Galata Köprüsü’nde düzenlenen Filistin yürüyüşünde hilafet bayrağı açan şahsa yumruk atan Ege A.yı “meczup” olarak niteleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Anıtkabir’de “Kahrolsun Cumhuriyet, şeriat gelecek” diyerek bağıran bir sapığın provokasyonu ile Galata Köprüsü’nde düzenlenen yürüyüşte Kelime-i Tevhid taşıdığını iddia ettiği masum insanımıza saldıran meczubun eylemi zaman itibarıyla tesadüf değildir” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 2009 yılında başlayan ‘Liderlik ve Siyaset Okulu 19. Dönem Sertifika Töreni’nde konuştu.
SÜPER KUPA KRİZİ
Bahçeli, Suudi Arabistan’da düzenlenmesi planlanan ancak Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk fotoğraflı poster ve tişörtlere izin verilmemesi nedeniyle iptal edilen Türkiye Süper Kupa finali hakkında da TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerini eleştirdi.
Bahçeli, “En başta TFF Başkanı olmak üzere krize neden olan kim varsa kuru bir özürle hiçbir şey olamamış gibi davranamaz. TFF süreci yönetememiş, spor kulüpleri soğuk kanlı olmamıştır” diye konuştu.
AYM KARARINA UYMAYAN YARGITAY ÜYELERİNİ KUTLADI
Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen ancak Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay dosyası ile ilgili de konuşan Bahçeli, AYM kararına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyelerini kutladı.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Öğrenmenin yaşı yoktur. Yine bu düşünce doruğunun zihin arı, kitap çiçek-dış dünya kovan ifadesini aynı şekilde yorumlamamız lazım. Öğrenmeye kapalı olmak cehalete kucak açmak demektir. Bugünkü insanlık çağında en vahim tehdit cehaletin yaygınlaşan cesaretidir.
Bugün sivrilen en büyük tehdit cehalettir. Milli ve manevi değerlerimizin tehdit edilmesini tahrik edenler.
“KENDİNİ BİLMEZLER GRUBU, HİLAFET BAYRAĞI DİYE BİR ŞEY VAR MIDIR?”
Anıtkabir’de “Kahrolsun Cumhuriyet, şeriat gelecek” diyerek bağıran bir sapığın provokasyonu ile Galata Köprüsü’nde düzenlenen yürüyüşte Kelime-i Tevhid taşıdığını iddia ettiği masum insanımıza saldıran meczubun eylemi zaman itibarıyla tesadüf değildir. Adeta 6 Nisan 1909’da vurulan Hasan Fehmi’nin veya Eminönü’de kurşunlanan Ahmet Samim vakalarının tekrarı yaşatılmak istenmiştir. Kendini bilmezler grubu, hilafet bayrağı diye bir şey var mıdır?
Arapça görseli irtica diye sunan, yabancı örgütlerin sızmasıdır. Hilafet tartışmasına çanak tutanların hepsi birden hastalıklıdır, açıkça ipotek altındadır. Toplumsal tansiyonu yükseltmek amacıyla el ovuşturan, öfke nöbetlerine kapılmış olan, utanmadan onursuzca partimizin sembolü bozkurdu haydutça kullananların nasıl bir örtülü faaliyet içinde oldukları çok net biçimde görülmektedir.
“TFF BAŞKANI HİÇBİRŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAMAZ”
Finalin neden Riyad’da seçildiği kadar imzalanan protokole neden uyulmadığı kafamızı kurcalamaktadır. En başta TFF Başkanı olmak üzere krize neden olan kim varsa kuru bir özürle hiçbir şey olamamış gibi davranamaz.
TFF süreci yönetememiş, spor kulüpleri soğuk kanlı olmamıştır. Atatürk demek Türkiye demektir, Cumhuriyet demektir, biz demektir, yaşatılacaktır.
“SOSYAL MEDYA DÜŞMAN YATAĞINA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Sosyal medya, taşınması yük bir zehirdir ve zihinlidir. Ya düzenlemeli ya da bu melanet ve mikrop yuvasını hepten işlevsiz hale getirmeliyiz. Geldiğimiz aşamada sosyal medya düşman yatağına dönüşmüştür. Eğer tedbir alınmazsa toplumsal barış zedelenecektir.
Türkiye’de diktatörlük olsaydı, Can Atalay davasıyla ilgili devlete meydan okuyanlar, bölücüleri destekleyenler, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek için vızır vızır ortalıkta gezenler nasıl tutunacaklardı? Diktatörlük olsaydı, cezaevindeki bir terörist Türk Devleti’ne nasıl ‘işgalci’ diyecekti?
“YARGITAY HAKİMLERİNİ YÜREKTEN KUTLUYORUZ”
Anayasa Mahkemesi milletimizin gasp edilen haklarını nasıl savunacak? Bütün dayatmalara ve baskılara direnerek Türk adaletinin onurunu müdafaa eden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin şerefli hakimlerini de yürekten kutluyor ve aldıkları bu kararı destekliyoruz.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***