İstanbul Fener’de bulunan Vlahsaray Kilisesi, mimarlık öğrencilerine saha çalışması için kapılarını açtı.
İstanbul Rum toplumuna ait olan Vlahsaray Panagia Paramithia Rum Ortodoks Kilisesi, restorasyon projesi kapsamında Özyeğin Üniversitesi’nin mimarlık öğrencileri için adeta dersliğe dönüştü.
Özyeğin Üniversitesi’nin araştırma projesi kapsamında restorasyon projesine destek verdiği Vlahsaray Panagia Paramithia Kilisesi, 2021 yılında restorasyon projesini başlattı.
1529 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Eflak Beyleri’ne hediye edildiği düşünülen arazi bugün toprak altından çıkartılmayı bekleyen bir hazine gibi şehrin orta yerinde duruyor. Osmanlı dönemi Ortodoks mimarisinin örneklerinden biri olan Vlahsaray Panagia Paramithia Kilisesi, Eflak beylerine ait bir saray kilisesi görevini görse de patrikhanenin Pammakaristos Manastırı’ndan (Fethiye Camii) çıkartılmasından sonra, yani 1587 yılı itibariyle 10 yıllığına kentin katedraline dönüştü.
Tanzimat sonrası yenilenen kiliselere nazaran sade mimarisiyle Osmanlı etkilerinin görüldüğü kilise, 1974 yılında geçirdiği yangına kadar faal bir şekilde Hristiyan toplumuna hizmet verdi. Bahçesindeki sarayı çok daha önce tarihe gömülen kilise için Vlahsaray Vlahsaray Panagia Paramithia Rum Kilisesi Vakfı, restorasyon projesi başlattı. Özyeğin Üniversitesi’nin akademik kadrosu beraber çalışan vakıf, kilisenin koruma altına alınması için bir süredir uğraş veriyor.
Projenin paydaşlarından Özyeğin Üniversitesi, bu süreçte öğrencilerini de projeye katarak hem yerinde öğrenme hem de kültürel mirasının geleceği aktarımı konusunda örnek bir uygulamayı ortaya koyuyor.
Vlahsaray’da dersini ziyaret ettiğimiz proje yürütücüsü öğretim görevlisi Ayşegül Özer, Gerçek Gündem’e uygulamalı derslerinin detaylarını, Türkiye’deki kültürel miras çalışmalarını ve kilisedeki son gelişmeleri anlattı.
Özer, bugüne kadar yapıda çeşitli belgeleme çalışmalarını yürüttüklerini ve bu sırada öğrencilerin ders kapsamında kültür varlıklarının nasıl korunduğuna dair bir öğrenme sürecine dahil olduklarını anlattı. 80 mimarlık öğrencisinin katıldığı derste hem tarihi yapıyı inceleme şansı hem de uzmanların nasıl çalıştığını görme şansı tanınıyor. Özer, “Genel üniversitede bu tarz çalışmalar dersliklerde yapılıyor ve uzmanlarla bir araya gelemiyor çocuklar. Burada ise arkeologlar, sanat tarihçiler, konservasyon uzmanlarıyla beraber hem yapı üzerinde çalışıyoruz hem de çocuklara öğretme imkanımız oluyor” dedi.
TARİHİ KİLİSEDE YENİ KEŞİFLER
2023 yılında projeye dahil olan Özer, bugüne kadar yapılan çalışmaları inceledikten sonra alanın temizlenmesi için çalışmaların başlatıldığını söyledi. Tarihi kilisenin atıl kaldığı süreçte çöplerle doldurulduğundan bahseden Özer, georadar ekibinin yaptığı taramalar sonucunda yeraltında başka bir yapı olup olmadığını ve kilisenin temelinde hasar meydana gelip gelmediğini incelediklerini belirtti. Tarihi kilise ve bahçesinde kapsamlı bir çalışma yürüten Özyeğin Üniversitesi akademik kadrosu, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi’nden akademisyenlerin katkılarıyla projede yeni keşiflerin de gün yüzüne çıkmasına vesile oldu. Tarihi kilisenin sarnıcı olduğu düşünülen toprak altında kalmış bir yapının keşfedilmesinin yanı sıra, kilisenin merdivenleri ve özgün döşemeleri de ortaya çıktı.
