ARİF ASALIOĞLU | HABER ANALİZ
İsviçre’de Ukrayna konulu zirveye ev sahipliği yapıyor. 78 ülkenin katılacağı zirvede, Rusya, Çin, Hindistan ve Suudi Arabistan yer almayacak. Zirvede Türkiye ise Dışişleri Bakanlığı seviyesinde katılacak. Dün İtalya’da gerçekleşen G7 zirvesine davetli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da İtalya’dan İsviçre’ye geçmedi. Ayrıca Türkiye ile ilişkileri iyi olan Orta Asya ülkeleri ise tamamen ilgisiz kaldılar.
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Viola Amherd, bugün ve yarın düzenlenecek Ukrayna konulu Konferansa 78 ülke ve uluslararası kuruluşun katılacağını bildirdi. Amherd ve Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, başkent Bern’de konferansa ilişkin basın toplantısı düzenledi. Amherd, katılımcı devletlerin yarısının Avrupa’dan olduğunu söyledi.
Fakat zirve öncesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, stratejik bir hamle yaparak çok sayıda gündemin sınırlarını belirlemiş oldu. İsviçre’deki zirve öncesi Putin’in (dünkü) açıklamaları hem Ukrayna-Rusya sınır hatlarını belirler mahiyetinde hem de savaşın bitiş şartlarını ortaya koyuyor.
Stratejik açıklamalar; Putin ne istiyor?
Aslında Putin, Batı’ya, “Boşuna uğraşmayın, nihai şartlarımız bizim bunlar!” demek istiyor. Putin, Dışişleri Bakanlığı personeli ve Rus diplomatlara yaptığı konuşmada, Ukrayna ile ateşkes ve müzakerelerin başlaması için referandumla Rusya Federasyonu’na katılan Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporojye bölgelerinden Ukrayna birliklerinin tamamen çekilmesini istedi. Bu bölgelerin kesinlikle müzakere masasında yer almayacağını belirtti.
Putin, “Kiev böyle bir karara hazır olduğunu açıklayıp birliklerini bu bölgelerden gerçek anlamda geri çekmeye başlarsa; NATO’ya katılmayı reddettiklerini resmi olarak onlara bildirirlerse; bunların yapılması sonrası tarafımız tam o anda ateşkes emrini verecektir ve müzakerelere başlayacaktır.” dedi.
Putin, önemli bir husus olarak da, ‘bu önerilerin çatışmanın dondurulmasına yönelik değil, nihai olarak tamamlanmasına yönelik öneriler’ olduğunu vurguladı: “En önemli hususun altını çizeyim. Teklifimizin özü, Batı’nın istediği gibi geçici bir ateşkes veya çatışmaları dondurmak değil. Onlar zaman kazanarak kayıplarını gidermek, Kiev rejimini yeniden silahlandırmak ve yeni bir saldırıya hazırlamak istiyor. Biz ise, tekrar ediyorum, teklifimizde çatışmanın dondurulması değil, onun nihai olarak sonlandırılmasıdır.”
“Aksi durumda Ukrayna için kötü olur!”
Putin, Kiev ve Batı’nın Moskova’nın bu teklifini reddetmesi halinde, Ukrayna için sahadaki durum daha da kötüye gidebileceği ve şartların da değişeceği uyarısında bulundu. Rus lider, “Eğer Kiev ve Batılı başkentlerde bulunanlar, önceden de olduğu gibi yine reddederlerse, en nihayetinde bu onların meselesi, akan kanın devam etmesi konusundaki sorumluluk da onlara ait olacak. Sahadaki, gerçekliğin Kiev’in lehine olmayan bir yönde değişeceği açıktır. Ve o zaman müzakerelere başlama şartları da farklı olacak.” dedi.
Kiev yönetimi Putin’in teklifini reddetti
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus büyükelçilerin bulundukları ülkelerdeki hükümetlere Putin’in Ukrayna’da ateşkesle ilgili teklifini ve detaylı açıklamaları anlatacağını söyledi.
Ukraynalı yetkililer ise Rusya’nın anlaşmazlığın çözümü için istediği şartların kabul edilemez olduğunu yineledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Danışmanı Mihail Podolyak, Putin’in yeni girişiminin ‘gerçek bir barış önerisi içermediği’ yorumunu yaptı. Podolyak, “Bunda yeni bir şey yok, gerçek bir barış teklifi yok.” dedi.
Karar alıcı liderler zirveye ilgi duymadı
Kiev tarafından hazırlanan ve Devlet Başkanı Vladimir Zelensky’nin bizzat kontrol ettiği Ukrayna’ya destek konferansı önemli liderler olmadan gerçekleşecek. Geçtiğimiz aylarda dünyanın önde gelen ülke liderleri, Ukrayna’daki anlaşmazlığın çözümüne ilişkin formül geliştirmek üzere bir araya geleceklerini duyurmuşlardı. Ancak etkinliğin tarihi yaklaştıkça bazı önemli katılımcılar olmayacağını belirttiler.
