Bilim ve teknolojiye dayalı girişimciliği hızlandıran hibrit bir sivil toplum kuruluşu ve danışmanlık şirketi olan Hello Tomorrow Türkiye tarafından düzenlenen Hello Tomorrow Türkiye Summit 2024 sona erdi. 22 Şubat’ta INOGAR ve IDEMA’nın ev sahipliğinde DasDas’ta 6. kez gerçekleştirilen zirvede, kök hücreden gen terapisine, CERN ve parçacık fiziği teknolojilerinden biyoteknoloji girişimciliğine, insan ve gezegen sağlığının geleceğini şekillendiren konular, dünyaca ünlü inovatörler ve yatırımcılar tarafından ele alındı. Zirvede ayrıca, bilim ve teknoloji temelli 13 Türk girişimi de Türkiye’nin önde gelen araştırmacılarından, inovatörlerinden ve yatırımcılarından oluşan jüri karşısında, 21-22 Mart 2024’te Paris’te gerçekleştirilecek Deep Tech’in Davosu olarak bilinen Hello Tomorrow Global Summit öncesi Türk girişim ekosistemi ile buluştu.
Bu yılki zirvede, bilim ve teknoloji temelli girişimciliğin öne çıkan kuruluşlarının temsilcileri, İstanbul’da ilk kez Türkiye girişim ekosistemiyle buluştu. Panelist ve konuşmacılar arasında, çığır açan parçacık fiziği teknolojilerini startup’lara lisanslayarak dinamik girişimcilik dünyasıyla entegre eden CERN Girişimcilik Geliştirme Sorumlusu Ash Ravikumar, 1,5 milyar dolarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük deep tech yatırım fonlarından biri olan SOSV’nin Partneri Benjamin Joffe ve Oxford Üniversitesi’nin teknoloji transfer şirketinden Dr. Sarah Allison gibi isimler yer aldı. Cambridge Üniversitesi’nde araştırmacıyken geliştirdiği kök hücre terapisini, kurduğu ABS Biotechnologies ile ticarileştiren Dr. Chukwuma Agu da konuşmacılar arasındaydı.
Yarını inşa edenler, bir araya geldi
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Hello Tomorrow Türkiye Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Timur Topalgökçeli, bugün ve gelecekte dünyayı ve insanlığı tehdit eden riskleri kontrol altına almamızı sağlayacak buluşların, bilim temelli yüksek teknolojiler olduğuna dikkat çekti. Hello Tomorrow Türkiye’nin ülkemizde 6 binden fazla inovatörü bir araya getirdiğini ve 300’den fazla teknolojinin ticarileşmesine katkıda bulunduğunu hatırlattı. IDEMA, DasDas ve İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı, tiyatrocu Mert Fırat da zirvenin açılışında bir konuşma yaptı.
“Popüler değilken kuantum teknolojileri üstüne çalışıyorduk”
Dünyanın en büyük ve en saygın bilimsel araştırma merkezlerinden biri olan CERN’de Girişimcilik Geliştirme Sorumlusu olarak çalışan Ash Ravikumar, derin teknoloji girişimciliğinin inovasyonu nasıl hızlandırdığını ve CERN’in küresel çaptaki olumlu etkisini en üst seviyeye nasıl çıkardığını, Türkiye girişimcilik ekosistemiyle paylaştı. UCLA’daki bilim insanlarının geliştirdiği, X ışını üreten taşınabilir cihazlardan bahseden Ash Ravikumar, “Karmaşık problem ve teknolojileri basitleştirmek, günümüzün en önemli becerisi haline geldi. CERN olarak bizim yaptığımız iş tam olarak bu. Çözmeye çalıştığınız problem için Girişimcilik Geliştirme Ofisimizle iletişime geçtiğinizde, hangi teknolojilerin sizin geliştirdiğiniz projeye uygun olduğunu belirleyerek bunun nasıl uygulanabileceği konusunda destek oluyoruz.” dedi.
Ash Ravikumar sözlerine şöyle devam etti: “CERN’de uygulama alanı ve sektörü agnostik olan birçok çığır açıcı teknoloji geliştiriyoruz ama bunun nerede nasıl uygulanacağını her zaman kestiremiyoruz. Örneğin kuantum teknolojileri bu kadar popüler hale gelmeden önce, bu konuda birçok geliştirme çabamız mevcuttu ama CERN dışında herhangi bir kurum ilgilenmiyordu. Bugün ise kuantum teknolojileri konusunda çalışan herkes bizim kapımızı çalıyor.”
