Türkiye’deki milyonlarca emeklinin gözü, TÜİK’in altı aylık enflasyon verisine bağlı olarak Temmuz ayında netleşecek maaş zamlarında. Her yıl Ocak ve Temmuz dönemlerinde maaşlarına zam alan emekliler, yılın ikinci yarısındaki beş aylık enflasyon farkına göre yüzde 22,27’lik zammı halihazırda elde etmiş durumda.
Maaş zam oranının Temmuz’da enflasyonun açıklamasının ardından yüzde 25’in üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamasına göre, bu kez maaşlara refah payı zammı da hükümetin gündeminde yer almıyor.
Diğer yandan kök aylıkları 8 bin TL’nin altında olan emekliler de yüzde 25 zam beklentisi gerçekleşirse, maaşlarında bir zam göremeyecek. 10 bin TL olan en düşük emekli aylığında iyileştirme yapılıp yapılmayacağı da belirsiz.
“200 lira artık 20 lira değerinde”
Temmuz’da enflasyon farkı oranında alacakları zammı yeterli bulmayan emekliler geçim sıkıntılarının devam edeceğinden yakınıyor.
Onlardan biri de İzmir’de yaşayan, 10 yıldır işçi emeklisi olan Gökhan Uzunoğlu. 10 bin 300 lira aylık aldığını söyleyen Uzunoğlu, tek başına yaşamasına rağmen maaşıyla geçinemediğini kaydediyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Uzunoğlu, “Bu hayat koşullarında yaşam çok zor. Markete, pazara gidiyorsun, paranın bir değeri yok. 200 lira artık 20 lira değerinde. En fazla harcadığım şeyler, elektrik, su faturaları ve market alışverişleri. Ete yanaşamıyoruz zaten. Ben diyaliz hastasıyım. Sürekli kan noksanlığım var. Doktor ‘illa et yiyeceksin’ diyor ama 10 bin lirayla eti ben nasıl yiyeyim” diye sordu.
“Kiraya çıkarsam hayatım biter”
Kaldığı evde kira ödemediğini anlatan Uzunoğlu, “Eğer ‘çık’ derlerse, kirada oturmak zorunda kalırım. Kiralar, en az 10 bin lira. O zaman mümkün değil geçinemem, hayatım biter. Zaten hastayım, çalışamıyorum” dedi.
Emekli olduğu dönemde yaşam şartlarının daha rahat olduğunu söyleyen Uzunoğlu, TÜİK’in enflasyon hesaplamasına inanmadığını da belirtti.
Emeklilik hayallerini gerçekleştiremediğinden de şikayet eden Uzunoğlu, “Emekli olduğumda daha rahat bir yaşam süreceğimi hayal ediyordum. Bizim doğum yerimiz Kuşadası. Oraya yerleşmeyi, deniz kenarında yaşamayı hayal ediyordum ama denize dahi giremiyorum şu anda” dedi.
Temmuz’da yapılacak zamdan memnun olmadığını söyleyen Uzunoğlu maaşının en az 20 bin TL olmasını istiyor.
Açlık sınırı altındaki emekliler
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) hesaplamalarına göre Türkiye’de Mayıs ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı ya da bilinen adıyla açlık sınırı 18 bin 969 TL.
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı, diğer deyişle yoksulluk sınırı da 61 bin 788 TL. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 24 bin 609 TL.
Türkiye’de uzun süredir hız kesmeden artan gıda fiyatları, açlık sınırı altında maaş alan emeklilerin en fazla belini büken harcamalardan.
“Sebze bir nebze alabiliyoruz ama meyve mümkünü yok”
VOA Türkçe, emekli Figen Soysaç’a pazar alışverişinde eşlik etti. Tek başına yaşayan ve 12 bin lira maaş aldığını söyleyen Soysaç, “Fiyatlarımız şu an bize göre pahalı. Tabii döküntü mal alırsan ucuzu var. Et zaten hiç alamıyoruz doğru düzgün. Alsak da 250 gram gibi şartlarla. Önceden her şeyi alabiliyorduk. Ama şimdi alamıyoruz. Mesela; karpuz, kavun, şeftali, kayısı, çilek bunlar çok çok pahalı meyveler. Sebzeleri bir nebze alabiliyoruz ama meyve mümkünü yok” dedi. Soysaç, geçmiş yaz aylarında olduğu gibi pazar tezgahlarında fiyatların artık düşmediğini de söyledi.
