ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan geçen hafta gelen S-400 sorununun çözülmesi halinde, ABD’nin Türkiye’yi F-35 programına dönmesinin konuşulabileceği açıklamasının ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuya ilişkin konuştu.
Fidan dün A Haber kanalında yaptığı açıklamada, “Bu, bir yetenektir. Bu yetenek eğer bizim diğer yeteneklerimizi kaybetmeden ilave olarak alacağımız bir yetenek olursa neden olmasın?” dedi.
Fidan, ABD’nin İran destekli gruplara düzenlediği saldırılara yönelik soruya ilişkin, ABD’nin “ateşle oynadığını” söyleyerek, “Ateşle oynadığınız zaman o ateş her an yangına dönüşebilir. Kontrol altına alınamayabilir. Burada bir riskle karşı karşıyayız. Bu kontrol altına alınamamazlık meselesi bir tehdit olarak karşımızda duruyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak bölgesel ortaklarla ve ABD ile sürekli görüşüldüğünü dile getiren Fidan, “Bölgesel yayılmadan kaçınmak lazım. Durum iyi değil. Daha büyük bir yayılmayla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Bakan Fidan, ABD ile gündemde olan F-16 savaş uçakları konusuna ilişkin soruya, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğinin hem NATO hem de Türkiye gündemine 2022’de girdiğini anımsatarak, “Bu süreçte tabii Türkiye sorumlu bir ortak perspektif ile her türlü desteği verdi. Fakat İsveç ve Finlandiya denkleme girdiği zaman burada bir aşamalandırma ile denkleme girme ihtiyacı hissetti” diye konuştu.
Bakan Fidan, İsveç ile ilgili yasanın TBMM’den geçer geçmez ABD Başkanı Joe Biden’ın Kongre’ye bir mektup yazdığını, Erdoğan’ın onayı sonrası ise anlaşmanın ev sahibi ülkeye depozite edilmesinin ardından ABD Kongresi’ne bildiride bulunulduğunu ifade ederek yürürlükte olan sürecin tamamlanacağına inandığını, iki haftalık sürecin bu hafta Cumartesi günü sona ereceğini ifade etti.
“Bu yeteneği alma karşılığında, başka yeteneklerimizden vazgeçmemiz gibi bir şart olursa alternatifleri aramaya devam edeceğiz”
ABD ile F-35 savaş uçakları meselesinin Ege’de Türk-Yunan dengesini nasıl etkileyeceğine yönelik soruya ise Fidan, “F-35 ile ilgili problemin, Türkiye’nin programdan çıkarılması, kendi savunma yeteneklerini geliştirme arayışı ve politikasının bir yansıması olarak ortaya çıktığı” yanıtını verdi.
Türkiye’nin F-35 konusunda sadece müşteri değil, aynı zamanda üretici ortaklardan biri de olduğunu kaydeden Bakan Fidan, “Burada Türkiye’nin maddi kaybının yanısıra ortaya koyduğu kapasite açısından da bir zarar söz konusu. Şimdi bunu elimine etmek için çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle maddi zararın tazmini açısından ilgili makamlarımızın ciddi yoğun çalışmaları var” dedi.
Hakan Fidan, Yunanistan’ın NATO üyesi olduğu için ABD’nin üretimden sonra dağıtım yapacağı ülkeler listesinde olduğunu kaydederek, “Burada 2030’dan sonra F-35’lerin teslimi öngörülüyor. O zamana kadar ne olur, dengeler nasıl değişir, bunu takip edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Batı ülkelerinden almak istenen savunma sistemlerinin verilmemesinin Türkiye’yi başka bir arayışa ittiğini söyleyen Fidan, “Biz milli dış politikamızın gereği olarak kendi ülkemizin güvenliğini sağlamak adına her türlü sistemi, harp araç-gerecini almakla yükümlüyüz. Bunun da en iyisini nereden alacağımız konusu, elbette bizim kendi takdirimizdir” diye konuştu.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla hava savunma sistemlerinde Roketsan tarafından geliştirilen Hisar sınıfı alçak, orta ve yüksek irtifalı ve belli bir sürece yayılan katmanlı hava savunma doktrininin uygulanmaya başlandığını kaydetti.