Benjamin Joffe: “Yetenekli bireyler dünyanın her yerinde var”
1,5 milyar dolarlık fon büyüklüğüyle dünyanın en büyük deep tech yatırım fonlarından olan SOSV’nin Partneri Benjamin Joffe ise katılımcılarla, “Sanayide, Enerjide ve Çevrede Deep Tech’in Gücünden Yararlanmak” başlıklı oturumda buluştu. Türkiye Kalkınma Fonu, TEB ve Sabancı Holding’den üst düzey isimlerin de yer aldığı yatırımcı panelinde Benjamin Joffe, “Yetenekli bireyler dünyanın her yerinde var ama bu yetenekler her zaman aynı imkanlara sahip olmuyor. Bir ekosistemdeki boşluklar ve kaynakların yetersizliği, başarılı teknoloji girişimleri ortaya çıkarmak için destekleyici unsurlara dönüşebilir.” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’de olduğu gibi birçok ülkede neredeyse her alanda boşlukların olduğu bir girişimcilik ekosisteminde, başarı hikayeleri ortaya çıkarmak için birçok unsur bir araya geliyor” diyen Benjamin Joffe, “Yeterince iyi çözümlerin olmadığı birçok bakir alan mevcut. Doğrudan rakibiniz olan büyük şirketler olmuyor. Bu şirketler sizin aleyhinize lobicilik faaliyetleri yapmıyor. Örneğin 300 bin nüfusa sahip izole bir ada ülkesi olan İzlanda, birçok geleneksel enerji kaynağına erişmekte zorlanıyor ve bu eksiklerini sahip oldukları diğer kaynaklarla kapatmaya çalışıyorlar. Bugün yenilenebilir enerjide dünya lideri olan İzlanda, bu başarısını jeotermal enerjiden gelen güce borçlu” dedi.
Dr. Elisa Arthofer: “Başarılı olmanın anahtarlarından biri de başarısızlıklarımız”
Güvenli hücre ve gen terapisi uygulamalarını akademik araştırmalardan biyoteknoloji girişimciliğine dönüştüren Broken String Biosciences’ı Hello Tomorrow Türkiye Summit 2024 sahnesinde temsil eden Dr. Elisa Arthofer, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanında başarılı olmanın üç anahtarı olduğunu söyleyerek, “Bunlar başarısızlıklarımız, bakış açımız ve network. Kariyerimin her adımında, mutlaka bir başarısızlık var ama onları başarı hikayesine dönüştürmeyi başardım. Bakış açımızı değiştirdiğimizde, engel olarak gördüğümüz bazı şeylerden ders alabiliriz” dedi.
Kendi ülkesi Avusturya’da derin teknoloji topluluğunun hâlâ erkekler tarafından domine edildiğine ve kadınların arka planda kalmaya devam ettiğine dikkat çeken Dr. Arthofer, “Türkiye’de derin teknoloji alanında kadınların daha aktif olduğunu ve cinsiyet dengesinin daha iyi durumda olduğunu gördüm.” ifadelerini kullandı.
Dr. Sarah Allison: “Sağlık sektörünün sürdürülebilir çözümlere ihtiyacı var”
Oxford Üniversitesi’nin teknoloji transfer şirketi Oxford University Innovation’ın bir bölümü olan Oxentia’dan Kıdemli Danışman Dr. Sarah Allison ise sağlık ve biyoteknoloji sektöründe teknoloji transferi ve yatırımcılığın önemine “Sağlık alanında dijital çözümlere büyük ihtiyaç var. Birçok sektör dijital çözümlerle dolup taşarken, sağlık sistemlerinde hâlâ dijital çözümlere ihtiyaç duyulan sorunlar var. Sağlık sektörünün bir de sürdürülebilir çözümlere ihtiyacı var. Yoğunlukla steril ürünler sunmaya odaklı bir sektörde tek kullanımlık ürünlerin sayısı ciddi miktarda yüksek. Bunun da çözülmesi gereken, sürdürülebilir hale gelmesi gereken bir problem olduğuna inanıyorum; market rakamları da bunu dile getiriyor, sağlıkta yeşil çözümler çok yüksek oranda büyüme vaat eden bir tematik alan” ifadeleriyle vurgu yaptı.
Hyperloop geliştiricileri arasına Erciyas Holding de katıldı
Zirvenin sponsorlarından Erciyas Holding’in CEO’su Kamil Emre Erciyas’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan Hyperloop Geliştirme Programı Direktörü Klaus Rudischhauser’ın gündeminde, ulaşımın beşinci modunu, Hyperloop projesini gerçekleştirmek için uluslararası bir ekosistem inşa etmek vardı. Rudischhauser, “Hyperloop geleceğimizin önemli ulaşım şekilleri arasında olacak. Çünkü hükümetler ve yerel yönetimler, 2030’a kadar bu projelere doğrudan yatırım yapmaya başlayacak. Hyperloop, yeni otoyollardan veya yüksek hızlı trenlerden çok daha az yer kaplıyor, o yüzden Avrupa’daki şehirlerin zaten sıkışık düzeni için en uygun yeni ulaşım metotlarından biri. Avrupa hükümetlerinin de konuya olan ilgisi ve yatırım desteği bu yeni teknolojiyi gözde ulaşım yöntemlerinden biri haline getirecek” dedi.
Hyperloop Geliştirme Programı Yönetim Kurulu Üyesi ve Hardt Hyperloop Mars Geuze ise “Önümüzdeki 6 yıl içinde farklı şehirlerde yürütülen pilot hyperloop projeleri göreceğiz. 2030 itibarıyla da bazı şehirlerde günlük ulaşım için hyperloop kullanmaya başlayacağız. Türkiye’de de 2 bin TL’lik biletle İstanbul-Ankara arasında hyperloop ile yolculuk yapılabilecek” diye konuştu.
