İZMİR – Söylediği Kürtçe şarkılar nedeniyle hakkında dava açılıp yargılanan sanatçı Kasım Taşdoğan, Kürtçeye yönelik yasaklamalara, “Kuşa, ‘Sen neden bu dilde ötüyorsun, başka dilde öt’ denilebilir mi? Ama bize, ‘Kendi dilinde şarkı söyleme’ deniliyor” sözleriyle tepki gösterdi.
AKP iktidarının Kürtçeye yönelik baskı ve engellemeleri devam ederken, yasaklamalara yönelik tepkiler de sürüyor. Kürtçe müzik yaptığı için hedef alınan sanatçılardan biri de Kasım Taşdoğan. Taşdoğan hakkında Qers Newrozu’nda söylediği “Serhildan jiyan e” şarkısı nedeniyle Kars Savcılığı soruşturma başlattı. Farklı bir tarihte ise arkadaşları ile birlikte bir kafede şarkı söyleyen Taşdoğan hakkında bu kez Çanakkale Savcılığı bir soruşturma başlattı. İki dosya birleştirilirken, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla yargılanan Taşdoğan’ın duruşması 20 Şubat’ta İzmir 20’nci Ağır Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada savcı, Taşdoğan’ın cezalandırılmasını istedi.
‘SERHILDAN JİYAN E’ SUÇ SAYILDI
Taşdoğan, Kürtçe’ye yönelik yasakçı politikalar ile Kürtçe müziğin ve dinleyicilerin kriminalize edilmek istendiğini belirtti. Söylediği Kürtçe şarkılar nedeniyle hakkında açılan soruşturmalara değinen Taşdoğan, “Ancak söylediğim şarkılar ne yasak, ne de propaganda içeriyor. Konserlerim sürekli iptal ediliyor ya da polis baskın yapıyor. Kürtçe tiyatro yapmak, şarkı söylemek ‘propaganda’ olarak görülüyor. Yani Kürtçe olan her şeyi propaganda olarak görüyorlar. Yargılandığım davada söylediğim bir şarkı için bilirkişi 6 sayfalık yazı yazmış. ‘Şarkıda Kurdistan kelimesi geçiyor, serhildan isyana teşvik ediyor’ gibi ifadeler kulanmış. Söylediğim şarkı daha ben doğmadan Kuzey Kurdistan’da yazılmış bir şarkıdır. Ama bugün bu şarkı ile propaganda yaptığım iddia ediliyor” diye belirtti.
‘DİNLEYİCİLER DE HEDEF ALINIYOR’
Taşdoğan, yasaklamalar ile sadece sanatçıların değil, dinleyicilerin de hedef alındığını vurguladı. Kürtçe sanatçıların konserine gitmenin suç gibi gösterilmek istendiğini kaydeden Taşdoğan, “Kürtçe dinleyenlere, ‘Sen memursun, şirkette çalışıyorsun, başına bela gelir’ mesajı veriliyor. Ama bu mesajlar amacına ulaşmıyor mu? Kesinlikle ulaşmıyor. Dinleyicilerimiz bize daha çok sahip çıkıyor” şeklinde konuştu.
‘KUŞA BAŞKA DİLDE ÖT DENİLİYOR MU?’
“21’inci yüzyılda ana dilinle sanat yapmayı savunmak zorunda kalmak bana oldukça ayıp geliyor” diyen Taşdoğan, tepkisini şu sözlerle sürdür: “Kuşa, ‘sen neden bu dilde ötüyorsun, başka dilde öt’ denilebilir mi? Ama bize, ‘Kendi dilinde şarkı söyleme, kültürünü anlatma’ diyorlar. Bugün üretmek ve çalışmak için yoğunlaşılması gereken daha önemli şeyler var. Ama maalesef bu durumun savunmasını yapmak zorunda kalıyoruz. Y Kürtçe sanat çalışmaları yapanların da bu nokta geri adım atacağını düşünmüyorum. İşimizi yapmaya devam edeceğiz.”
‘KÜRTÇE MÜZİĞİ GELİR KAYNAĞI OLARAK GÖRMEYİN’
Halk ve sanatçıların birbirine destek vererek bu süreci atlatabileceğini söyleyen Taşdoğan, “Kayyım siyasetinden sonra sadece para verenler Kürtçe etkinliklere katılabiliyor. Daha önce belediyeler tarafından etkinlikler ücretsiz yapılıyordu. Zaten kültür sanat çalışmaları belediyeler tarafından ücretsiz olmalı. Kürtlerin de özgürce sanat yaptıkları, Kürtçe müzik dinledikleri, tiyatro izledikleri günler yakındır. Kürt sanatçılara da çağrım şudur; Evet ekonomik olarak geçinmek kolay değil ama kimseye sırtını dayamadan, Kürtçe sanat çalışmalarını maddi bir gelir kaynağı olarak görmeden bu işi yapabilirler. Ancak bu şekilde halkımızı Kürtçe sanat çalışmalarına katabiliriz” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***