Karar yazarı Elif Çakır, zamanında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “çağın buluşu” olarak nitelendirdiği, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faize faiz demeden, faize mevduat kazancı” diyerek açıkladığı Türkiye’nin geçtiği Kur Korumalı Mevduat modeli için ” Merkez Bankası’nın 2023 yılı için açıkladığı zarar 833 milyar TL. Milli para diyerek, çağın buluşu diyerek uygulamaya koydukları KKM’nin ülkemize verdiği zarar.” ifadelerini kullandı.
Zamanında saygın ekonomistler tarafından eleştirilen, iktidar tarafından savunulan KKM için geçen günde katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “KKM zaten başından itibaren gelip geçici bir düzenlemeydi” ifadelerini iktisatçı Serkan Özcan’a soran Çakır’ın köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
“ Merkez Bankası’nın 2023 yılı için açıkladığı zarar 833 milyar TL. Milli para diyerek, çağın buluşu diyerek uygulamaya koydukları KKM’nin ülkemize verdiği zarar.
(Serdar Özcan:) ‘KKM sistemi elbette geçici bir önlemdi. Ama geçici bir önlem olması ne kadar hatalı bir politika olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Akıl, bilim ve rasyonalitenin bir kenara bırakılıp olmayacak bir “faiz düşerse enflasyonda düşer” teorisi uygulandı. Bunun sonucunda Türk finansal sistemi öylesine bozuldu ki bir noktada hükümet kendi kredisi yetmediği için devletin itibarini yani hazinesini kullanarak döviz artışına garanti vermek zorunda kaldı.
Bu yolla Türk ekonomi tarihinin en vahşi servet transferi gerçekleştirilmiş oldu.
Bugün ortaya çıkan bu yıkımı ‘geçici bir tedbirdi’ diye açıklamak yerine fakirleştirilmiş, açlığa mahkum bırakılmış bütün toplum kesimlerinden özür dilenmesi çok daha doğru olurdu.’
Doğrusu bütün bir toplumdan özür dilenmesidir. Beş yıldır kötü ekonomi politikalarıyla uçurumun kenarına getirip bırakıp bir de ekabir bir şekilde çıkıp da “zaten gelip geçici bir düzenlemeyd” demek değil.’
İktidar “Faiz sebeptir enflasyon sonuçtur” tezini halk oylamasına sunmadı, halkın onayı alınmadı ama bugün maliyeti halk ödüyor.
Hem de on yıldan beri böyle. Erdoğan daha 2013’lerde, 2014’lerde “faiz sebeptir” diyerek Merkez Bankası’na ağır baskılar yapmaya başlamıştı.
Ya çıkıp özür dileyin ya da öyle çıkıp “gelip geçiciydi” açıklamaları yapmayın.”