İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, temeli Mayıs 2015’te atılan, ancak 2018 yılında durdurulan ‘Beyoğlu Piyalepaşa Camii Önü Zemin Altı Otopark ve Çevre Düzenlemesi’ projesini hizmete açtı.
Açılışta konuşan İmamoğlu, depreme hazırlık sürecinin şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek “Seçimden önce verilen bir kısım içi boş vaatlerle bu süreci karşılamamız asla mümkün değildir” dedi.
“Hangi hizmet alanına bakarsanız bakın, aslında iş üretme becerisi konusunda ve başarısı konusunda, bu 4,5 yıl çok konuşulacak ve çok özel bir yere konulacak” diyen İmamoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:
“‘İnsana saygı, şehre özen’ diye bir sloganla 2019’da yola çıkmıştık. İşte tam da o saygıyı ve özeni, yaptığımız her işte görürsünüz. Düzenlediğimiz meydanlarda görürsünüz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinde ilk kez açılan kreşlerde görürsünüz. Rekor sayıda restore edip, tarihten bugüne gelen eserleri şehrimize kazandırmadaki yoğun çabalarımızda görürsünüz. Kentsel dönüşüm süreçlerinde vatandaşla kurduğumuz ilişkideki kalitede ve özende görürsünüz.”
“BOŞ VAATLERLE BU SÜRECİ KARŞILAMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”
İstanbul’un depreme hazırlanmasının boş vaatlerle olamayacağını belirten İmamoğlu, katılımcı ve şeffaf bir süreç yönetilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu manada göreve geldiğimiz ilk günden beri, bütün bu dayanışmacı ve şeffaflık süreciyle yönetilecek bir konseyin, bir kurulun oluşma kararlılığını her zaman dile getirdik, getirmeye devam edeceğim. Allah geçinden versin demenin dışında bir dua edemiyoruz; inşallah depremin gecikmesi, bizlerin bu iş birliği ortamını sağlamasıyla, göreceksiniz İstanbul çok hızlı bir biçimde, bugüne kadar yapılanlarla 70-80 yılda dönüşecek bir kentin dönüşme hızını, 15-20 yıla kadar düşürebilecek bir sürece evrilebiliriz. Seçimden önce verilen bir kısım içi boş vaatlerle bu süreci karşılamamız asla mümkün değildir. Hele hele bugün yaşanan ekonomik kriz, yüksek enflasyon, maliyetlerin çok yukarılara gitmesi, ama gelirlerin onun çok alt seviyesinde kalması da kentsel dönüşümün önündeki en önemli sorunlardan birisidir.”
İstanbul’da, kentsel dönüşüm kapsamında belirlenmiş 69 riskli alan bulunduğu bilgisini veren İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bunun sadece ikisi teknik olarak riskli alan. Geri kalan 67 riskli alan, aslında oradaki rantın ya da bir kısım dönüşümle ilgili kolaylıkların olduğu yerler. Yani gerçek anlamda riskli alanların dışında kalan yerleri de ‘riskli alan’ diye tariflediğiniz halde; o doğru bir iş olmaz. Bu manada bizim, bunun tam tersi bir duruşu, tam farklı yönde bir bakışı temsil ettiğimizi, hepinizin huzurunda belirtmek isterim. Bizim işimiz aleni, bizim işimiz açık, bizim işimiz millete dönük. Bizim işimi sadece bir siyasi aklı değil, bir dayanışmacı aklı, bir kent uzlaşısı aklını temsil ediyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***