(Serbest Görüş) – Ho Chi Minh City’deki sömürge dönemine ait adliye binasında Vietnamlı bir iş insanına, 11 yıl boyunca ülkenin en büyük bankalarından birini yağmaladığı gerekçesiyle idam cezası verildi.
Söz konusu rakamlar baş döndürücü.
67 yaşındaki Truong My Lan, Saigon Ticaret Bankası’ndan 44 milyar dolar değerinde kredi almakla suçlandı.
Savcılar, 27 milyar doların asla geri alınamayabileceğini söyledi.
Yetkililer dava kapsamında 2 bin 700 kişinin ifade vermeye çağrıldığını, 10 devlet savcısı ve yaklaşık 200 avukatın da dava üzerinde çalıştığını söyledi.
Gösterilen kanıtlar, toplam 6 ton ağırlığında, 104 kutu içinde mahkemeye sunuldu.
Suçlamaları reddeden Truong My Lan ile birlikte 85 sanık yargılandı.
Vietnam’da uzun yıllar görev yapan emekli bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan David Brown, “Komünist dönemde hiç böyle bir duruşma olmamıştı. Kesinlikle bu ölçekte bir şey yaşanmadı” diyor.
Bu dava, Komünist Parti Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong’un 2016’da başlattığı yolsuzlukla mücadele kampanyasının bugüne kadarki en çarpıcı ayağı.
Nguyen Phu Trong, halkın yolsuzluğa karşı duyduğu öfkenin, Komünist Parti’nin iktidar tekeline yönelik varoluşsal bir tehdit oluşturduğuna inanıyor.
Yolsuzlukla mücadele kampanyası, şimdiye kadar iki devlet başkanı ve iki başbakan yardımcısının istifaya zorlanmasına ve yüzlerce yetkilinin disipline sevk edilmesine ya da hapse atılmasına neden oldu.
Şimdi de ülkenin en zengin kadınlarından biri onların saflarına katıldı.
Truong My Lan kimdir?
Truong My Lan, eski adı Saigon olan Ho Chi Minh City’de Çin-Vietnamlı bir aileden geliyor.
Ho Chi Minh Kenti’nde, Güney Vietnam’ın anti-komünist başkenti olduğu günlerden bu yana Vietnam ekonomisinin ticarinde geniş pay sahibi büyük bir etnik Çinli topluluk yaşıyor.
Annesiyle birlikte bir pazar tezgahında kozmetik ürünleri satarak iş hayatına atılan Truong My Lan, Komünist Parti 1986’da Doi Moi olarak bilinen ekonomik reform dönemini başlattıktan sonra arazi ve mülk satın almaya başladı.
1990’lı yıllarda geniş bir otel ve restoran portföyüne sahip oldu.
Vietnam, dünyada Çin’e alternatif bir imalat sektörüyle tanınsa da, varlıklı Vietnamlıların çoğu gelirlerini gayrimenkul sektöründe kazanıyor.
Vietnam’da tüm araziler resmi olarak devlete ait ve bu arazilere erişim genellikle devlet yetkilileriyle kişisel ilişkilere dayanıyor.
Bu nedenle ülkenin ekonomisi büyüdükçe yolsuzluk da artıyor.
2011 yılında Truong My Lan, Ho Chi Minh City’de tanınmış bir iş insanı haline gelmiş ve nakit sıkıntısı çeken üç küçük bankanın birleşmesini öncülük etmesine izin verilmişti.
Ortaya çıkan banka, Saigon Ticaret Bankası’ydı.
İddialar neydi?
Vietnam yasaları herhangi bir kişinin herhangi bir bankada yüzde 5’ten fazla hisseye sahip olmasını yasaklıyor.
Ancak savcılar, Truong My Lan’ın yüzlerce paravan şirket ve vekili olarak hareket eden kişiler aracılığıyla Saigon Commercial’ın yüzde 90’ından fazlasına sahip olduğunu söylüyor.
Truong My Lan, bu gücü kullanarak yönetici pozisyonlarına kendi çalışanlarını atamak ve daha sonra kontrol ettiği paravan şirketlerin talep ettiği yüzlerce kredi başvurusunu onaylamaları için emir vermekle suçlandı.
Bu kredilerin tutarı, bankanın tüm kredilerinin yüzde 93’ünü oluşturuyor.
Savcılara göre Truong My Lan, Şubat 2019’dan itibaren üç yıl boyunca, şoförüne bankadan 108 trilyon Vietnam dongu, yani 4 milyar dolardan fazla nakit çekmesini ve bodrum katında saklamasını emretti.
