Sadece Gaziantep’te yetişen ve bu nedenle Avrupa Birliği (AB) tarafından menşe adı olarak tescillenen Araban sarımsağı dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor.
Menşe adı, niteliklerini, belli bir coğrafi alana özgü doğal ve beşerî unsurlardan alan coğrafi işaretlere veriliyor. Bu coğrafi işarete sahip ürünler, niteliklerini ancak ait olduğu yöre içinde üretildiği takdirde kazanabiliyor.
Gaziantep’in Araban ilçesinde yetişen ve bölgede “beyaz altın” olarak adlandırılan Araban sarımsağı da böyle bir ürün.
35 bin ton rekoltenin beklendiği bu özgün sarımsağın fiyatı bu yıl üreticinin de işçinin de yüzünü güldürmüyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun, en güzel sarımsağı ürettiklerini ama çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığını ifade etti.
Altun, “Sarımsağın tarla fiyatı ile Pazar fiyatı arasında uçurum var, bakanlığın bir an önce bu konuya el atması gerek” dedi. Sarımsak üreticisi Erdem Dağcı ise, Araban sarımsağının kalitesine dikkat çekerek, “Aktif bir birlik ya da kooperatif olmadığı için biz el mahkum ürünlerimizi tüccarlara satıyoruz’’ diye konuştu.
“Ürünümüzü pazarın yarı fiyatına tüccara satmak zorundayız’’
Sarımsağın kalitesini koruyacak lisanslı soğuk hava depolarına ihtiyaç olduğunu dile getiren sarımsak üreticisi Erdem Dağcı ise, şunları söyledi:
“Araban sarımsağı kendine has aromasıyla, kalitesiyle dünyada bir numara. Bu yıl tarlada verim iyi ancak tarladan ucuza alınan sarımsak raflarda yüksek fiyata satılıyor. Aktif bir birlik ya da kooperatif olmadığı için biz el mahkum ürünlerimizi tüccarlara satıyoruz. Çünkü bu ürün tarlada sıcağın altında daha fazla beklemeden pazarlanması lazım. Soğuk hava depolarımız da olmadığı için bir an önce tüccarlara satmak zorundayız. Bizden 40-45 liraya satın alınan sarımsak vatandaşa 100-120 liraya kadar yansıyor.”
“En güzel sarımsağı üreten çiftçimiz emeğinin karşılığını alamıyor”
Avrupa ülkeleri ve Amerika başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesine Araban’dan sarımsak ihraç edildiğine vurgu yapan Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun, “Şu anda Türkiye’de sarımsak üretiminde birinciyiz. Türkiye’nin sarımsak ihtiyacının yüzde 22’sini Araban olarak biz karşılıyoruz. Coğrafi işaretimizi aldık, Avrupa tescilimizi aldık. Dünyanın dört bir yanına sarımsağımız gidiyor. Tüccarlar aracılığıyla Avrupa ülkelerinden, Çek Cumhuriyetine, Amerika’dan İngiltere’ye kadar her yere ihracat yapılıyor. Ama bu kadar güzel, lezzetli ve kaliteli ürünümüz maalesef verilen emeği karşılamıyor’’ dedi.
“Geçen yıl 40 bin ton rekoltemiz varken bu yıl 35 bin ton civarında bekleniyor’’
Üreticilerin girdi maliyetleri altında ezildiğini belirten Hasan Altun, sarımsak ekmekten vazgeçen çiftçilerin olması nedeniyle rekoltenin geçen yıla oranla düştüğüne dikkat çekerek, “Tarladaki ürünün fiyatı ile Pazar fiyatı arasında uçurum var. Üretici değil, tüccarlar kazanıyor. Bizim Tarım Bakanlığı’nın sarımsakla ilgili bir politikası olsun istiyoruz. Üretici birlikleri kurulsun, kurulmuş olanlar desteklensin ve denetlensin. Eğer birlikler sarımsağımızı üreticiden alıp direkt tüketiciye ulaştırırsa hem çiftçinin malı para edecek hem de tüketici daha ucuza sarımsak yemiş olacak. Şu anda tarlada 40 lira olan sarımsak markette en az 100 liraya satılıyor. Üreticilerimiz yavaş yüksek girdi maliyetlerinin altında eziliyor. Bazı çiftçilerimiz üretim yapmayı bırakma noktasına geldi. Geçen yıl 40 bin ton rekoltemiz varken bu yıl 35 bin ton civarında bekleniyor’’ ifadelerini kullandı.
“İşçinin aldığı yevmiye ihtiyaçlarını karşılamıyor”
Artan enflasyon oranlarıyla derinleşen ekonomik kriz nedeniyle mevsimlik işçilerin aldığı yevmiyenin de yetersiz kaldığını ifade eden Altun, “Bu yıl çevre illerden gelenlerle birlikte 8 bin işçi sarımsak işinde çalışıyor bu işten ekmek yiyor. Büyük bir emek var. Şu anda 40 derece sıcaklık altında akşama kadar çalışan mevsimlik işçilerimiz de emeklerinin karşılığını alamıyor. Şu anda bir işçi 400 ile bin lira arasında yevmiye alıyor ama o paraya maalesef hiç bir şey gelmiyor. İşçinin emeğinin karşılığını alabilmesi için çiftçinin de ürününü değerinde satabilmesi gerekiyor. Yani hepsi birbirine bağlı bir şekilde ilerliyor’’ diye konuştu.
“Sabahtan akşama kadar güneşin altında çalışıyoruz ama aldığımız paraya bir kilo çay alamıyoruz”
Adıyaman’ın Besni ilçesindeki evinden sabah saat 4’te kalkıp sarımsak işinde çalışmak üzere Araban’a gelen Yıldız Biricik ise, yetkililerden mevsimlik işçilerin sorunlarına kulak vermelerini istediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Gün boyu güneşin altında çalışıyoruz emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bir günlük çalışmayla evimizin bir günlük basit ihtiyaçlarının bile karşılayamıyoruz. Tarla sahibinin de masrafı çok fazla o da kazanmıyor biz de. Buradan devletimize sesleniyoruz ve emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bize bir çare bulunsun.”