Kiev, başlangıçta Rusya’yı müzakerelere davet etmeyeceğini açıklamış ve bunu zirvedeki diğer katılımcılara yönelik bir tür baskı tehdidiyle duyurmaya çalışmıştı. Ve en son hafta ise Kiev’de bazı önemli devlet adamlarının görevden alınması ve başka sebeplerle bazı ülke liderleri katılmayı reddetmeye başladı. Çok sayıda ülke ise konferansa dışişleri bakan ve yardımcıları düzeyinde katılacaklarını belirttiler.
Zirve Biden ve Şi Jimping olmadan yapılacak
ABD Başkanı Joe Biden, seçim kampanyasıyla meşgul olması nedeniyle gelemeyeceğini açıkladı. Ancak Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i, İsviçre’ye gönderiyor. BM başkanı Antonio Guterres, Çin, Hindistan, BDT ülke liderleri, BRICS ülkelerinin liderleri ve Küresel Güney’in önde gelen oyuncusu Suudi Arabistan da zirvede yer almıyor.
Moskova ise zirvenin Rusya olmadan yapılmasının hiçbir anlam ifade etmediği ve olup biten her şeyin Rusya karşıtı bir koalisyon kurmaya yönelik bir girişim olduğunu açıkladı. Pekin yönetimi de benzer yaklaşımdan dolayı katılımını büyükelçilik seviyesine düşürdü.
İstanbul’da müzakere şansı olmuştu
2022’de İstanbul’da yapılan müzakerelerin sonuçsuz kalma sebebi halen muamma. Fakat oradan bir sonuç çıkarmak mümkündü. Hem Erdoğan’ın hem de BM başkanının insiyatifi çatışmaları durdurabilecek ve binlerce hayat kurtarabilecek seviyeye gelmişti. Ancak müzakereler İngiltere ve belki müttefikleri tarafından sekteye uğratıldı.
Fakat bu kanal halen kapanmış değil. Vatikan’dan Papa’nın vurguladığı gibi, arabulucu olarak Türkiye’de müzakerelerin devam etmesi halen geçerliliğini koruyor. Hem Batı ve Ukrayna ile hem de Rusya ile ortak dil bulabilen Erdoğan’ın, çatışmaları önleme adına İstanbul-2 platformunu hayata geçirebilir. Zira bu konuda İstanbul-1 görüşmesinde ciddi mesafe alınmıştı. Dolayısıyla görüşmeler sıfırdan başlamayacak ve bazı etaplar geçilmiş olacak.
İsviçre’deki Ukrayna zirvesinden beklenti ne?
Ukrayna Devlet Vladimir Zelensky, müttefik kuvvetlerin Normandiya’ya çıkarılmasına adanmış bir etkinlikte duyurduğu gibi, bu zirvede çatışmaları durdurmaktan daha çok “etkili ve uzun vadeli desteğe” ihtiyaçları olduğu kısmına odaklanmak istiyor.
Zirveye katılanlar, gıda ve nükleer güvenlik garantilerini, savaş esirlerinin değişimini ve Ukraynalı çocukların Rusya’dan iadesi konusunu tartışacaklar. Başlangıçta talep listesi 10 maddeden oluşuyordu ancak ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in birkaç ay önce Kiev’e yaptığı ziyaretin ardından bu sayı üçe indirildi.
Yani bir açıdan savaşa devam edilsin isteniyor. Ya da bunu isteyenler var.
Katılım düştü
Ukrayna konulu zirve bu senenin başında Davos Ekonomi Formu’nda kararlaştırıldı. Ve 160 ülke ve uluslararası kuruluş davet edildi. Ancak yarısı Avrupa ülkelerinden olmak üzere 78’i olumlu yanıt verdi. Ve karara etki edebilecek, Biden, Şi Jinping, Putin, Narendra Modi gibi liderlerin yokluğu da zirvenin sonuçsuz kalma ihtimalini artırdı.
Ayrıca zirveye günler kala bazı ülkelerden heyetlerin iptal edilmesi ise dikkat çekici. Daha önce Ukrayna konulu zirvelere ev sahipliği yapmış olan Suudi Arabistan ve Türkiye’nin liderler seviyesinde katılmayışı da çok gündeme gelen sorulardan.
İstanbul halen aktüel
Sonuç olarak bu zirveye Rusya davet edilmeliydi. Ya da gerçek bir ateşkes ancak Moskova’nın katıldığı bir ortamda, belki İstanbul’da Rusya, BM, ABD ve Ukrayna tarafından imzalanması planlanabilir. Belki bu durumda büyün insanlığı ilgilendiren ABD ve Rusya’nın kitle imha silahlarının kullanımından vazgeçmesi de temin edilebilir. Ve stratejik ve nükleer silahların kontrolü konularında ikili istişarelere geri dönülebilir. Rusya ve BM İstanbul’da tekrar bir araya gelme ihtimaline hayır demeyecektir.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***