MAHMUT AKPINAR | YORUM
Son dönemlerde pek çok yazar ve yorumcu, Erdoğan’ın MHP’den kurtulup yerine CHP’yi monte etmeyi planladığını, bu yöndeki görüşmelerin devam ettiğini, CHP’nin de buna yatkın olduğunu söylüyor.
Peki, bu gerçekten mümkün mü? Böyle bir koalisyon olmalı mı?
Yerel seçimlerde AKP ciddi oy kaybına uğradı. Toplum, yerel seçimlerde Erdoğan’a ‘kırmızı kart’ gösterdi ve partiyi ikinci sıraya düşürdü. Böyle bir durumda CHP’nin diğer muhalifleri de yanına alarak temel sorgulamalara gitmesi, Erdoğan ve AKP’yi ciddi şekilde sarsması ve ülkeyi erken seçime götürmesi beklenirdi. Ancak sanki CHP, tıpkı 2015 Haziran seçimlerinde olduğu gibi Erdoğan’a meşruiyet sağlama, ‘hayat öpücüğü’ verme yolunu tercih ediyor.
Seçimlerin üzerinden iki ay geçmesine rağmen, halkın verdiği uyarıyı/beklentiyi başta Özgür Özel olmak üzere CHP parti yönetimi dikkate almadı. Erdoğan’ın yıpranmış ve halk nezdinde karşılığı kalmamış, oy oranı yüzde 4’lere düşmüş MHP yerine CHP’yi monte etme planları yaptığı söyleniyor. MHP’nin çetelerle, mafyayla, uyuşturucu ticareti ile ve Sinan Ateş cinayetiyle anılması koalisyonun iki tarafını da yıpratıyor.
Gerçekte AKP’liler, MHP’lilerden daha büyük yolsuzluk ve yozlaşma içinde ama Erdoğan, faturanın büyük kısmını daha alt düzey işler yapan MHP’ye yıkmakta mahir. Ondan kurulursa toplum nezdinde bir “aklanma süreci” başlatacağını düşünüyor olabilir. Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında bulunan belgeler ve bilgiler Erdoğan’ın elinde MHP üzerinde kullanabileceği bir giyotine dönüştü.
Bunlarla MHP’yi tamamen tasfiye etmeyi ve yerine CHP’yi monte etmeyi düşünüyor olabilir. Bu niyeti sezen Devlet Bahçeli sanki vuruşarak çekilme iradesi sergiliyor. Son dönemde ortaya çıkan atışmalar, tartışmalar bunu gösteriyor. Ama iki taraf da kartları açık oynamıyor, kozlarını örtülü kullanıyor.
Erdoğan için CHP ile bir koalisyon kurmak akıllıca bir tercih olur. Zira 22 yıldır
yıpranmış, kirlenmiş, ülkeyi iflas ettirmiş, milleti bıktırmış bir iktidar, veballerine yeni bir partiyi ortak etmiş olur. Bunun ana muhalefette bulunan, cumhuriyeti kuran CHP olması Erdoğan’ı ayrıca memnun eder. En önemli muhalefetten kurtulmuş, onu susturmuş olur. Ayrıca meşruiyetini yeniler, rejimine ve iktidarına ilave ömür kazandırır. Birikmiş ağır veballeri CHP ile paylaşmış olur.
CHP seçmeni bu ittifakı onay verir mi?
Peki, CHP bu projeye yanaşır mı? CHP’li seçmen, taban itiraz etmez mi?
CHP seçmeni, böyle bir kirli koalisyona elbette itiraz eder ve onay vermez. Ancak Türkiye’de siyasi partilerin iktidar olma arzusunun arkasında, parti yönetiminin/delegelerin kamu kaynaklarından makam, imkân, ihale, kaynak devşirme motivasyonu vardır. CHP uzun süredir iktidara aç. AKP ile bir ortaklık kurması durumunda CHP’li yöneticiler için önemli kapılar açılacak, yeni makamlar, ihaleler, imkanları doğacaktır. İktidar nimetleri önlerine serilecektir.
Tayip Erdoğan kamu kaynaklarını peşkeş çekme, rüşvet olarak dağıtma konusunda çok becerikli ve tecrübelidir. Seçmen böyle bir birlikteliğe karşı çıksa bile, CHP yöneticileri kazanacakları sebebiyle buna itiraz etmezler. Kirli Erdoğan rejimiyle ortak olmaya can atacaklarını düşünüyorum.
CHP’nin Erdoğan’ı koltuğundan edip iktidar olma çabası görünmüyor. Erdoğan’la mücadele edip iktidara gelmek için uzun ve zorlu bir yolu tercih etmeleri, ciddi mücadele vermeleri gerekiyor. CHP’lilerde ise bu irade ve yürek görünmüyor. Ayrıca AKP’nin bütün kirlenmişliğine rağmen halkın CHP’ye soğuk durduğunun farkındalar.
CHP, AKP ile koalisyon yapamaz mı?
Elbette yasal olarak siyasi partiler birbirleriyle koalisyon kurabilirler, iktidarı paylaşabilirler. CHP de AKP ile bir koalisyona girip iktidar ortağı olabilir. Bunda yasal bir problem yok, ancak etik ve ahlaki ciddi problemler var. Bu, CHP’nin kendisini inkâr etmesi anlamına geleceği gibi, uzun vadede tek başına veya farklı koalisyonlarla iktidar olma fırsatını yok edecektir. Mevcut şartlarda CHP’nin Erdoğan’la koalisyon kurması, ortaklığa girmesi kirli suda yıkanmaya benzer. Seçmen kitlesine, demokrasiye, ülkeye ihanet etmek anlamına gelir.
Erdoğan’a payanda olmak
CHP, HDP veya biraz ilkesi olan partiler AKP ile bir koalisyona tek şartla ortak olabilirler. Eğer Erdoğan ülkenin battığını ve bittiğini itiraf eder, “Hep birlikte bir milli mutabakat hükümeti kuralım, parlamenter rejime geri dönelim!” derse kabul edilebilir. Yeniden anayasaya, hukuka dönme şartıyla, ülkenin ve toplumun daha fazla zarar görmemesi hesabına böyle bir işe kerhen girilebilir, bir yönüyle fedakârlık yapılabilir. Aksi halde, Erdoğan’ın her şeye mutlak hâkim olduğu, TBMM’nin, bakanlıkların, anayasal kurumların hiçbir etkisinin kalmadığı mevcut durumda koalisyon ortağı olmak Erdoğan’a taze kan vermek, payanda olmaktır.
Tayyip Erdoğan, Can Ataklı’nın iddiası gereği ucube başkanlık sisteminde CHP’ye 4 değil 14 bakanlık da verse bir şey değişmez. CHP ancak kirli sürecin bir parçası, Erdoğan’ın veballerinin ortağı olur.
Eğer parlamenter rejime dönme ve hukuka dönme sözü alır, yargının bağımsızlığını, parlamentonun yeniden aktif hale getirilmesini şart koşar ve bu da Erdoğan tarafından kabul edilirse, bir Milli Mutabakat Hükümeti kurulabilir, böylece belki ülke uçurumun kenarından dönebilir. Bu durumda hem Erdoğan hem Türkiye hem de CHP kazançlı çıkar. Aksi durumda CHP’nin iktidara ortak olması sadece bazı çıkarların tatmin edilmesine yarar. Erdoğan’ın ömrünü uzatır, meşruiyetini yeniler ama ülkeye, halka hiçbir faydası olmaz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***