‘Vakanganyisi’ ülkesinin twitter’ında hangi gezegenden geldiği belli olmayan Metin Şenay konuşuluyor günlerdir. Bu adam hangi gezegendendir, Bağcılar ülkenin neresindeydi kimse bilmiyordu. Çünkü Vakanganyisi’de Metin Şenay gibi bir insanın yaşaması, Bağcılar gibi bir bölgenin olması mümkün değildi.
Olayın ayrıntılarına göre Metin Şenay sayısız çocuğa, yıllarca süren cinsel istismarda bulunmuştu. Bu adamın Vakanganyisi’de doğmuş büyümüş olması mümkün değildi. Çünkü o ülke insanları cinsel istismar konusunda çok duyarlı ve bilinçliydi. Bütün topluma, özellikle ailelere, çocuklarla çalışanlara cinsel istismar konusunda muhakkak eğitim verilirdi. Vakanganyisi’de çocuğa cinsel eğilimi olanlar herhangi bir mağduriyet yaratmadan önce tespit edilir, rehabilite veya ceza yöntemleriyle sorun çözülürdü.
Zaten Vakanganyisi’de bu tarz insanların çocuklara yaklaşması mümkün değildi. Yapılan araştırmalardan biliniyordu ki , çocuklara cinsel eğilimi olan kişiler meslek seçimlerini eğilimlerine göre yapıyorlardı. O sebeple çocukların çevresinde olan kişilerin sicili çok önemliydi. Çocuklara cinsel istismarla ilgili herhangi bir eylemde bulunmuşsa zaten asla bir daha çocuklara yaklaşması mümkün değildi. Cinsel istismardan ceza almış kişiler ifşa edilirdi. Çocuğun yakınındakilerin faillerin bilgilerine erişim için devlet, özel bir bilgilendirme sistemi geliştirmişti.
Vakanganyisi halkını şok edenlerden noktalarda biri; yıllarca cinsel istismara maruz kalmış bir çocuğun, felç geçirdikten sonra istismardan kurtulmuş olmasıydı. Bir çocuğun bu kadar büyük bir acı yaşadığı Bağcılar bölgesinin Vakanganyisi’de olması mümkün değildi. Bilinirdi ki yıllarca süren cinsel istismarının semptomlarını bir anne babanın bilmemesi mümkün değildi. Öyle semptomlar ki artık çocuğu felç etmiş… İstismar sonrası çocukların vereceği tepkileri aileler çok iyi bilirdi.
Vakanganyisi’de sağlık personelleri de cinsel istismar konusunda çok donanımlıydılar. İhtimal çocuğu sağlık personelleri gördü ve Vakanganyisi’de sağlık personelinin bir çocuğun travmatik bir olaya maruz kaldığını anlamamaları mümkün değildi. Zaten o ülkede çocuk felç geçirerek hastaneye başvurmamış olsa bile çocuklar rutin sağlık kontrolünden geçiyorlardı. Bu kontroller sırasında çocuğun fiziksel durumları yanında ruhsal durumları da kontrol ediliyordu.
Bütün çocuklar okula gittiği için -çünkü o ülkede zorunlu eğitim vardı ve özellikle kız çocuklarının okula gönderilmemesi büyük suçtu- öğretmenleri tarafından da kontrol altındaydı. Çocuklarda görülen beklenmedik davranış değişiklikleri, okul başarısında düşüş, arkadaşlarıyla ilişkileri öğretmenler tarafından yakın takip altındaydı. Çocuğun herhangi bir istismara uğradığı şüphesi oluştuğunda, okul idaresi ve güvenlik güçleri hemen devreye girer çocuk için gereken işlemler yapılırdı.
Aile herhangi bir istismara göz yumarsa adalet karşısında hesabını verirdi. Aile “bilmiyordum” dese bile suçlu bulunurdu. Çünkü bir çocuğu felç olacak kadar ihmal edilmesi de suçtu. Vakanganyisi’de şu da çok iyi biliniyordu ki ihmal de istismar gibi çok ağır travmalara neden olabiliyordu.
İstismara uğrayan çocuklardan ikisi sosyal medya hesaplarında faille piknik alanında dans ederken görüntülerini paylaşmışlardı. Bütün dünyanın erişim sağladığı bir uygulamada fail çocuklara söylenmemesi gereken sıfatlarda ve yorumlarda bulunmuştu. Vakanganyisi’nin kültüründe asla çocuğa duygusal ilgi belirten açıklamalar yapılamazdı. Hele ki medyada… Ülkede cezası en ağır suçlardan biriydi; çocuğa cinsel içerikli söylemlerde bulunmak. Bir çocuğa cinsel duygu çağrıştıran herhangi bir şeyden asla bahsedilemezdi. Çocukları korumanın en önemli unsurunun kültür olduğunu herkes bilirdi.
