TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bugün Ankara’da gazetecilerle bir araya gelerek yaklaşan seçim sürecini değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Okuyan, Hatay Defne’de seçimleri kazanabileceklerini söyledi.
Okuyan, “Birkaç yerde belediye başkanı seçtirme gibi bir iddiamız var. Bu konuda en iddialı olduğumuz yerlerden bir tanesi depremin en fazla hasar verdiği ilçe Hatay Defne. Defne’de belediye başkanlığını kazanabilecek bir etkiye sahibiz. Yıkılmış bir kenti ayağa kaldırma iddiası taşıyacağız, bunun da kesinlikle altında kalmayız. Bu sistemin sahiplerinin beceremeyeceği bir yükü üzerlerinden alacağız. İkinci hedefimiz; belediye meclislerine mümkün olduğu kadar çok yerde üye sokmak. Türkiye’de yerel yönetim dendiğinde ihaleler, rant hesapları, imara açılma bütün bunların döndüğü yerlere biz halkın çıkarlarını koruyacak bekçiler dikmek istiyoruz. Bir TKP’linin olduğu Meclis’te dolap çeviremezsiniz” ifadelerini kullandı.
Okuyan’ın açıklamaları şöyle:
“Türkiye toplumunun çok geniş bir kesiminde ciddi bir umutsuzluk var. Bu kadar önmesenen 100 yılın seçimi denen bir genel seçim, Türkiye’de neredeyse hiçbir şeyi değiştirmedi. Daha öncesinde de işlevini yitirmiş ve son derece umutsuz bir görüntü veren parlamento, daha da karardı Türkiye’de. Biz Türkiye tarihinin en gerici, sağcı parlamentosu olarak nitelendiriyoruz bugünkü mevcut parlamentoyu.
Bir seçime daha yaklaşıyoruz. ‘Bu seçimde büyükşehirler elden giderse yıkılırız bittik, öldük’ gibi söyleme izin vermemek gerekiyor. Genel seçimler Türkiye’de muhalefetin AKP ya da Erdoğan’a bir alternatif oluşturma, bir iktidar projesi olarak muhalefetin ortadan kalkması anlamına geldi. Türkiye’de eğer Erdoğan’ın sağlığı ile ilgili bir problem olmazsa yakın yıllarda AKP’nin iktidarını tehdit eden, parlamento içerisinde bir denge yok. Türkiye’nin geldiği nokta; sağcılar sağcılarla rekabet ediyorlar. Bugün Türkiye’de sağın sağla karşı karşıya gelmesinin sorumlusu Türkiye soludur çünkü Türkiye solu, solculuğu unuttu çok uzun süredir. Türkiye solunun solculuğu unutmasında en büyük günah CHP’nindir, CHP Türkiye solu üzerine kurduğu baskıyla, üzerine düşürdüğü gölgeyle Türkiye’de solun zaten sınırlı olan etkisini büyük ölçüde ortadan kaldıran bir operasyonun başını çekti. Bu operasyona sonraki yıllarda HDP eklendi, şu anda Türkiye toplumu baktığında sağı görüyor, sonra tekrar sağı görüyor. Şimdi olabilecek en korkunç iki biçimiyle karşımıza çıkıyor bu sağ varyasyonlar, bir tanesi siyasal İslam. Türkiye’de şu andaki ideolojik kutup başlarından bir tanesi siyasal İslamdır, bunun karşı kutbu da milliyetçilik. Eğer Türkiye’de siyasal İslamcılarla ırkçı milliyetçiler karşı karşıya gelirse buradan kazançlı çıkan siyasal İslam olur. Bu karşı karşıya geliş Türkiye Cumhuriyeti’ni dağıtır.
