Dünyada çayın uzun tarihi, derin kültürel ve ekonomik önemi konusunda farkındalık yaratmak için her yıl 21 Mayıs’ta kutlanan Uluslararası Çay Günü’nde Türkiye’deki çay severler yüksek fiyatlardan şikayetçi.
Birleşmiş Milletler’in, Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) Çay Günü’nün kutlanmasına liderlik etme çağrısında bulunması sonrası dünya çapında sesi duyulan günün amacı, çayın sürdürülebilir üretimi ve tüketimine yönelik faaliyetlerin uygulanmasına yönelik kolektif eylemleri teşvik etmek ve çayın açlık ve yoksullukla mücadeledeki önemi konusunda farkındalık yaratmak.
Türkiye’de son yıllarda artan enflasyonla birlikte en fazla zamlanan ürünler arasında çay da yerini aldı. Yerine ve mekanına göre fiyatı değişiklik gösteren çayın bir bardağı için ödenen para 10 ile 50 lira arasında değişiyor. 2021 yılında kıraathanelerde 4 lira olan bir bardak çayın fiyatı aradan geçen üç yılın ardından 10 ile 15 lira arasında satılıyor.
“Çaysız yaşayamam” diyen vatandaşlar bu fiyatın yüksek olduğunu dile getirirken, işletme sahipleri ise kuru çayın yanı sıra şeker, doğalgaz, su ve elektrik fiyatlarına gelen zamların çok yüksek olmasından yakınıyor.
“Çay bizim için en az su kadar önemli”
Kendisi için çayın en az su kadar önemli olduğunu ancak dar gelirli insanlar için fiyatların çok yüksek olduğunu belirten Ahmet Öztürk isimli vatandaş, “Çay, Anadolu coğrafyasında halkın severek içtiği içeceklerindendir. Çay, işten yorgun gelen işçinin yorgunluğunu alabilmek için, baş ağrısını alabilmek için içtiği bir içecektir. Çay içmezsek rahat edemeyiz. Çay bizim için en az su kadar önemlidir”dedi.
İnsanların kafelerde ya da kıraathanelerde çay içemedikleri için parklarda oturmak zorunda kaldığını dile getiren Öztürk, şunları söyledi:
“Ülkemizde ekonomik krizle birlikte çay fiyatlarına çok fazla zam geldi. Herhangi bir kafede bir bardak çay 25-30 lira oldu. Bir kıraathanede ise 10 liradan aşağı çay yok. Çok düşük emekli maaşlarıyla yaşamaya çalışan emekliler iki arkadaşıyla birlikte bir kafede çay içemiyor, parklarda oturuyor. Maalesef hükümetin yaptığı politikalar neticesinde bu ülkeye emek veren insanlar kıraathanelerde bir çay bile içemiyor. Çay işçileri başta olmak üzere herkesin çay gününü kutlarım.”
“Gider kalemlerimiz çok arttı”
Artan enflasyon nedeniyle her esnaf gibi kıraathane sahiplerinin de zor günler yaşadığını vurgulayan işletme sahiplerinden Yusuf Kılıç ise vatandaşların fiyatları haklı olarak yüksek bulduklarını belirterek, “Halkımız çayı çok seviyor, tiryakiler yüksek fiyatlara rağmen çay içmekten vazgeçmiyor ama bu durum insanların bütçelerini derinden etkiliyor. Basit bir çay ama içilen gün ve bardak sayısına bakıldığında büyük bir yekûn ortaya çıkıyor. Biz de bu durumdan memnun değiliz ama bizim de gider kalemlerimiz çok arttı. Çay, şeker, kira, elektrik, su, doğalgaz her ay artarak devam ediyor” diye konuştu.
Sudan sonra en fazla tüketilen içecek
Birleşmiş Milletler’e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre çay (Camellia sinensis bitkisi), sudan sonra dünyanın en çok tüketilen içeceği. Çayın kuzeydoğu Hindistan, kuzey Myanmar (Burma) ve güneybatı Çin’de ortaya çıktığına inanılıyor, ancak bitkinin ilk yetiştiği yer tam olarak bilinmiyor. FAO, çayın yaklaşık 5 bin yıl önce Çin’de tüketildiğine dair kanıtlar olduğuna dikkat çekiyor.
Rize Ticaret Borsasına göre Türkiye’de ise en çok çay üretilen il Rize. Ancak Türkiye halkının çaya düşkünlüğüne rağmen ülkede çay bitkisi, ilgili kanunun 1924’te çıkarılması ve çalışmaların başlamasının ardından 1938’de üretiliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü Müdürlüğü’nün 2023 yılında çayla ilgili hazırladığı bir rapora göre, Türkiye’de başlıca yaş çay üretimi Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da yapılıyor. Raporda 2021 yılında 1.454 bin ton olan çay üretiminin olumsuz iklim koşulları nedeniyle 2022 yılında 1.270 bin tona gerilediğine dikkat çekiliyor.
Yine aynı rapora göre, Türkiye’nin çay ithalatı 2022-23 döneminde son beş yılın en düşük seviyesine geriledi.
Raporda, “Bu gerilemenin sebebi olarak döviz kurlarında ve vergilerde meydana gelen artışla ithal çay tedarik maliyetinin yükselmesi gösterilebilir. Türkiye’nin kişi başına düşen çay tüketiminde dünyada ilk sırada olması çay tarımının önemini göstermektedir. Çaya verilen desteklerin artarak devam etmesi çay üretiminin Türkiye’de sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir” tespitinde bulunuldu.