Bu adamın bu gezegenden olmadığı olayın bu ülkede geçmesinin mümkün olmadığının en önemli göstergesi ise Metin Şenay’ın daha önce tutuklanıp soyut beyan nedeniyle serbest bırakılmasıydı. Çocuk söz konusu olduğunda Vakanganyisi‘de çocuğun beyanı esastı. Bu sadece kanunlarda böyle değildi, kesinlikle uygulamada da böyleydi. Somut delilden bahseden ülkelerin hukuki uygulamalarını akıldışı bulurlardı. Alanın uzmanları çok iyi bilirlerdi bir çocuğun ne zaman yalan söylediğini. Alanın uzmanlarına güvenilirdi. Metin Şenay’ı serbest bırakan hakimlerin de Vakanganyisi’de yaşıyor olması mümkün değildi. Ülkede asla böyle bir hukuki karara rastlanmamıştı. Yanlış bir karar verilmişse kesinlikle bu hukukçular yargılanırdı.
Halk çok şaşkındı. Metin Şenay, Vakanganyisi’den olmasa da bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için bütün önlemleri aldılar. Metin Şenay’ın bir daha hiçbir çocuğu istismar etmesinin mümkün olmayacağı bir ceza verildi. Serbest kalsa bile çocuklara yaklaşması mümkün olamayacaktı.
Metin Şenay ’ı daha önce serbest bırakan hakimler yargılandı. Bu hakimlerin daha önce benzer davalarda verdiği kararlar incelemeye alındı. Çocukların istismarına göz yuman çocukların ihmal eden çocuğun yakınındaki aile, akraba, komşu, öğretmen herkesin ifadesi alındı. İhmal ve istismara göz yumana çocuktan sorumlu herkese ceza verildi.
İstismara uğramış olan uğramış olmasından şüphelenilen bütün çocuklar korumaya alındı. İstismara uğramamış olsa bile olayın duyulmasından etkilenen bütün çocuklar için gerekli rehabilite çalışmaları başlatıldı. Ülkede ilk defa böyle bir olay yaşanmış olsa bile bir daha yaşanmaması için cinsel istismarlar ilgili devlet politikaları gözden geçirildi.
Metin Şenay sosyal medya hesaplarından çok dindar olduğuna dair paylaşımlarda bulunmuştu. O sebeple bu konu hakkında ilk açıklama yapan kurum ‘Diyanet Bakanlığı’ olmuştu. ‘Diyanet Bakanlığı’ çocuğa cinsel eğilimin dinde asla kabul edilemeyeceğini açıkladı. 18 yaşında küçük herkesin çocuk sayılacağı ve bir yetişkinin bir çocuğa cinsel eğilimde bulunmasının asla kabul edilemeyeceğini belirtti. Bu tarz insanların dini ve milli duyguları yaptıkları kötülüklere kılıf yaptığını açıkladı.
Ülkede milli yas ilan edildi. Çünkü o ülkede çocuktan daha kutsal hiçbir şey yoktu. Cumhurbaşkanı ve ilgili kurumların üst düzey yöneticileri halktan görevlerini gereğince yerine getirmedikleri için yaşananlardan sorumlu olduklarını belirtip özür diledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Adalet Bakanı istifa etti. Olayla ilgili ihmalde bulunan hakimler, çocukların öğretmenleri de dahil bu suçta sorumluluğu olan bütün devlet memurları görevden alındı.
Meliha Yıldız: “1975’te, cinsel istismar da dâhil birçok ihmal ve olumsuzluğun yaşandığı bir evde doğdu. Kırk dört yaşına geldiğinde, bir video-röportajla yaşadığı cinsel istismarı anlattı. Bu, onun için mağdurluktan aktivistliğe giden yolculuğun başlangıcı oldu. Türkiye’de, aile içi cinsel istismarın “mağdur” tarafından anlatıldığı ilk kitap olan “Kutsal Tecrit”i 2021 yılında yazdı. İkinci kitabı Uçurum Kenarındaki Salıncaklar 2023 yılında yayınlandı. Çocuğun cinsel istismarıyla ilgili yaptığı çalışmaları https://melihayildiz.org/ sitesinde paylaşmaya devam ediyor”
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***