Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Şubat’ta Mısır’a yapacağı ziyaretle iki ülke ilişkilerinde öncelikle ekonomik işbirliğiyle normalleşme ardından ise iyileşme sağlanması bekleniyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’yi yakın geçmişe kadar “darbeci”, “katil” gibi sert ifadelerle suçlayan Erdoğan’ın, 12 yıl sonra Cumhurbaşkanı düzeyinde yapacağı Kahire ziyaretiyle, “iki ülke ilişkilerine ivme kazandırılması” amaçlanıyor.
Mısır’daki askeri darbe sonrasında ilişkilerde resmi kopuş dönemi başladığında, Türk Dışişleri Bakanlığı “Dost ve kardeş Mısır’ın en kısa zamanda istikrar ve demokrasiye kavuşmasını ve akabinde, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin normale dönmesini temenni ediyoruz” açıklaması yapmıştı.
Ancak normalleşme kolay olmadı ve şimdi liderler düzeyinde görüşülecek olsa da, “ilişkiler henüz eskisi gibi değil” yorumları yapılıyor.
Mısır tarafı, Sisi’nin geçen yıl 27 Temmuz’da gerçekleşecek Türkiye ziyaretini son dakikada iptal etmişti. Sonrasında Erdoğan, yeniden Sisi’yi Ankara’ya davet etti ancak Mısır tarafı olumlu dönüş yapmadı. Son olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 14 Ekim 2023’te Kahire’ye gitti ve Sisi’yle görüştü. Şimdi Erdoğan, birçok kez Ankara’ya davet ettiği Sisi’yle görüşebilmek için Kahire’de olacak.
Ankara açısından Türkiye-Mısır ilişkileri devam eden İsrail-Hamas savaşında Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırılması için önem taşıyor. Türkiye’nin Erdoğan’ın ziyaretiyle Mısır’la ekonomik ilişkileri canlandırma ve ticaret hacmini 15 milyar dolara çıkartma hedefi de var. Şu anda Türkiye’nin Mısır’daki yatırım hacmi 2 milyar dolar. Erdoğan’ın Kahire ziyareti sonrasında savunma sanayii alanında işbirliği yapılabileceği belirtiliyor.
Ziyarete ilişkin VOA Türkçe’ye konuşan emekli Büyükelçi Şafak Göktürk, Türkiye ile Mısır ilişkilerinde 2012 öncesinde sağlanan ivme benzeri güçlü bir döneme geçilmesinin zaman alacağını söyledi.
Türkiye’nin diplomatik ilişkilerinde “yumuşak güç (soft power)” niteliğinde iki aracı olduğunu, bunlardan birisinin coğrafyasında seküler, demokrasinin olduğu bir ülke olması diğerinin ise ekonomisi olduğunu vurgulayan Göktürk, “bugünkü tabloda siyasi gücü zayıf iken Ankara’nın elinde ekonomi gücü bulunduğunu ve bununla iyileşme sağlanabileceğini” kaydetti.
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan da VOA Türkçe’ye açıklamasında, Türkiye’nin asıl beklentisi olarak Doğu Akdeniz boyutuyla bu ziyaret kapsamında pek ilerleme sağlanamayabileceğini ancak Gazze’ye insani yardımlarda daha fazla olumlu adım ortaya çıkabileceği görüşünü paylaştı.
Emekli Büyükelçi Göktürk: “İki ülke ilişkilerinde kısa zamanda eskiye dönüş beklenmemeli”
Emekli Büyükelçi Göktürk, Kahire Büyükelçisi olarak görev yaptığı 2005-2009 yıllarında altı kez Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye’den Mısır’a ziyaret gerçekleştiğini anımsatarak, dolayısıyla liderler düzeyinde temas kurulmasıyla iki ülke ilişkilerinde iyileşme sağlanabilmesi için önemli bir adım atılmış olacağını söyledi.