Zirve kapsamında Erciyas Holding ile Hyperloop Geliştirme Programı arasında mutabakat anlaşması imzalandı. Avrupa merkezli 200’ün üzerindeki hyperloop geliştiricisinin arasına Erciyas Holding de katıldı. Kamil Emre Erciyas, konuyla ilgili açıklamasında “Hyperloop, teknolojik bir yatırım olmanın yanı sıra, aynı zamanda bir gayrimenkul yatırımı anlamına geliyor. Çünkü bu teknoloji sayesinde Avrupa’nın sıkışık şehirlerinde çalışan vatandaşların farklı ülkelerde yaşayıp çalışmasına izin verecek. İstanbul da bu trendden payını alacak en önemli şehirlerden biri. İstanbul hyperloop ile ulaşımın merkezlerinden biri haline gelecek.” ifadelerini kullandı.
Dr. Chukwuma Agu: “İnovasyon, dünyanın can yeleği haline geldi”
Cambridge Üniversitesi SANGA Araştırma Merkezi’nde Kök Hücre Laboratuvarı’nı kuran, çığır açan kök hücre terapisi teknolojisini ABS Biotechnologies markasıyla ticarileştiren Dr. Chukwuma Agu, katılımcılarla deneyimlerini “Daha güvenli ilaç gelişimi için yeni nesil kök hücre teknolojisinin geliştirilmesi” başlıklı konuşmasında paylaştı. “Tarama çalışmaları doğru yapılmadığı zaman, bir ilaç ölüme yol açabiliyor. Eğer vücudumuzdaki hücreleri doğru şekilde modelleyebilirsek, daha güvenli ilaçlar üretebiliriz. Bu yüzden kendimize şu soruyu soruyoruz: Hücresel programlamayla kişiye uygun bir ilaç yaratabilir miyiz?” şeklinde belirtti.
Etki Odaklı Yatırımcılık: Etki GSYF
Etki odaklı yatırımcılık vizyonlarıyla sahne alan ve Etki GSYF Kurucu Ortağı Mert Fırat ve Dr. Ali Ercan Özgür, Etki GSYF Yatırım ve Strateji Yöneticisi Pınar Öncü’den oluşan Etki GSYF ekibi şu açıklamayı yaptı: “Kaynaklarımızı nasıl yöneteceğimize odaklanıyor, sosyal ve çevresel etkileri düşünerek daha yaşanabilir bir dünya var etmek için çalışan girişimcileri destekliyoruz. İhtiyacı yerinde belirlemek ve keşfettiğimiz çözümü oraya götürebilmek bizim için çok önemli. Örneğin cinsiyet eşitliği konusunda ciddi problemler var ve biz de her alanda bunu adreslemek üzere kadın girişimcileri odağına alan birçok fon kurduk. Odaklandığımız alanlar arasında çocuk dostu şehirler, afet teknolojileri, iklim çözümleri ve daha birçok konu yer alıyor. Tüm bu odak alanlarımızı yatayda kesen bir tema var: Sürdürülebilirlik. Bu temayı sadece enerjinin sürdürülebilirliği olarak değil, hayatın geneline yayılmış şekilde ele alıyoruz.”
Yeni bir ulaşım modundan kök hücre terapisi ve etki yatırımcılığına
Küresel bir ağın parçası olan Hello Tomorrow Türkiye tarafından düzenlenen ve geleceğin teknoloji liderlerini bir araya getiren Hello Tomorrow Türkiye Summit 2024’ün yarışmasını, retina görüntülerinden iş yerinde çalışanların başlıca körlük nedenlerini, melanom kanseri, kardiyovasküler hastalıklar ve kronik böbrek hastalıklarını önceden tespit eden bir teşhis platformu sunan EyeCheckup kazandı. Bilim ve teknoloji temelli 13 girişim içinden, önümüzdeki ay Paris’te gerçekleştirilmesi planlanan Hello Tomorrow Summit küresel zirvesinde, iş fikrini dünyaca ünlü yatırımcılara, inovatörlere ve küresel girişimcilik ekosistemine anlatma şansının sahibi oldu. Etkinlikte ikincilik ödülü alan 2 girişim ise kamera tabanlı ADAS çözümleri geliştirerek yolları daha güvenli hale getiren bir otomotiv algılama şirketi olan Büyütech ve güneş enerjisi ve sensörle uydu internet bağlantısı kullanarak altyapıya ihtiyaç duymadan ultra erken yangın tespiti yapan bir sistem sunan ForestGuard oldu.
120 ülkeden 4500’den fazla erken aşama deep tech girişiminin başvurduğu yarışmada en iyi 70 teknoloji arasına seçilen, endüstriyel makinelerin sağlık durumunu izleyen bir platform sunarak arızaları önceden tespit eden Sensemore 21-22 Mart 2024 tarihlerinde Paris’te gerçekleşecek olan Hello Tomorrow Global Summit sahnesinde yarışmaya hak kazandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***