– İsrail’in 7 Ekim sonrasında Lübnan’da Hizbullah’a karşı düzenlediği ve en az dokuz sivilin yaralandığı bir saldırıda ABD yapımı beyaz fosfor bombası kullandığı ortaya çıktı. Amerikan gazetesi Washington Post, Lübnan sınır köyü Dheira’da ekim ayında düzenlenen saldırı sonrasında kalıntılarını bulduğu bombaların fotoğraflarını yayımladı. Uluslararası Af Örgütü, olayın savaş suçu olarak değerlendirilmesi çağrısı yaptı.
1989 VE 1992’DE ABD’DE ÜRETİLDİ
Habere göre, Washington Post için çalışan bir gazeteci Dheira’da, üç adet 155 milimetrelik top mermisinin kalıntılarını buldu. Gazete, mermilerin üzerindeki üretim numaralarının, ABD ordusunun ülke içinde üretilen silahları kategorize etmek için kullandığı terminoloji ile uyumlu olduğunu yazdı. Buna göre, söz konusu silahlar Louisiana ve Arkansas’daki cephanelik depolarında, 1989 ve 1992 yıllarında üretildi. Washington Pos’un konuştuğu silah uzmanları da, açık yeşil işaretler ve kalıntılardan biri üzerine ‘WP’ yazılmış olmasının, bu mermilerin beyaz fosfor içerdiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
SAVAŞTA KULLANIMINA SINIRLI İZİN VERİLİYOR
Beyaz fosfor, uluslararası hukukta kullanımı tam olarak yasaklı bir silah değil. Ancak yüksek ısıda yanan bu silahların insan vücudunda yol açtığı ölümcül yanıklar ve solunum sorunları nedeniyle kullanımları ciddi sınırlamalara tabi tutuluyor; savaş alanlarında geniş bir bölgeye yayılan duman çıkarmaları nedeniyle, söz gelimi askerlerin hareketlerini gizleyecek/maskeleyecek ya da hedefleri işaretleyecek şekilde kullanılabiliyorlar.
Exclusive: A Washington Post analysis of shell fragments shows Israel used U.S.-supplied white phosphorus in an attack that a rights group says should be investigated as a war crime. https://t.co/w1JuBjkgYe
— The Washington Post (@washingtonpost) December 11, 2023
DOKUZ SİVİL HASTANEYE KALDIRILDI
İsrail ordusunun Lübnan’a sınırdan attığı beyaz fosforsa, Washington Post’a konuşan tanıklara göre en az dört evi etkiledi. Bu evlerde yangın çıkarken, saldırının ardından dokuz sivil hastaneye kaldırıldı. Biri günlerce hastanede yattı.
‘KARA GECE’ OLARAK ANIYORLAR
2 bin kişilik bir nüfusu olan sınır köyü Dheira, Hizbullah’ın Gazze’deki saldırılara karşı Filistinlilerle dayanışma adına İsrail’e roket fırlatmaya başlaması sonrası 7 Ekim’den beri daimi bir gerilim altında. Washington Post’a konuşan köylülerse saldırının düzenlendiği gün İsrail güçlerinin köyü saatlerce beyaz fosforla hedef aldığını anlattı. Köylüler, ertesi sabah saat 07:00’ye kadar evlerinden çıkamadıklarını, saldırıyı “kara gece” olarak andıklarını söyledi. Buna göre köylüler saldırının durması sonrasında köyü terk etti, bir haftalık insani ara sırasında geri döndü.
‘BÜTN KÖY BEYAZ OLMUŞTU’
Washington Post ve Af Örgütü 16 Ekim gecesi Dheira’da çekilen fotoğraf ve videolarda beyaz fosforun “kendine özgü” kurdele görüntüsünün teyit edildiğini belirtti. Dheira’da yaşayan 29 yaşındaki çiftçi Uday Ebu Sari, o geceki bombardıman sırasında beş saat boyu evinde hapis kaldığını ve duman nedeniyle nefes almadığını anlatı. Günlerce solunum sıkıntısı çeken Sari, “Sağlık yetkilileri bize, yüzümüze ıslak bir şey koymamızı söyledi. Bu biraz yardımcı oldu. Parmağımı yüzümün önüne getirdiğimde göremiyordum” dedi ve ekledi: “Bütün köy beyaz olmuştu.”
