8 ülkeden 27 baro, insan hakları örgütü ve hukuk grubundan oluşan bir heyet, geçtiğimiz ay Türkiye’ye yaptığı ziyaretinde ceza hukuku ve insan hakları avukatlarının maruz kaldığı muameleyi inceledi. Heyet, avukatların hükûmet tarafından sistematik olarak hedef alındığını söyledi.
Kasım ayında, birbirinden önemli ve prestijli 27 baro ve insan hakları örgütü Türk hükümetinin ceza hukuku ve insan hakları avukatlarına yönelik muamelesine ilişkin bir bilgi toplama misyonu için Türkiye’de bir araya geldi. Heyet tarafından yapılan ortak açıklamada şöyle denildi:
“ Türkiye’deki avukatların süregelen taciz, keyfi gözaltı, adil olmayan yargılama, işkence ve kötü muamele ile karşı karşıya kalmaya devam etmesinden üzüntü duyuyoruz.
Türkiye’de avukatlar, temsil ettikleri müvekkiller ve mensup oldukları meslek kuruluşları da dâhil olmak üzere, sadece hukuki çalışmaları nedeniyle tutuklanmakta, gözaltına alınmakta ve hapsedilmektedir.
Cezaevinde ziyaret ettiğimiz avukatların çoğu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesidir. Uzun yıllardır ceza ve insan hakları hukuku alanında çalışıyorlar ve Türk hükümetinin Türkiye halkının temel insan haklarını savunan avukatları sistematik olarak hedef aldığını kanıtlıyorlar.
Dahası, bu avukatlar gözaltına alındıklarında adil yargılanma hakkından mahrum bırakılıyorlar. Birçoğu 2017/2018’den bu yana adil olmayan yargılamalar ve etkisiz hukuki yardımın ardından tutuklu bulunuyor.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler Mahpuslara Muameleye İlişkin Asgari Standart Kurallar da dahil olmak üzere, cezaevleri için uluslararası kabul görmüş standartları ihlal eden tutukluluk koşullarından da ciddi endişe duyuyoruz. Gözaltılar keyfi olmaya devam etmekte ve çok az gerekçe ya da açıklama ile uzatılmaktadır. Aile üyeleriyle görüşmeleri kısıtlanmakta ve genellikle sadece iki ya da üç kişiyle iletişim kurabilecekleri izole edici koşullarda tutulmaktadırlar.
Keyfi gözaltılardan adil olmayan yargılamalara ve işkenceye kadar avukatlara yönelik kötü muamele, Türkiye’nin uluslararası topluma karşı yasal yükümlülüklerinin açık bir ihlalidir.
Türk hükümetinin sindirme taktikleri, hukukun üstünlüğü ve Türk vatandaşlarının adalete erişimi üzerinde caydırıcı bir etkiye sahiptir. Ceza hukuku ve insan hakları savunuculuğu alanında çalışan avukatlar için korku ve güvensizlik ortamını beslemektedir.
Türk hükümetinden, avukatları hedef alan tüm sindirme ve taciz eylemlerini durdurmasını ve BM Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler de dahil olmak üzere uluslararası hukuka uygun olarak avukatlık mesleğinin bağımsızlığına saygı göstermesini talep ediyoruz.”
Heyette yer alan barolar ve insan hakları örgütleri:
1. Bologna Barosu
2. Bordeaux Barosu
3. Brüksel Barolar Birliği
4. Katalan İnsan Hakları Savunma Derneği
5. Sınır Tanımayan Savunma – Avocats Solidaires
6. Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avrupa Avukatlar Derneği (ELDH)
7. Avrupalı Demokrat Avukatlar (AED)
8. Avrupa Baroları Federasyonu (FBE)
9. Grenoble Barosu İnsan Hakları Enstitüsü
10. Uluslararası Demokrat Avukatlar Birliği (IADL)
11. Uluslararası Avukatlar Gözlemevi (OIAD)
12. Avukatlar için Avukatlar
13. İngiltere ve Galler Hukuk Derneği
14. Lesvos Hukuk Merkezi
15. La Conférence des Bâtonniers – Fransa
16. France Avukatlar Sendikası
17. Belçika Demokrasi için Avukatlar Sendikası
18. Marsilya Barosu
19. Nantes Barosu
20. New York Şehri Barolar Birliği
21. Rennes Barosu
22. Rotterdam Barosu
23. Amsterdam Adli Yardım Avukatları Derneği (VSAN)
24. Demokrasi Araştırma ve Geliştirme Merkezi/ Uluslararası Hukuk Müdahale Grubu (CRED, GİGİ)
25. Barselona Barosu Savunma Komisyonu
26. Belçika’nın Fransızca ve Almanca Konuşan Baroları Grubu
27. Uluslararası Avukatlar Birliği – Institute for Rule of Law (UIA-IROL)
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***