SÊRT – DEM Parti’nin en genç belediye eşbaşkan adayı olan 19 yaşındaki Berfin Evren, Ziyaret beldesinde yaşanan sorunlara çözüm olmaya geldiklerini belirterek, “Kapılar, belediyenin asıl sahibi olan halka sonuna kadar açılacak” dedi.
31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala, siyasi partiler kentlerde seçim çalışması kapsamında tempolarını arttırdı. Kadınların siyasette eşit temsiliyetini esas alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), “eşbaşkanlık” sistemiyle kentleri yönetmeyi hedefliyor. 3’üncü Yol çizgisiyle gençlere ve kadınlara alan açan DEM Parti’ye ilgi yoğun. Seçimlerin heyecanla beklendiği merkezlerden biri de Sêrt’in Xana Hawêl (Baykan) ilçesine bağlı Ziyaret (Veysel Karani) Beldesi.
2014 yerel seçimlerinde belediyeyi kazanan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Enes Cengiz’in 2016 tarihinde tutuklanmasının ardından belediyeye kayyım atandı. Yerel yönetim alanında büyük bir tahribata uğrayan beldede, 2019 seçimlerinde ise belediye yönetimi Saadet Partisi’ne geçti.
KOPARILDIĞI TOPRAKLARA GERİ DÖNDÜ
1993 yılında “belediye” statüsü alarak belde olan Ziyaret’te, Veysel Karani Türbesi’nin bulunması burayı inanç merkezi bakımından önemli bir yer kılarken, 2010 yılından günümüze belde nüfusunda bir düşüş gözlemleniyor. İşsizlik nedeniyle gençlerin göç etmek zorunda kaldığı beldede bu tabloyu tersine çevirmek için aday olan DEM Parti’nin “en genç adayı” Berfin Evren (19), topraklarından koparılmak istenen binlerce Kürt’ten biri. Ziyaret beldesinde doğan ancak ailesinin kendilerine dayatılan koruculuğu kabul etmemesi üzerine henüz 3 yaşındaki iken ailesiyle İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Evren, 16 yıl sonra döndüğü memleketinde eşbaşkan adayı oldu.
Batı’da Kürt kimliğinden ötürü ötekileştirildiğini belirterek söze başlayan Evren, “12-13 yaşlarındayken okulda bir arkadaşım ‘Siz Kürtler terörist oluyorsunuz’ dedi. Daha sonra sorgulamaya başladım. Neden ‘terörist’ oluyoruz? Sadece Kürt olduğum için mi? O günden sonra Kürt kimliğimi daha çok benimsedim. Tabi ailem de bunda etkili oldu” dedi.
PARTİNİN KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ MODELİ
DEM Parti’yi cazip kılan nedenlere değinen Evren, iktidar ve ortağı olan partilerin kadını siyasetten ve toplumdan uzaklaştırmak istediklerini belirtti. DEM Parti’nin ise buna karşı eşit temsiliyeti savunduğunu ifade eden Evren, “DEM Parti kadını daha fazla alana, siyasete çekmeye çalışıyor. ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesi beni çok etkiledi. DEM Parti, kadın özgürlüğünü esas alan bir parti. ‘At, avrat’ diyerek ötekileştiren, toplumsal eşitsizlik yaratan bu iktidara karşı geliştirilen ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesi, sadece biz Kürt kadınlarına değil tüm dünya kadınlarına umut oldu. ‘Genç başladık, genç bitireceğiz’ sözü de beni siyasete atılma konusunda etkileyen başka bir etkendi” şeklinde konuştu.
‘ÇOK GENÇSİN, YAPAMAZSIN’ DİYENLERE KARŞI ADAY OLDU
Evren, eşbaşkan aday adayı olmadan önce “kadınsın yapamazsın” kalıbına bu kez “çok gençsin yapamazsın” klişesinin eklenmek istendiğini ifade ederek, bu süreçte kadınların başardıklarını düşünerek kendini motive ettiğini söyledi.