Bu kadar nakit paranın ağırlığı, tamamı Vietnam’ın en yüksek değerli banknotlarından oluşsa bile iki tona yakın.
Truong My Lan ayrıca kredilerinin hiçbir zaman incelenmemesini sağlamak için cömertçe rüşvet vermekle suçlandı.
Yargılanan kişilerden biri, 5 milyon dolar rüşvet almakla suçlanan merkez bankası başmüfettişiydi.
Davayla ilgili resmi olarak onaylanmış tanıtım malzemeleri, halkın yolsuzluk konusunda öfkesini Truong My Lan’a yöneltti.
Truong’un mahkemedeki bitkin ve makyajsız görüntülerinin, geçmişteki göz alıcı fotoğraflarından oldukça farklı olması da dikkat çekti.
‘Bu bir sır değildi’
Truong’un dolandırıcılığı neden bu kadar uzun süre devam ettirebildiğine dair sorular da soruluyor.
Singapur’daki ISEAS – Yusof Ishak Enstitüsü’nde Vietnam Çalışmaları Programı’nı yürüten Le Hong Hiep, “Şaşkınım çünkü bu bir sır değildi. Truong My Lan ve Van Thinh Phat grubunun SCB’yi (Saigon Ticaret Bankası) kendi kumbaraları gibi kullanarak en iyi konumlarda toplu gayrimenkul alımlarını finanse ettikleri piyasada çok iyi biliniyordu” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Parayı bir yerden bulması gerektiği çok açıktı. Ancak bu çok yaygın bir uygulama. SCB bu şekilde kullanılan tek banka değil. Belki de piyasada çok sayıda benzer vaka olduğu için hükümet gözden kaçırdı.”
Emekli ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi David Brown, Truong My Lan’ın Ho Chi Minh City’de yıllardır iş ve siyaset dünyasına hakim olan güçlü isimler tarafından korunduğuna inanıyor.
Brown ayrıca Komünist Parti’nin du davayla güneydeki serbest piyasaya dayalı iş kültürü üzerinde otoritesini yeniden tesis etmeye çalıştığını düşünüyor.
“Nguyen Phu Trong ve partideki müttefişlerinin yapmaya çalıştığı şey Saygon’un kontrolünü yeniden ele geçirmek ya da en azından ellerinden kayıp gitmesini engellemek” diyen Brown şöyle devam ediyor:
“2016 yılına kadar Hanoi yönetimi, Çin-Vietnam mafyasının burayı yönetmesine neredeyse izin verdi. Yerel komünist liderlerin söylemesi gereken şeyleri söylüyorlardı ama aynı zamanda orada kazanılan paradan önemli bir pay almak için şehirden faydalanıyorlardı.”
Yolsuzluk olmadan büyüme mümkün mü?
79 yaşındaki Komünist Partisi Başkanı Nguyen Phu Trong’un sağlık durumu iyi değil ve 2026’da düzenlenecek Komünist Parti Kongresi’ne kadar emekli olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
Trong, partinin muhafazakar kanadının otoritesini 1980’lerdeki reformlardan bu yana görülmemiş bir düzeye çıkararak en uzun süre görev yapan ve en önemli genel sekreterlerden biri oldu.
Onun liderliğinde parti, teknoloji ve bilgi temelli bir ekonomiyle 2045 yılına kadar zengin ülke statüsüne ulaşmak gibi iddialı bir hedef belirledi. Vietnam’ın ABD ile giderek yakınlaşmasının da nedeni bu.
Ancak Vietnam’da daha hızlı büyüme neredeyse kaçınılmaz olarak daha fazla yolsuzluk anlamına geliyor.
Yolsuzlukla çok fazla mücadele ederseniz, birçok ekonomik faaliyeti söndürme riskiyle karşı karşıya kalırsınız.
Ülkede daha şimdiden bürokrasinin yavaşladığına dair şikayetler var, çünkü yetkililer yolsuzlukla ilişkilendirilebilecek kararlar vermekten çekiniyor.
ISEAS – Yusof Ishak Enstitüsü’nde Vietnam Çalışmaları Programı’ndan Le Hong Hiep, “Paradoks da bu,” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Büyüme modelleri çok uzun zamandır yolsuzluk uygulamalarına dayanıyor. Yolsuzluk, makinenin çalışmasını sağlıyor. Bunu keserlerse işler artık yürümeyebilir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***