“DÜZEN DIŞI BİR ARAYIŞ İÇİNDE OLAN KESİMLERİN SAYISINDAKİ ARTIŞI GÖRECEK KADAR SAHADAYIZ”
Türkiye’de son dönemdeki bütün gerilimler Fatih Terim olayı dahil devlet ve AKP içerisindeki bir kavganın dışarı doğru yansıması. Bunu bozmak için çok sert bir ideolojik siyasi duruş gerekiyor, bunu da ancak TKP yapabilir. Karşımızda çok sert argümanları olan iki kutup var, bu iki kutbun karşısındaki yeni alternatifin de çok sert yaklaşması lazım meseleye, biz buna adayız hiçbir şeyden de korkmayız. Türkiye’de toplumun geniş bir kesimi yeni bir alternatif arayışı içinde. Bu genel seçimden önce de vardı ama oya yansımadı. Gücümüzü abartmıyoruz ama Türkiye’de düzen dışı bir arayış içinde olan kesimlerin sayısındaki artışı görecek kadar sahadayız.”
Okuyan, seçimlere ve ülke siyasetine ilişkin değerlendirmesinin ardından soruları yanıtladı. Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun adının başka ilçelerde aday olarak geçmesine ilişkin soruya Okuyan, şöyle cevap verdi:
İYE MECLİSİNE ADAY GÖSTERECEĞİZ. BÜYÜKŞEHİRLERDEKİ EĞİLİMİMİZ İSE HER YERDE ADAY ÇIKARMAK”
İkinci hedefimiz; belediye meclislerine mümkün olduğu kadar çok yerde üye sokmak. Türkiye’de yerel yönetim dendiğinde ihaleler, rant hesapları, imara açılma bütün bunların döndüğü yerlere biz halkın çıkarlarını koruyacak bekçiler dikmek istiyoruz. Bir TKP’linin olduğu Meclis’te dolap çeviremezsiniz. Üçüncü meselede belki en önemlisi; Türkiye’nin bu dengelerinde CHP ve HDP’den bağımsız hareket eden, ne dediği belli, sosyalizmi savunan, eşitlikçi, laikliği, bağımsız ve egemen bir ülkeyi savunan bir partinin sesini yükselmesi ve oylarının artması gerekiyor. Bunları gerçekleştirebilecek bir enerjimiz ve örgütlülüğümüz var. İş oya geldiğinde geçmişte istediğimiz sonucu alabilmiş bir parti değiliz ama bu kısır döngüyü bir yerinde kıracağız. Her ilçe ve ilde aday çıkarır mıyız, hayır ama her yerde belediye meclisine aday göstereceğiz. Büyükşehirlerdeki eğilimimiz ise her yerde aday çıkarmak. Türkiye’nin bir kez daha CHP, AKP ikiliği ya da başka ikiliklere teslim olmasını istemiyoruz. Saadet Partisi’nin MHP’nin BBP’nin İYİ Parti’nin bile kadraja giremediği bazı yerleşimlere girmeye başladık. Bunların sayısı şu anda az ama örneklerin artmaya başlaması bile başlı başına çok değerli.
“İSTANBUL VE KRİTİK BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ DE DAHİL BU SEÇİMDE CHP’YE OY VERMEYECEĞİZ”
Biz Sol Parti, EMEP, TİP, bazı yerlerde eğer gözle görülür bir iddia taşıyorlarsa onların karşılarına aday çıkarmayacağız ve bu partilere oy verilmesi için çağrı yapacağız. Benzer bir şeyi de onlardan bekleriz. Ama yapmayacağımız şey bu seçimde CHP’ye oy vermektir. Bunu hiçbir şekilde yapmayacağız, bu kararımız HDP için de geçerli. Zaten şimdiye kadar TKP, CHP’ye hiçbir seçimde oy vermedi buna İmamoğlu’nun tartışmalı şeyi de dahil. Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanlığında oy vermemizin şeyi başka bir şeydi, CHP’ye oy vermedik zaten orada bir adaya oy verdik, Erdoğan’ın kazanmasına yardımcı olmamak için. Ama biz her seçimde ‘Aman AKP kazanır’ diye CHP’yi destekleyeceksek zaten kendi varlığımızı ortadan kaldırmamız gerekiyor. CHP’liler oyları bölmesin deyip geçeceğiz, yapacak bir şey yok. Bu kararımıza İstanbul’da, kritik olan büyükşehir belediyeleri de dahil.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***