Yeni keşiflerin ardından bütüncül bir koruma için çalışmalarını devam ettirdiklerini söyleyen Özer bu süreci öğrencileriyle birlikte ilerleteceklerini ifade etti.
Özer, öğrencilerinin hepsinin bu alanda uzmanlaşmayacak olsa da bir mimar olarak bu kültürel sahip olmasını önemsiyor. Daha önce Balıkesir-Altınova, Bursa-Gölyazı’nda uygulamalı eğitim veren Özer yakında deprem bölgesi olan Hatay’da da öğrencileriyle birlikte çalışma yürütecek.
VAKIF, ÖĞRENCİLERE KAPILARI AÇTI
Ders çalışmalarını Ceren Bilgi ve Burak Öztürk ile yürüttüklerini söyleyen Özer, proje alanını bir amfi gibi kullanarak öğrencilere kolaylıkla ulaşabildiklerinden bahsediyor. Uygulama kısımlarında ise öğrencileri gruplara bölerek eğitim verdiklerini ifade eden Özer, öğrencilerinin burada öğrendikleri bilgileri uygulaması için başka anıt eserler seçtiklerini dile getirdi.
Özer Panagia Paratmithia Kilisesi’nin çok katmanlı olması, dini bir kimliğinin olması ve tarihsel süreklilik taşıması açısından önemli olduğunu belirten Özer, bu sebeple yapıda çalışmanın kıymetli olduğunu vurguluyor. Özer, Vlahsara Panayia Paramithia Ortodoks Kilisesi Vakfı’nın desteğinin çok önemli olduğunu söylüyor.
Dersin mayısa kadar süreceğine söyleyen Özer, birçok uzmanla adım adım yapının belgelenmesine dair her detayı görme imkanına sahip olacaklarını bahsediyor.
YAPI DEPREME DAYANIKLI MI?
6 Şubat depremleri sonrası olası İstanbul depremi için çizilen senaryolarda birçok kültürel varlığın da zarar göreceği ifade ediliyor. Özer yapının depreme karşı dayanıklılığına ilişkin olarak daha önceki çalışmalarda bir güçlendirme önerisinin getirildiğini ancak öneri uygulanmadığı için yapıdaki bozulmaların devam ettiğini söyledi. Proje kapsamında tekrar güncel durumun değerlendirilmesi kapsamında çalışacaklarını belirten Özer, giriş kapısının acilen desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“ÇOCUKLAR KENDİ TOPRAKLARINA YABANCI”
Özer, her aşamaya öğrencilerini de katıyor. Öğrencilerin uygulamada katılamadıkları noktalara dinleyici olarak katılmalarını sağlıyor. Türkiye’de ve İstanbul’da kültürel mirasın korunmasına ilişkin önemli bir çalışma yürüten Özer, öğrencileri çeşitli kültürel dokuların içine sokabildiklerini ifade ediyor. Özer, “Görüyorum ki öğrenciler kendi topraklarına yabancılar. Böylelikle birçok alanda deneyim elde edebiliyorlar. Üniversitelerin çocuklarla yaptığı şey bir derslik içerisinde değil, başka bir bakış açısının da var olduğunu gösteriyor. Bu ortam onlara bunu sağlıyor. Bizi nereye götürür bilmiyoruz ama biz devam edeceğiz ve çocuklarımız her alanda başka deneyimler edinecekler bunun tekrarı yok” diye anlatıyor.
ESKİ ROMANYA CUMHURBAŞKANI’NDAN KİLİSEYE ZİYARET
Romanya’nın 3’üncü Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu dün Vlahsaray Panagia Paramithia Kiliesi’ni ziyaret etti. Dimitri Cantemir Romen Kültür Merkezi ile birlikte ziyarete katılan Contantinescu’yu Vlahsaray Panagia Paramithia Kiliesi Vakfı Başkanı Laki Vingas, Yönetim Kurulu üyesi Yorgo Nani, Araştırmacı-Tarihçi Nikos Papaionnou karşıladı.
84 yaşındaki eski cumhurbaşkanı, kısa bir selamlama yaparak, ziyaretten memnun olduklarını dile getirdi. Kendisiyle aynı dönem cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel ile yakın ilişkileri olduğundan bahseden Constantinescu, “Politik ilişkiler değişir, ekonomik-finansal ilişkileri değişir ancak kültürel etkileşim devam etmeli” dedi.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***