(Serbest Görüş) – İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda Avrupa Birliği’nin kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında hazırladığı ilk ortak düzenlemesi konusunda Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu önceki gün anlaşmaya varıldı. AB üyesi 27 ülkeyi kapsayan düzenleme, kadınları cinsiyete dayalı fiziksel ya da siber şiddetten, zorla evlendirmelerden ve kadın sünnetinden korumayı amaçlıyor. Yasa metnine göre AB genelinde siber taciz, siber nefret söylemi ve kışkırtma da suç olarak sayılacak.
Uzun süredir devam eden müzakerelerin en tartışmalı noktası ise tecavüzün tanımlanması oldu.
AB Komisyonu’nun 8 Mart 2022’de sunduğu taslak metinde tecavüz suçuna ilişkin “mağdurların zorlama, tehdit ve baskıya dair kanıt sunmalarına gerek duymaksızın rıza olmadan cinsel ilişki” tanımlaması yapılmıştı. Ancak önceki gün sunulan metinde bu ifadeler çıkarılarak tecavüz suçuna ortak bir tanım yapılmadı.
Müzakereler sırasında 27 Avrupa Birliği üyesinden 13’ü ortak bir tecavüz tanımına onay verirken aralarında Almanya, Fransa, Hollanda, Bulgaristan, Macaristan, Çek Cumhuriyeti’nin de bulunduğu bazı ülkeler buna karşı çıktı. İtirazların sebebi ise söz konusu ülkelerin ceza yasalarında tecavüz suçunu oluşturan unsurların farklı bir şekilde yer alması. Yasal uyuşmazlıklar sebebiyle de tecavüz tanımı metinden çıkarıldı.
Tecavüz tanımının yer almaması tepkilere neden oldu
Düzenlemenin son hali, rıza dışı cinsel ilişkiyi tüm AB ülkelerinde suç haline getirme hedefine ulaşamadığı gerekçesiyle eleştirilere hedef oldu. Müzakerelerde Avrupa Parlamentosu heyetinde bulunan muhafazakâr Avrupa Halk Partisi grubundan İrlandalı Parlamenter Frances Fitzgerald, şiddet istatistikleri dikkate alındığında tecavüzün tanımı konusunda anlaşma sağlanamamasını büyük bir hayal kırıklığı olarak nitelendirdi. Fitzgerald, AB ülkelerinin kadınları şiddetten koruma konusunda “işinin henüz bitmediğini” söyledi.
Çalışmanın diğer müzakerecilerinden İsveç Sosyal Demokrat Partisi’nden Avrupalı parlamenter Evin İncir de tecavüz tanımlamasına karşı çıkan ülkelerden bazılarının İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayan ülkeler olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirtti.
Ortak yasal düzenleme, 2018’de yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin hedefleri doğrultusunda hazırlanmıştı. İstanbul Sözleşmesi, rızaya dayalı olmayan cinsel amaçlı oral, anal ya da vajinal ilişkinin suç olarak kabul edilmesini, yani “sadece evet, evettir” ilkesinin geçerli olmasını öngörüyor.
“Sadece evet, evettir” ilkesi hangi ülkelerde geçerli?
Avrupalı kadın hakları örgütlerinin çatı kuruluşu Avrupa Kadın Lobisi’nin geçen yıl hazırladığı araştırmada göre “sadece evet, evettir” ilkesine dayalı yasal düzenleme 14 Avrupa ülkesinde geçerli. Bu ilke, cinsel ilişkilerde rızanın açıkça ifade edilmesini, aksi durumda gerçekleşen cinsel ilişkinin tecavüz olarak tanımlanmasını öngörüyor. İsveç, İspanya, Hırvatistan ve Yunanistan bu ilkenin geçerli olduğu ülkeler arasında.
Aralarında Almanya ve Avusturya’nın bulunduğu bazı AB ülkelerindeki yasalarda ise mağdurun cinsel ilişkiyi sözlü olarak reddettiğini kanıtlamasını gerektiren “hayır, hayır demektir” ilkesi geçerli. Buna göre, mağdur “hayır” derse ve fail buna rağmen eylemi yapmaya devam ederse suç oluşuyor ve tecavüz olarak tanımlanıyor.
Aralarında İtalya ve Fransa’nın da bulunduğu AB’nin 11 ülkesinde ise şiddete ve tehdide direnme durumu oluştuğunda tecavüz kapsamına giriyor.
Almanya’nın da ortak tanıma karşı çıkması Almanya’daki kadın örgütlerinin tepkisine neden oldu. Almanya’nın tutumundan vazgeçmesini talep eden kadın hakları savunucuları, geri adım atılması çağrısında bulundu.
Düzenlemenin yürürlüğe girebilmesi için onay sürecinin tamamlanması gerekiyor.
Yeni yasa neleri içeriyor?
Düzenleme kadın sünneti ve zorla evlendirilmenin suç sayılmasını, tecavüzü önlemeye ve rıza konusunda farkındalığı artırmaya yönelik önlemler alınmasını, cinsel şiddet mağdurlarına özel destekler sunulmasını, mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılmasını önlemek amacıyla bilişim suçlarına yönelik yeni kurallar getirilmesini, ayrıca her beş yılda bir yasanın revize edilip edilmemesi gerektiğini tespit etmek için rapor hazırlanmasını öngörüyor.
Siber şiddetle ilgili yasal boşlukları dolduran yasa, siber teşhircilik ve mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılması gibi eylemleri de suç olarak sayıyor. Gelecek yeni kurallar yapay zeka tarafından üretilen müstehcen görüntülerin paylaşımı için de geçerli olacak. Son olarak şarkıcı Taylor Swift’in yapay zeka tarafından oluşturulmuş müstehcen görüntülerin sosyal medya platformlarında hızla yayılması tartışmalara sebep olmuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***