Evren, doğduğu topraklarda aday olmasını da şu sözlerle açıkladı: “Burada kadınlara belli roller biçilmiş. Kadınlara ev işi, çocuk bakmak, yemek ve temizlik yapmak vb. dışında başka bir olanak bırakılmamış. Belli bir kalıp var ve sen bunun dışına çıkamazsın. Aslında buradaki kadınlarında düşüncesi o kalıba sığmış. Maalesef 5 bin yıllık erkek egemen sistem etkili olmuş. Ben de bu yüzden kendi memleketimde, doğduğum topraklarda siyaset yapmak, yerel yönetimlerden başlayarak bu kalıpları kırmak istedim.”
KAPILAR, BELEDİYENİN ASIL SAHİPLERİ İÇİN AÇILACAK
Belde de en temel sorunun işsizlik olduğuna dikkat çeken Evren, “Seçim çalışmalarına başladıktan sonra halka belediyeciliği sorduğumda bana, ‘Biz belediyenin yolunu dahi bilmiyoruz’ diyorlar. Yurttaş, belediye başkanı derdini dinlesin diye İstanbul’dan tanıdıklarını araya koyup, aratmak zorunda kalıyor. Halkın yüzüne kapılarını kapatan bu sisteme karşı seçimlerden sonra vereceğimiz en güzel cevap, belediyenin kapılarını sonuna kadar asıl sahibi olan halka açmak olacak” diye belirtti.
Beldede yolların çamur içinde olduğunu ve çocukların ayaklarına poşet geçirerek, okula gitmek zorunda kaldığını dile getiren Evren, çocukların daha iyi bir yaşam hak ettiğini ve onlar için çalışacaklarını söyledi.
GENÇLER GÖÇ ETMESİN DİYE
Öncelikli projelerinin kadınlar özelinde olduğunu aktaran Evren, ekolojik üretime dayalı kadın kooperatiflerinin kurulmasını amaçladıklarını söyledi. Sanayi sitesinin kurulması ve tekstil fabrikasının açılmasıyla işsizlik sorununa çözüm olacaklarını dile getiren Evren, bu projelerin onların en önemli projeleri olduğunu, çünkü işsizlikten kaynaklı göç sorunu yaşandığını söyledi.
Evren, gençlere, kadınlara, çocuklara yönelik projelerini de şöyle sıraladı: “Gençlere belli noktalarda ücretsiz internet desteği sunmayı planlıyoruz. Eğitime destek sunacağız ve imkanlar doğrultusunda burs vereceğiz. Kadın ve gençlere meslek edinme atölyeleri açıp hem meslek edinmelerini sağlamak hem de ekonomilerine katkıda bulunmalarını sağlayacağız. Ayrıca bizim için çok önemli olan kadın sorunlarının tartışıldığı çözüm merkezi açacağız Her mahallede çocuk parkı ve beldeye taziye evleri yapacağız. Beldemizin tanıtımını yapacağız ve yerel basını kuracağız. Çünkü Ziyaret inanç bakımından çok önemli bir yere sahip. Aynı zamanda belediye bünyesinde insanların piknik yapabileceği, güzel zaman geçirebileceği sosyal tesisler yapmayı hedefliyoruz. Doğal afet ve depremlerin çok yoğun yaşandığı bir ülkede yaşıyoruz ama halkta bu bilinç yok. Bunun için gönüllü acil durum birimlerini açacağız. Doğal gaz sorunu yaşanıyor, gazı halka eşit bir şekilde dağıtacağız ve abonelikleri hızlı bir şekilde yapacağız.”
‘OYUNUZU DEM PARTİ’YE VERİN’
Ziyaret’te yaşayan yurttaşlara seslenen Evren, “Kentlerimize uygulanan bu kirli kayyım zihniyetini bertaraf etmek ve iktidarın kentlerimiz ve halkımız üstünde tahakküm kurmaması için oy vermelerini istiyoruz. Yeni gelmedik, yeniden geldik. DEM dema jinan e, DEM dema ciwanan e” diye belirtti.
MA / Bazid Evren
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***