AMED – 1 milyonu aşkın insanın katıldığı tarihi Amed Newrozu’na protokol tribününden tanıklık eden isimler, Newroz alanından yansıyan mesajları yorumladı.
Amed dün bir kez daha tarihi bir Newroz kutlamasına sahne oldu. Hafta içini denk gelmesinin yanı sıra soğuk hava ve yağmura rağmen 1 milyonu aşkın kişinin katıldığı Newroz, coşkuyla kutlandı. Bu yıl “Dem dema serkeftîn û azadî ye” (Şimdi özgürlük zamanı, ayağa kalk) şiarıyla yapılan kutlamada, sahneden kitleye seslenen siyasetçilerin konuşmalarında ve alandan yükselen sloganlarda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, Kürt sorununun demokratik çözümü için diyalog ve müzakere talebinin yanı sıra Kürtlerin ulusal birliklerini sağlamasına dönük mesajlar öne çıktı.
Davetli oldukları kutlamada protokolde yer alıp tarihi Amed Newrozu’na tanıklık eden isimler, hem alandaki kitlenin hem de siyasilerin verdikleri mesajları MA’ya değerlendirdi.
KÜÇÜKBALABAN: BARIŞ TALEBİ ÖN PLANA ÇIKTI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Amed Newrozu’nda “Türkiye ve Kurdistan halklarının barış talebinin ön plana çıktığını” ifade etti.
İzlenen “güvenlikçi” politikaların kırk yıldır devam eden savaş ve çatışma sürecini daha da körüklediğini belirten Küçükbalaban, “İHD olarak barıştan yana, demokrasiden yana mücadelemizi yürütüyoruz. Cezaevlerinde yoğun işkenceler, hak ihlalleri yaşanıyor. Toplumsal alanda özgürlükler kısıtlanıyor. Hukukun üstünlüğü ortadan kaldırılmış durumda. Barışa bir yol verilmesi gerekiyor” dedi.
Barışın en önemli aktörlerinden birinin ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu söyleyen Küçükbalaban, Abdullah Öcalan üzerinde 36 aydır devam eden ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, “Barış sürecinde rolünü oynamasına imkân verilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
‘SEÇİMLER GEÇİCİ, BU TALEP KALICI’
Yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerinin de “barışa vesile olmasını” dileyen Küçükbalaban, “Seçimler geçici ama bu talep kalıcıdır. Umarım barış ve demokrasiye dair bir umut ortaya çıkar. Güvenlikçi politikalardan geri dönülmeli” ifadelerini kullandı.
KAYA: DEMOKRATİK ÇÖZÜM ŞART
Amed Ticaret Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya da “Kürt sorununda demokratik çözümünün şart olduğunu, Newroz alanından da buna dönük birçok mesajın açığa çıktığını” dile getirdi.
Kürt meselesine dair geçmişte kurulan diyalog süreçlerinde çok kez tıkanma meydana geldiğini hatırlatan Kaya, “Katkısı sunabilecek kim varsa sürece dâhil olmalı. Bu isimlerin başında da Abdullah Öcalan’ın geldiği belli oluyor. Ben inanıyorum ki Türkiye’nin siyasal aklı da süreç içerisinde bu barışın sağlanması konusunda Abdullah Öcalan’ın devreye girmesini isteyecektir” dedi.
‘KOŞULLAR KÜRTLERİN BİRLİĞİNİ ZORUNLU KILIYOR’
Türkiye ile birlikte Irak ve Suriye’deki gelişmelere de dikkati çeken Kaya, şunları söyledi: “Kürtlerin yaşadığı ülkelere dönük özel operasyonlar olduğunu görebiliyoruz. Koşullar Kürtlerin birliğini zorunlu kılıyor. Kürtlerin birlikteliği olmadığı takdirde her parçada yaşayan Kürtler ile ilgili önemli sorunlar ortaya çıkar. Özellikle Kürtleri yöneten siyasi önderlerin bu birlikteliğin sağlanmasıyla ilgili adımlar atması gerekiyor.”
