Hollanda Başbakanı Mark Rutte, NATO’nun yeni genel sekreteri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Rutte ABD’nin ardından İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da desteğini aldı.
2014’ten beri NATO’ya liderlik eden Genel Sekreter Jens Stoltenberg’in Ekim ayında görev süresinin bitmesinin ardından Rusya ile ilişkilerin gergin olduğu bu dönemde NATO’ya kim liderlik edecek sorusu sorulmasya devam ediyor. NATO Genel Sekreterliği için öne çıkan en önemli isim Rutte olurken Hollanda Başbakanı şimdiden ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da desteğini almış görünüyor.
Türkiye, Macaristan yeni bir kriz çıkarır mı?
Fakat Rutte’nin NATO’nun yeni patronu olabilmesi için tüm üye ülkelerin onayını alması gerekiyor. İsveç’in de en geç yaz aylarında ittifaka katılmasının beklendiği göz önünde bulundurulursa Rutte 32 üyenin hiçbiri tarafından veto edilmediği takdirde bu koltuğu oturabilecek. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın desteğinin almasının ardından diğer ülkelerin de Rutte’ye sıcak bakması beklenirken özellikle İsveç’in üyelik sürecinde sorun çıkaran Macaristan ve Türkiye’nin NATO’da yeni bir kriz çıkarmasından da endişe ediliyor.
2010 yılında bu yana Hollanda başbakanı olarak görev yapan ve Hollanda’da bu görevi en uzun süre sürdüren isim olan Rutte, başbakanlığı bırakmak için ülkede Kasım ayında yapılan seçimlerin ardından yeni hükümetin kurulmasını bekliyor. Rutte, seçimlerden önce 14 Ağustos 2023’te Hollanda siyasetinden çekileceğini açıklamış ve parti liderliğini Dilan Yeşilgöz’e bırakmıştı. Hollanda da aşırı sağcı Geert Wilder’in seçimden birinci parti çıkmasının ardından ülkede koalisyon görüşmeleri zorlu bir şekilde devam ediyor. Seçimlerin üzerinden 3 aydan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz yeni bir hükümet kurulamadı. Görüşmelerin tıkandığı Hollanda’da yeni hükümetin ne zaman göreve başlayacağını kestirmek güç. Diğer taraftan mevcut NATO genel sekreteri Stoltenberg’in görev süresinin dolmasına yaklaşık 8 ay var. Stoltenberg’in görev süresi dolmadan İsveç’in beklenenden uzun süren sürecini sonlandırıp NATO’ya 32 üyeyi kazandırdıktan sonra koltuğunu devretmesi bekleniyor.
Trump ile çalıştı, yine çalışabilir
Yaklaşık 14 yıldır Hollanda başbakanı olarak görev yapan Rutte’nin görev süresi boyunca Avrupalı müttefikleriyle, ABD ve Birleşik Krallık ile sıcak ilişkiler kurduğuna dikkat çekiliyor. Yıl sonundaki ABD seçimlerini D. Trump’un kazanması durumu göz önünde bulundurulduğunda Rutte’nin daha önce eski ABD başkanı ile çalıştığı ve ilişkilerinin problemli olmadığı hatırlatılıyor. Hafta sonunda Rutte, Avrupalı liderleri Trump hakkında “sızlanmayı, mızmızlanmayı ve dırdırı bırakmaya” ve bunun yerine savunmayı güçlendirmek ve Ukrayna’ya yardım etmek için neler yapabileceklerine odaklanmaya çağırmıştı.
Rutte başbakanlık yaptığı dönemlerde her ne kadar kemer sıkma politikaları altında savunma harcamalarını azaltsa da özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana harcamalarını arttırarak 2024 yılında GSYH’nin yaklaşık %2’sine çıkarması bekleniyor. 2014 yılında GSYİH’nin yüzde 1.2’sini savunmaya harcayan Hollanda bu oranı 2023’te yaklaşık yüzde 1.7’e çıkardı. Vladimir Putin’e karşı sert eleştirileri ile bilinen Rutte’nin 2024 yılında bu oranı yüzde 2’ye çıkartması bekleniyor. NATO üyelileri Rusya’nın Kırım’ı işgal ettiği 2014 yılının ardından 2024’e kadar her üye ülkenin GSYİH’nin en az yüzde 2’sini savunmaya harcamaları konusunda anlaşmışlardı. Trump geçtiğimiz günlerde bu konuyu tekrar gündeme getirmiş ve başkan seçildiği takdirde gerekli harcamaları yapmayanları korumayacağı gibi Rusya’yı onlara saldırması için teşfik edeceğini söylemişti. Trump’un açıklamaları NATO üyelerinde ciddi eleştirilere sebep olmuş, ABD ve Avrupa arasındaki bağları germişti.
Rakipsiz değil
Rutte, NATO’nun en önemli üyelerinden aldığı destekle şu an favori gözükse de Estonya Başbakanı Kaja Kallas ve Letonya Dışişleri Bakanı Krisjanis Karins’in NATO Genel Sekreterliği için harekete geçebileceği ifade ediliyor. Rutte’ye meydan okumak isteyen başka bir isim ise Romanya cumhurbaşkanı Klaus Iohannis. Hollanda’da Rutte hükümeti Romanya’daki yolsuzluk ve kriminal faaliyetleri gerekçe göstererek Bükreş’in Schengen’e girişini yıllarca veto etmişti.
Her ne kadar ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın desteğini alan Rutte’ye karşı çıkmak pek kolay olmasa da Doğu Avrupalı bazı ülkelerin Rutte ile ilgili çekincelerinin olduğu ve Polonya dahil olmak üzere bazı ülkelerin henüz destek vermekte acele etmediği belirtiliyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***