Avrupa Adalet Divanı’ndan (ABAD) Perşembe günü Lüksemburg’da yapılan açıklamada, parmak izlerinin kimlik kartlarına dijital ortamda kaydedilmesinin özel hayata saygı ve kişisel verilerin korunması haklarını kısıtladığı, ancak sahtecilik ve kimlik hırsızlığı ile mücadele amacıyla AB ülkelerinin birbirlerinin belgelerini kontrol edebilmeleri için gerekli bir uygulama olduğu bildirildi.
Almanya’da Wiesbaden İdare Mahkemesi, yeni kimlik kartı için parmak izi vermek istemeyen bir Alman’ın davasını karara bağlamak üzere konuyu ABAD’a havale etmişti.
Almanya’da, diğer AB ülkelerinde olduğu gibi kimliklere parmak izi kaydı uygulaması 2021 yılının Ağustos ayından itibaren zorunlu.
Parmak izleri dijital olarak kimlik kartlarının çipinde saklanıyor.
ABAD kimliklere parmak izi kaydıyla bir yandan mahremiyetin korunmasına diğer yandan da suç ve terörle mücadeleye katkıda bulunabileceğini açıkladı.
Düzenleme aynı zamanda AB vatandaşlarının Avrupa Birliği içinde seyahat etmelerini ve serbest dolaşımlarını da kolaylaştırıyor.
Kararda, yüz hatlarının, yaş, hastalık veya ameliyatla değişebileceğinden salt fotoğrafların kimlik tespitinde yeterli olamayacağına da vurgu yapıldı.
Ancak ABAD, parmak izi alınması ile ilgili yönetmeliğin çıkarılmasında AB yönetmeliğini geçersiz ilan etti. Kararda, Avrupa Konsey’inde oybirliği gerektiren farklı bir yasama prosedürü uygulanması gerektiği belirtildi. Buna karşın yeni bir yönetmelik kabul edilene kadar, mevcut yönetmelik uygulanmaya devam edecek.
ABAD, söz konusu yönetmeliğin geçersiz ilan edilmesinin AB vatandaşlarının güvenliği açısından ciddi olumsuz sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunurken, doğru yasal zemini sağlayan yeni bir yönetmeliğin kabul edilmesi için politikacılara 2026 yılı sonuna kadar süre tanıdı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***