Gerçek Gündem – Muzaffer Ayhan Kara
İzmir’de 19-28 Nisan arasında Kültürpark’ta gerçekleşecek izkitapfest, kitap fuarı yanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. (Bu arada, kitap fuarı sonbaharda da Gaziemir’deki Fuar İzmir’de de tekrarlanacak; yani İzmir her yıl iki kitap fuarına ev sahipliği yapacak).
“Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta” belgisiyle düzenlenen kitap fuarının bu yılki ana teması “çocuk edebiyatı” Kitap fuarının onur konuğu ise yazar Ahmet Ümit.
“BİR KİTAP BİR DENİZ FENERİ GİBİ…”
Kitap fuarının Lozan Kapısı’ndaki dün 14.00’teki açılışına Başkan Tugay erken geldi, yakındaki Pakistan Pavyonu konuklarla bir çay içmek için güzel bir adresti. Tugay, eski Kültür Bakanı Suat Çağlayan, aynı zamanda üretken bir yazar olan eski önemli siyasetçilerden Kemal Anadol, Ahmet Ümit ve eşi Vildan’la açılış öncesinde beraberken Dinç Çoban da yanımızdaydı. Gazeteci arkadaşım Dinç’i fuarla ilgili bir ziyaret için geldi sanmıştım ilk karşılaşınca, meğer o da İzmir’e yerleşmiş kısa zaman önce. İzmir, çekim alanı olmayı sürdürüyor.
Açılış seremonisinde Başkan Tugay konuşmasını sözlerle tamamladı:
“Yazar Susan Sontag’ın dediği gibi, ‘Bir kitap, bir deniz feneri gibi karanlıkta yol gösterir ve içimize bir ışık saçar’. Kapılarınız kitaba her daim açık olsun; deniz fenerleriniz kitaplar olsun. Hep kitapla kalın.”
“TARİHİ BİR ROMAN OLACAK”
Sevgili fakülte ve gençlikte de yol arkadaşım, onur konuğu Ahmet Ümit ise sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesine vurgu yaparak okurlarına bir de müjde verdi:
“İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde Kitap Fuarı’nın onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor: ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?”
DOLU DOLU BİR FUAR
Şu gözlemimi de not edeyim; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay’ın açılış sonrasında hemen hemen bütün standları gezmesi , hemen herkesle temas etmesi takdir topladı. IZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı ve Vecdi Sayar ile birlikte o sıcak temasa şahit olduk. Kitap fuarına çok sayıda önemli yayınevi, sahaf ve sivil toplum örgütü katılıyor.
Bir de not düşeyim meraklısı için; Ahmet Ümit’in yaşamı ve yazarlık serüveni üzerine bugün 15.00’te Kültürpark’taki Açık Hava Tiyatrosu’nda bir söyleşi yapılacak, yazar sonra da kitaplarını imzalayacak.
Dokuz gün sürecek kitap fuarında Prof. Dr. Ilber Ortaylı ve Prof. Dr. Celal Şengör’ün yanında şair ve yazarlar Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Saygı Öztürk, Şükrü Erbaş ve pekçok yazar da okurlarıyla buluşacak.