EREN: BU SES, TALEP İLGİLİLER TARAFINDAN DİKKATE ALINSIN
Amed Baro Başkanı Nahit Eren ise, kentteki Newroz kutlamalarının Kürt toplumunda her zaman heyecan yarattığını dile getirerek, “Buradan verilen mesajlar her dönemde Türkiye’deki toplumsal sorunların, tabi ki Kürt meselesinin barışçıl çözümü açısından önemsenmiştir. Türkiye kamuoyunda yankı bulmuştur” dedi.
Kürtlerin her Newroz’u bir “umut” olarak gördüğünü belirten Eren, bu yıl meydanda 2013 Newroz’u ruhunu hissettiğini ifade etti. Eren, “Artık Türkiye’de çatışmanın ve şiddetin bir çözüm yöntemi olmadığı, sorunların demokratik bir şekilde, barışçıl çözümü açısından adımların atılması gerektiğine inanıyoruz. 40 yıldır savaş, çatışma var, toplum barışa susamış, barış talep ediyor. Bu ses, talep ilgililer tarafından da dikkate alınsın” ifadelerini kullandı.
‘İMRALI’DAKİ TECRİDE SON VERİLMELİ’
Kürt meselesinde çözümünün ancak aktörlerinin sürece dâhil olmasıyla mümkün olabileceğinin altını çizen Eren, şunları söyledi: “2013’te Abdullah Öcalan’dan gelen bir mesaj üzerine toplumda kabul gören bir süreç yaşandı. Şimdi de aktörlerin tamamının üzerine düşen bir sorumluluğunun yerine getirebilmesinin imkânı yaratılmalıdır. İmralı’da uygulanan tecride son verilmeli. Daha önce hakkında alınmış birçok ihlal kararına rağmen bugün hala tecridi konuşuyoruz. Umarım yakın zamanda yeni adımlar atılır.”
TANRIKULU: TÜRKİYE’NİN BARIŞINI BAŞKA MERKEZLERDE ARAMAYIN
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da halklar için farklı anlamlar taşıyan Newroz’un Kürtler için “özgürlük, zulme ve baskıya karşı direniş” anlamı taşıdığını dile getirdi.
Newroz alanında toplananların barış talebini haykırdığını söyleyen Tanrıkulu, “Burada çatışmanın, silahın artık olmaması ve onurlu bir barışın hayata geçmesi ortak taleptir. Yıllardır ortak talep bu, ancak Ankara’dan görülmedi. Ben bir kez daha bu meydandan sesleniyorum; Türkiye’nin barışını başka merkezlerde aramayın. Türkiye’nin barışını Bağdat’da, Brüksel’de aramayın, Türkiye’nin barışı burada. Yüz binlerce insanın talebine kulak verin. Bu talebin çözümü de Meclis’tir” diye konuştu.
Kürt meselesinin Türkiye’nin ortak sorunu olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, şunları ekledi: “Her siyasi parti kendi önceliğini bir tarafa bırakarak, bu mesele konusunda ortak bir zeminde buluşabilir. Bir yerden başlarsak, adım adım ilerleriz. Her siyasi aktörün bir rolü vardır. Hiç kimse dışlanmadan, herkesin ortaklaşacağı bir süreci beraber başlatabiliriz.”
‘BİR MASA KURULMALI, ETRAFINDA HERKES OLMALI’
Kürt meselesinin çözülmemesi ve çatışmanın devam etmesinin hâkim siyasete “konfor alanı” sunduğunu da söyleyen Tanrıkulu, “İnsanlar aç, yoksul, işsiz ama bunların tümünü örten şey nefret söylemi, kutuplaşma, çatışma. Ölüm var ve bunlar olunca kimse konuşamıyor. Dolayısıyla bu konfor alanından kimse vazgeçmiyor. O nedenle hâkim siyaset bakımından Kürt meselesi öncelik olmuyor. Bu meseleyi bu şekilde Türkiye taşıyamaz. Bir masa kurulmalı, parlamento da olmalı, etrafında herkes olmalıdır. Artık bir yerden başlamalıyız” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***