TARIK TOROS | YORUM
Adalet Bakanlığı, yeni yılın ikinci günü bir mesaj paylaştı. 2017’den bu tarafa “lekelenmeme hakkı” kapsamında 977 bin kişi korunmuş. Söz konusu ülke Türkiye ise, büyük haksızlıklara uğramış, yargıda beraat etse dahi fişlendiği için “lekelenmiş” insanların öfkelenmesi, “be hey utanmazlar, yüzsüzler!” diye saydırması normaldir.
Bu hiddeti anlarım. Fakat konuya böyle yaklaşmam. Burada bir hadsizlik yok, bilinçli bir hedef gözetme var. Egemenlerin “lekelenmeme hakkı” dediği şey aslında günah işleme özgürlüğüdür, bir tür “vergi barışıdır” yani. Düzgün ve dikkatli yaşayan sıradan vatandaşlar enayi yerine konur:
-Devlet projesini ihalesiz alıp banka kredisiyle bitiren…
-Banka borcu faizsiz yapılandırılıp tahakkuk eden vergisi silinen…
-Onlarca yıllık müşteri garantili projelerle küpünü dolduranlar içindir, “lekelenmeme hakkı.”
***
Noel tatilinde çok şey seyrettim de içinde Türkiye geçen ikisi özellikle dikkatimi çekti.
‘The Diplomat’ta İran’a Türkiye üzerinden örtülü mesaj veriliyor, iki ülkenin ittifak içinde olduğu, zeminin çok elverişli olduğu bahsi geçiyordu.
‘Berlin’de ise hırsızlar çetesi, ganimeti Türkiye’de paraya çeviriyordu. Ülkenin itibarı bu durumda, suç cenneti olduğunu ise bilmeyen yok!
***
Yeni yıla henüz girmişken tartıştığımız şeylere bakar mısınız: “Hilafet bayrağı” ile dolaşan kişiyi yumruklayan genç, Anıtkabir’de “Şeriat isteriz!” sesleri, filan.
İnsanlar savundukları konular hakkında 10 dakika konuşabilecek bilgiye dahi sahip değiller.
Bir kere o hilafet bayrağı değil, yeşil kumaşa beyaz hurufatla Arapça yazılmış kelime-i tevhid. Hoş onun bile doğru tarafını bilmiyorlar, sopaya ters takmışlar. Kılıçlı versiyonunu Suudi Arabistan, siyah kumaşa basılı olanını ise IŞİD kullanıyor.
***
1 Ocak’ta İstanbul’daki Filistin’e destek eyleminde “hilafet bayrağı” taşıyan İsmail Aydemir’e yumruk atan üniversite öğrencisi Ege Akersoy, tutuklandı. Tutuklama şart mıydı, işin orasında değilim.
Devletten çok çekmiş bir toplumun şiddete reaksiyon göstermesi gerekir. Tam tersi oluyor. CHP İstanbul Gençlik Kolları, “Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.” grafiğini dolaşıma sokup kampanya başlattı. Muhalefet unsurları şiddeti meşrulaştırırken “bölücüye” had bildirilmesi “hak” diye sunulur oldu…
O yumruğu savunan, Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğu eleştirme hakkını kaybeder.
Örnek farklı bir uçtan da olsa bu kin, Hrant Dink cinayetinden sonra tetikçi Ogün Samast’la fotoğraf çektirme kuyruğuna giren üniformalıların kin ve nefretiyle yakın akrabadır.
***
Şimdi gelelim yumrukçu gence “Eline sağlık” diyen Fatih Altaylı’ya… Mesajı sildikten sonra, “Öznesi yoktu.” dedi: “Kim ne anlayacak onu görmeye çalışıyorum.”
***
Gelin şimdi size öznesi olmayan bir hikaye anlatayım, bakalım kim ne anlayacak:
80’lerin ortasındaki banker krizinde Mehmet Ali Yılmaz sıkıntı yaşar, sahibi olduğu Güneş gazetesi ‘içi boşaltıldıktan sonra’ Asil Nadir’e satılır. Bu satışta göze girmeye çabalayan bir yazı işleri müdürü, çalışanların kıdem tazminatlarını buharlaştırır.
Kısa sürede ülke medyasının üçte birini kontrol eden bir güce kavuşan Asil Nadir’in şansı İngiltere’de yaver gitmez, 90’ların başından itibaren açılan yolsuzluk davaları medya imparatorluğunun sonunu getirir, hapse atılır. Maaşlar aylarca ödenmez.
Ankara büroda grev başlar. Malum müdür yine sahnededir, ‘patron temsilcisi’ olarak Ankara’ya ikna çıkarması yapar. Belindeki tabancayı teşhir ettiği toplantılarda “Sizi anlarım, ben de gazetecilik yaptım zamanında!” gibi konuşmalar yapar. Sonuç alır mı, alır.
***
“Avukat Eren Keskin’i ilk gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim. (…) Sonuçta Hitler seçimle gelmiş ve Almanya’ya ihanet etmiş birisi değil.” sözlerinin öznesi belli, Fatih Altaylı. Yumrukçu gence “Eline sağlık” dediği için neden bu kadar üzerine gittiler anlamadım.
***
Savcı çağırmış, cuma günü ifadeye gidecekmiş. UltraAslan lideri hakkında “Nazi artığı” dediği için 7 aylık hapis cezası ertelenmemiş. Buradan mı bir çentik yer, değilse önüne ‘golf sopası ile dövülen eski sevgili’ gibi bir dosya mı koyarlar ne yaparlar bilmem; lekelenmeme hakkı kapsamına gireceği kesin.
Düzenleme onun gibileri de koruyor çünkü.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***