Köylüler, fosfor kullanımının kendilerini yerlerinden etmeyi ve İsrail’in gelecekte bölgedeki askeri faaliyetlerine zemin hazırlamayı amaçladığını söyledi.
İSRAİL ORDUSU İTİRAF ETTİ
Washington Post’un haberinde, İsrail’in beyaz fosforu niçin gece attığı da sorgulandı. Gazete, sınırın Lübnan tarafında hiçbir İsrail askeri bulunmadığını ve gece karanlığında dumanın herhangi bir faydasının olmayacağını belirterek İsrail ordusunu üstü kapalı olarak eleştirdi. İsrail ordusu ise ilgili soruya yanıtında, fosfor kullanımını itiraf etti. Yazılı yanıtta, fosforun maskeleme amacıyla kullanıldığı savunuldu; “bu silahın uluslararası hukukla uyumlu olduğu” belirtildi. Washington Post ise İsrail ordusunun beyaz fosfora başvurmadan maskeleyici duman üretebilecek türden daha güvenli alternatiflere sahip olduğunu hatırlattı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün ilgili bir raporuna göre beyaz fosfor, oksijenle temas etmeye başladığında 1500 dereceye kadar yükselen bir ısıda yanmaya başlıyor. Vücutta kalan kimyasallar iç organlara, bazen öldürücü şekilde zarar verebiliyor.
ABD, SATTIĞI SİLAHLARIN NASIL KULLANILDIĞINI DENETLEMEK ZORUNDA
İsrail’in en büyük silah tedarikçisi olan ABD’nin, Lübnan köyünde bulunan silahları ne zaman tedarik ettiği ise bilinmiyor. Fakat gazeteye konuşan insan hakları hukuku uzmanları, ABD’nin silah sattığı ortak ve müttefiklerinin bu silahları uluslararası hukuka uygun kullanıp kullanmadığını takip etme yükümlülüğüne dikkat çekti. Uzmanlar, beyaz fosforun da yoğun nüfuslu yerlerde kullanımının uluslararası hukukta kısıtlandığını hatırlattı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün direktörü Tirana Hassan, “ABD üretimi beyaz fosforun İsrail tarafından güney Lübnan’da kullanılması ABD’li yetkililer için endişe sebebi olmalı. Kongre, İsrail’in beyaz fosfor kullanımına dair raporları, ABD’nin askeri yardımını gözden geçirecek şekilde ciddiye almalı” dedi.
ABD’Lİ YETKİLİ:7 EKİM’DEN SONRA SATMADIK
Washington Post’un ulaştığı Biden yönetimi yetkilileri ise İsrail’in savaş hukukuna ne kadar uyduğuna dair anlık değerlendirmeler yapılmadığını söyledi. Bir savunma yetkilisi ise söz konusu saldırıdan haberdar olduklarını itiraf etti. İsrail’e 7 Ekim’den sonra beyaz fosfor göndermediklerini savunan yetkili, beyaz fosfor verdikleri ortak orduların bu silahları uluslararası hukuka uygun biçimde, sinyal ve maskeleme amacıyla kullanmak zorunda olduklarını söyledi; “Yasadışı kullanım iddiasını ciddiye alıyoruz” dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü 2009 yılında İsrail’in 22 günlük Gazze savaşında da beyaz fosfor kullandığını belgelemişti. Washington Post, kendilerinin buldukları parçalardan en az birinin, bu tarihte kullanılan silahlarla aynı dönemde üretildiğini de yazdı.
İsrail ordusu, 2013 yılında yaptığı bir açıklamada ise savaş sahasında beyaz fosfor kullanıöından vazgeçip gaz bazlı duman üretici silahlara geçiş yapmayı vaat etmişti. (DIŞ HABERLER)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***