Bakan Fidan F-35 projesine dönüş konusunda ayrıca şunları söyledi:
“Bu, bir yetenektir. Bu yetenek eğer bizim diğer yeteneklerimizi kaybetmeden ilave olarak alacağımız bir yetenek olursa neden olmasın? Ama bu yeteneği alma karşılığında, bizim başka yeteneklerimizden vazgeçmemiz, kendimizi başka politikalara adapte etmemiz gibi bir şart olursa, bu tür şartlar hiçbir şekilde uzlaştırılamaz bir şart olursa, o zaman tabiatıyla başka alternatifleri aramaya devam edeceğiz.”
Putin’in Türkiye ziyareti
Bakan Fidan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in bu ay Türkiye’yi ziyaret edeceğine yönelik çıkan haberlere ilişkin soruya, “Sayın Putin’in ziyareti önceden aslında planlanmış bir ziyaretti. Şimdi bu ziyarette bazı konuları tekrar görüşme imkanı olacak” cevabını verdi.
Fidan, Türkiye’nin enerji dahil pek çok alanda yakın ilişki içerisinde olduğu Rusya’nın Suriye’de YPG ve PKK terör örgütlerine göz yummamasını beklediklerini belirterek “Suriye’de Rus silahlı kuvvetleri ile bizim silahlı kuvvetlerimiz arasında çatışmasızlık mekanizması var. Özellikle Suriye içerisinde operasyon düzenleyeceğimiz zaman, bu mekanizma her zaman bizim istediğimiz şekilde sağlıklı işlemeyebiliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin birinci önceliğinin, Fırat’ın doğusundan ve batısından terör örgütü PKK’nın tehdidinin bir an önce kaldırılması olduğunu belirten Fidan, Rusya’nın da başka beklentilerinin olduğunu ve bu konunun müzakereye ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Fidan, “Pozisyonlar ne olursa olsun, bizim operasyonlarımız devam ediyor” dedi.
Fidan, İsrail-Filistin konusunda Rusya’nın Türkiye’ye yakın bir pozisyonda bulunduğunu da kaydetti.
Rusya-Ukrayna meselesine ilişkin Tahıl Koridoru’nun her zaman Türkiye’nin gündeminde olduğunu belirten Fidan, “Sayın Putin’in ziyaretinde de bu konu masada muhakkak olacak. Çünkü Cumhurbaşkanı’mız bu konuya çok önem veriyor. Özellikle tahıl üzerinden dünyadaki başta güney nüfusları, Afrika olmak üzere fakirlerin buğdaydan mahrum bırakılması, yüksek fiyattan gıdaya erişimin gündeme gelmesi bizim insani açıdan gerçekten görmek istemediğimiz bir durum. Kendimize de borç bildiğimiz bir husus” değerlendirmesinde bulundu.
“Mısır’a İHA sağlanması konusunda bir mutabakatımız var”
Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecinin büyük ölçüde tamamlanmış durumda olduğunu dile getiren Fidan, her iki tarafın da bunun faydasını gördüğünü, Mısır ve Türk halkının birbirine tarihi bağlarla bağlı iki büyük millet olduğunu kaydetti.
Mısır’ın bölgesel güvenlik açısından, özellikle Filistin-İsrail meselesi açısından önemine işaret eden Fidan, şunları kaydetti:
“Mısır’ın belli destekleri belli teknolojileri alması için ilişkilerin normalleşmesi önemli. Özellikle insansız hava araçları ve diğer teknolojileri Türkiye’nin sağlaması konusunda bir mutabakatımız da var. Afrika’daki işbirliğimiz de önemli, başta Libya olmak üzere. Mısırla ilişkileri normalleştirdikçe özellikle Libya’daki politikalarda da ciddi olumlu yansımaları oldu.”