Temmuz ayında yapılacak zamdan beklentisi olmadığını belirten Soysaç, emekli maaşlarının en az 20-25 bin liraya yükseltilmesini istedi. Soysaç, “Ben 26 yıl boyunca mesaili şekilde gece 12’lere kadar çalıştım. ‘Emekli olayım hep gezeceğim, hiç oturmayacağım evde’ diyordum. ‘Turlara katılacağım. Otele gideceğim, tatil yapacağım, denize gideceğim’ derken bunların hiçbiri olmadı. Hiçbir özel yaşantımız kalmadı” dedi.
Emeklilerin talebi asgari ücret düzeyinde maaş zammı
Türkiye’de en düşük emekli aylığı 10 bin lira olarak veriliyor. Taban maaş düzenlemesiyle, kök maaşları en düşük aylığın altında kalanların maaşı Hazine tarafından tamamlanıyor. En düşük aylık alanların sayısı resmi olarak açıklanmazken emeklilik uzmanlarına ve sendikalara göre, ortalama emekli aylığı da bu civarda.
Temmuz’da da normal koşullardaki gibi zammın, en düşük emekli maaşı düzenlemesi ile getirilen ek zamlar olmaksızın emekli maaşının kalan kök kısmına yapılması bekleniyor. Emeklilerse, geçmişte hükümet tarafından aylık bağlama oranlarının düşürülmesi yüzünden düşük kaldığını savundukları kök maaşlarına seyyanen iyileştirme yapılmasını ve bunun üzerine enflasyon farkının eklenmesini istiyor. Talepleri, maaşlarının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi.
“Sadaka kabul etmiyoruz”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Karabağlar Şube Başkanı Şengül Yanar, “Bir kere bu zammı biz kesinlikle kabul etmiyoruz. Çünkü yapılan zamlar kök maaşı hedef alarak yapılıyor. Kök maaşa yapıldığı zaman bu zam hiçbir işimize yaramıyor. Yine 10 bin lira yerinde sayıyor. Biz bu zammın yerine asgari ücretin üzerinde bir zam talep ediyoruz. Kök maaşın kaldırılması lazım. Yoksa bizim emeklilerin durumu çok vahim. Yine 10 bin lira maaşa talim edeceğiz. Yüzde 25 bizim için bir hiç. Sadaka verilse daha iyidir. O sadakayı da biz kabul etmiyoruz” dedi.
Yanar, “Devletin 2008’de çıkarmış olduğu 5510 sayılı yasayla, maaş bağlanma oranlarımız yüzde 70’lerden yüzde 30’a inince otomatik olarak bizim maaşlarımız düştü. Enflasyonun yanısıra milli gelirden de pay alıyorduk. Bunu da kaldırdılar. Bu sefer bize yolunmuş bir kuş gibi bir maaş verildi. Bu maaş da şimdiki enflasyonla kıyaslandığı zaman tamamen olduğu yerde kaldı” diye konuştu.
Devletle pazarlık masasına oturmak istiyorlar
Emeklilerin de memurlar gibi toplu sözleşme yoluyla zam hakkını belirleyebilmesi gerektiğini söyleyen Yanar, “Biz bir sendikayız. Sendikalı olarak maaşlarımızı devletle masaya oturup pazarlık yaparak almak istiyoruz. Geçim standardımızı yükseltmek istiyoruz. Bayram ikramiyemizin de maaş bedelinde olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Temmuz’da refah payı zammının hükümetin gündeminde olmamasını da değerlendiren Yanar, “Enflasyonun faturasını emekliye, emekçiye ödetmesinler. Şu anda bu faturayı emekliler, emekçiler, halk ödüyor” dedi.