MERHABA GÜZEL VATANIM
Yeniden Ahmet Ümit’e dönmek istiyorum. Ahmet de, eşi Vildan da Şişli Siyasal’dan (M.Ü. SBF), 1978’den bu yana arkadaşım. Sadece okulda değil, sonrasında da çok uzun yıllar ortak bir hayatın insanları olduk güzel bir ülke hayaliyle. Bendeniz İstanbul’dan her yıl İzmir’e gelirdim birkaç kez uzun yıllar boyunca… Şimdi sekiz yıldır temelli İzmir’deyim, tabii Ahmet İzmir’e gelince ancak dokunabiliyorum artık. Bu bahiste asıl anlatmak istediğim dün akşam Fransız Kültür’de izlediğimiz ve kitap fuarı ile eşzamanlı akacak, Vecdi Sayar’ın yönetimindeki “2. Izmir Edebiyat Sinema Buluşması” kapsamındaki “Merhaba Güzel Vatanım” filmi. Ahmet Ümit’in ortaokul yıllarında başlayan sol aksiyon ve Nazım Hikmet şiirleriyle tanışmasına, giderek ikisinin de Moskova yıllarına uzanmasına, şairlik ve yazarlık serüvenine göndermeler yapan filmin senaryosu da yazara ait ve anlatımlarıyla da katılıyor yazar filme. Kısaca, Nazım’ı ve onu örnek alan, edebiyata gönül veren bir genç insanın öyküsü film. 2019’da çekilen ve Cengiz Özkarabekir’in yönettiği filmi ancak izleyebildim. Yetkin Dikinciler Nazım’ı, Serkan Altıntaş Ahmet’i canlandırıyor. Berna Laçin Piraye’yi, Pelin Batu da Münevver’i. Diğer önemli rollerde Umut Beşkırma, Levent Üzümcü, İskender Bağcılar ve Alper Türedi var.
Ahmet Ümit ile Vecdi Sayar filmden önce bir söyleşi yaptı, yazar sonra da izleyici sorularını yanıtladı. Ahmet’in sözlerinde adı geçen rahmetli Ali Taygun’un yazarın serüveninde çok önemli bir rolü olduğunu biliyorum. Ahmet, onun ajansında yanındayken yazıya dair çok şey öğrendi, muhiti genişledi ve selektif yapısı sayesinde de çok şey biriktirdi. İlk öykü kitabı o zaman yayınlandı. Taygun da verici bir insandı. Kalemi yanında asıl oyuncu ve yönetmen olarak da çok güçlü bir figürdü. Onunla Gökkuşağı adlı kısa ömürlü haber-yorum dergisinde yolumuz kesişti. Oradan güzel de bir anımız var: Ali Taygun bir gün heyecanla yanıma geldi dergi bürosunda; “Sen bizim hanımın nesi oluyorsun?” diye sordu. O zaman Devlet Opera Bale Sanatçısı, sonra kurumun genel müdürlüğünü de yapan soprano Yekta Kara ile evliydi. Fakat Yekta Hanım ile hemşehri olsak da (ikimiz de Erzincan kökenli), ikimizin soyadı Kara da olsa baktık ki akraba değiliz.
FİLMİN ÇAĞRIŞIMLARI
Böyle işte… Tabii filmi izlerken çokça çağrışımlar da oldu ister istemez… Ahmet’in Gaziantep’teki TSİP paralelindeki Genç Sosyalistler Birliği GSB)… Şişli Siyasal günleri… Bu dönemde artık TKP paralelindeki İlerici Gençler Derneği (İGD) süreci ve TKP… Filmde geçen İstanbul Taksim’deki korsan mitingde beraberdik. NATO’yu protesto eden çok kitlesel bir korsan miting olmuş, sonlara doğru polisin müdahalesi üzerine çatışma da çıkmıştı. O zamanki bizim gençlik örgütümüzle Ahmet’lerinkinin ortak eylemiydi bu. 1980’den itibaren ise yollarımız aynı saflarda kesişti.
12 Eylül sonrasında liseden ve muhitten arkadaşım Ahmet Yenici ve Ahmet Ümit’ler, bir grup “Hişt” adıyla amatörce, bir tür belki de fanzinin öncüsü sayılabilecek bir edebiyat dergisi yayınladılar. Bu dergi de Ahmet Ümit’in yazarlık macerasına itki sağlamıştır. Hatta o dergiye bir iki yazı da yazmıştım.
Ahmet’e edebiyat ve sinema yolculuğunda nice kitap ve okurla iyi yolculuklar diliyorum. Bizim Şişli Siyasal iyi yazarlar, gazeteciler yetiştirdi. İzmir’deki okul arkadaşlarımızı, İzmirlileri, hatta çevre illerdeki kitapseverleri daha sekiz günü olan fuara ben de bir yazar ve editör olarak davet etmek istiyorum. Edebiyat-Sinema buluşmasına da…
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***