Türkiye’nin yakın geçmişte Müslüman Kardeşler’e destek vermesi ve Libya’daki iç savaşta rol alması nedeniyle Mısır’ın temkinli olmaya devam edeceğini belirten Göktürk, “İki ülke ilişkilerinde kısa zamanda eskiye dönüş olması beklenmemeli” görüşünü aktardı. Göktürk, Mısır tarafınca ertelendiği açıklanan Sisi’nin Ankara’ya ziyareti yerine Erdoğan’ın Kahire’ye gitmek durumunda kaldığına da dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretiyle kısmen ilerleme olsa da Mısır’ın her zaman coğrafyasında “hakim olma” yaklaşımında olduğuna işaret eden Göktürk, Filistin konusunda ise, Refah Sınır Kapısı’nı açma ya da kendi toprağında sağlık kuruluşu kurulması gibi hamlelere Mısır’ın sıcak bakmayacağını ancak en azından Gazze içinde yardımlar yürütülmesi için teşvik edilebileceğini belirtti.
Mısır’ın tarihsel açıdan Filistin meselesine bakışında 2008’deki tecrübesi nedeniyle kendi topraklarına yansıyacak göç dalgası gibi durumlara karşı sert duruşu olduğunu ifade eden Göktürk, diğer ülkelerce Filistin konusuna müdahil olunmasından Mısır’ın geleneksel olarak rahatsızlık duyduğunu belirterek, Hamas boyutuyla sadece Katar’ın konuya dahil olmasına olumlu baktığını kaydetti.
Mısır’ın Türkiye’yle ilgili özellikle Müslüman Kardeşler ve Libya başlıklarında rahatsızlığı olduğunu anımsatan Göktürk, liderler düzeyindeki görüşme öncesinde Ankara tarafınca Kahire’nin beklentilerini karşılamaya dönük adımlar atıldığını ve bunun görüşmeye zemin hazırladığını dile getirdi.
Göktürk, “Burada Mısır’ın önemsediği iki faktör vardı. Birincisi Müslüman Kardeşler’in Türkiye’de liderlik yapısı ve yayınlarıyla varlık göstermesi idi. İkincisi ise Mısır’ın ulusal güvenlik meselesi kabul ettiği Libya’daki iç savaşta Türkiye’nin taraf olması ve oradan Mısır topraklarına radikal islamcı unsurlardan geçişler olması ihtimali idi. Öyle görünüyor ki son dönemde Mısır’ın bu iki başlıkta rahatlamasını sağlayacak adımları Türkiye attı ve görüşmelere zemin yaratıldı” dedi.
Göktürk, Mısır ile Türkiye’nin ilişkilerinde iyileşme sağlanırsa bunun Ortadoğu’daki gelişmeler açısından olumlu olacağını sözlerine ekledi.
ORSAM uzmanı Orhan: “Erdoğan-Sisi görüşmesinde Gazze ana başlık olacaktır”
ORSAM uzmanı Oytun Orhan, Erdoğan ile Sisi düzeyindeki görüşmelerde Gazze’nin ana başlık olacağını işaret ederek, “Gazze’deki savaşın bölgeselleşme riskinden Mısır da Türkiye de kaygılı. Dolayısıyla bunu engellemek için ortak inisiyatif geliştirilebilir mi? İki ülke bölgede aslında birbirine ihtiyaç duyuyor. Bölgesel meselelerde Mısır’ın rahatsızlığı Müslüman Kardeşler boyutu. Dolayısıyla bu konuda Türkiye’nin atabileceği bazı adımlar karşılığında Sisi yönetimi tarafından da işbirliğini ileriye götürecek bazı adımlar atılması mümkün olabilecektir” diye konuştu.
