşmayacaklar. Ne tutsaklar, ne aileleri olarak bizler boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Kardeşi Mahmut’un 3 ay öncesinde Balıkesir Cezaevi’nde Burdur Cezaevi’ne sevk edildiğini ve tekli hücrede tutulduğunu aktaran Aslan, kardeşinin daha önce kaldığı cezaevinde çıplak aramaya karşı çıktığı için hakkında 7,5 yıla varan ceza istemiyle dava açıldığını ifade etti.
Ağabey Aslan, kardeşlerinden en son aylar öncesinden haber alabildiğini kaydetti. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ının fiziki özgürlüğü talebiyle tutsakların 4 Nisan’dan bu yana mahkemelere çıkmayarak, aile ve telefon görüşlerini boykot ettiğine dikkati çeken Aslan, “4 Nisan’dan sonra Mayıs ayında Mahmut telefon etti. Tekirdağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildiklerine dair bir bilgi vermek için aradı” dedi.
‘TECRİT KALKMALI’
Aslan, kamuoyuna “tutsakların sesi olun” çağrısı yaparak, yaşanan çatışmalı sürecin sona ermesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın muhatap olduğunu vurguladı. Aslan, “Sayın Öcalan Kürt halkının iradesidir. Onun söyleyeceği bir mesajla dünyanın seyri değişir. Bu tecrit devam ettikçe ne biz Kürtler ne de Türkler barış ortamında yaşayamaz. Biran önce bu hukuksuzluk kalkmalı ve Öcalan fiziksel özgürlüğüne kavuşmalıdır” şeklinde konuştu.
MA / Mehmet Güleş
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***