Libya’da iki ülke arasında öncelikle istihbarat boyutlu işbirliği başlatıldığını kaydeden Orhan, “Libya üzerinde başlayan bu irtibatla zamanla Suriye’ye ve Doğu Akdeniz’e belki yayılması muhtemel bir işbirliği normalleşme süreci ortaya çıktı. Tabii ilişkilerdeki en önemli sorunlardan biri iki ülke lideri arasındaydı. Ama esasında bölgesel vizyon açısından bakıldığında paylaşılan çok fazla ortaklık söz konusu. Buna karşılık liderler düzeyinde bu siyasi sorun ilişkilerde normalleşme önünde ciddi bir engeli oluşturuyordu. Ama Libya meselesi her ne kadar sorun alanı gibi gözükse de normalleşme için bir zemin açıkçası oluşturdu” görüşünü paylaştı.
Türkiye’nin özellikle Doğu Akdeniz meselesinde ciddi beklentisi olduğunu kaydeden Orhan, “Ancak Doğu Akdeniz meselesinde çok somut şekilde bu aşamada kısa vadede kararlar alınmasını beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Ama bu normalleşmenin seyrine bağlı olarak önümüzdeki dönemde Mısır’ın Yunanistan’la ilişkilerini de çok fazla bozmayacak, onları da çok fazla tedirgin etmeyecek şekilde Türkiye’yle bir ortaklık geliştirmesi, bir anlaşma imzalaması söz konusu olur mu diye bakılmalı” dedi.
Yine bölgede Kızıldeniz meselesinden Mısır’ın rahatsızlığını anımsatan Orhan, dolayısıyla Türkiye ile işbirliği kurulmasından Kahire yönetiminin de olumlu sonuçlar sağlayabileceğini kaydetti.
Mısır’ın Gazze konusunda daha fazla kolaylaştırıcı rol üstlenebileceğini belirten Orhan, “Türkiye’nin bu yöndeki beklentileri konusunda ben Mısır’ın somut kararlar alabileceği kanaatideyim” ifadesini kullandı.
Erdoğan’ın “Rabia” hareketiyle ilişkilerde kopma dönemi
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerde, Başbakan (sonrasında Cumhurbaşkanı) Erdoğan’ın Kahire’deki askeri darbe gerekçesiyle “Rabia” işaretini sıkça kullanması ve darbe yönetimine karşı sert sözler kullanmasıyla kopma dönemi yaşandı.
O dönem general rütbesindeki Abdulfettah El Sisi’nin liderliğindeki Mısır ordusu, 3 Temmuz 2013’te Müslüman Kardeşler topluluğu üyesi Muhammed Mursi liderliğindeki sivil hükümeti devirmişti.
Erdoğan, “katil” dediği Sisi liderliğindeki darbe yönetimine tepkisini sıkça Kahire’deki Rabiatul Adeviyye Meydanı’ndaki protestoyu ve Mursi’nin Mısır’ın dördüncü Cumhurbaşkanı olmasını anımsatacak şekilde “Rabia” olarak adlandırılan dört parmak işaretiyle ifade emişti.
Sisi liderliği ise, Erdoğan’ın tepkisine karşılık Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’yı 23 Kasım 2013 günü “Ankara’nın, Kahire’nin iç işlerine karışması” gerekçesiyle “istenmeyen adam (persona non grata)” ilan etmişti. Mısır’ın ilişkileri resmen “maslahatgüzar seviyesine indirme” hamlesi üzerine aynı gün Mısır’ın Ankara Büyükelçisi Abderahman Salaheldin de Türkiye tarafından “istenmeyen adam” ilan etmişti.
Mısır’la ilişkilerde normalleşme sürecinde liderler düzeyinde ilk temas, Katar’ın girişimiyle 20 Kasım 2022’de yaşandı. Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin daveti üzerine 2022 FIFA Dünya Kupası’nın açılışı nedeniyle bulunduğu Doha’da Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle tokalaştı.
İki ülke ilişkilerinde 10 yıllık kopma süreci ardından üst düzey ilk resmi ziyaret ise, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 18 Mart 2023 günü Kahire’de Mısırlı mevkidaşı Semih Şükrü’yle görüşmesiyle gerçekleşti.