Özellikle 15 Temmuz sonrası hizmet hareketi mensuplarına yapılan baskı ve zulümden dolayı Türkiye’den göç etmek zorunda kalanların yurt dışında başarı hikayelerini anlatıldı belgesel dizisi devam ediyor.
21’inci yüzyılın muhacirlerinin yaşadıkları zorlu süreçleri anlatan Tutunanlar dizisinin yeni bölümü, Youtube üzerinden yayına başlıyor. Belgesel tarzındaki dizinin her bölümünde farklı hikâyeler var.
Gazeteci Ahmet Daştan’ın hazırladığı ‘Tutunanlar’ programının bu bölümünün konuğu ülkesinden zorunlu olarak göçmek zorunda kalan Pedagog ve Eğitimci Dr. Süleyman Gümüşsoy oldu. İngiltere’ye yerleşen ve profesyonel koçluk yapan Dr. Gümüşsoy’un başarı hikayesini anlatıldı. 49 ülkeden 20 bin öğrenci ile birlikte çalışan Gümüşsoy, kendisi gibi göç edenlere “Bulunduğun yere ne kadar çok hızlı uyum sağlarsan o kadar sen sen olursun. Hızlı uyum sağlayamazsan sen senden olursun. Bedenini götürdüğünü yere aklını ruhunu götüremezsen orada yanlınızdır.“ uyarısında bulunuyor.
Sivas’ta doğan Dr. Süleyman Gümüşsoy zorluklar altına eğitim hayatını tamamlamış. Babası eğitim hayatına büyük katkı sağlayan kişi. Eyüp lisesi ardından İstanbul Üniversitesi tarih bölümü bitiren Gümüşsoy, İktisat fakültesinde Master ve Kırgızistan’da doktora yapmış.
FİKİR İŞÇİLERİ İLE TANIŞMAM
Dr. Gümüşsoy orta okul lise derken daha sonra fikir hayatına büyük katkıları olacak kendi tabiri ile fikir işçileri ile tanışmış 5.00) Onlarla olan birlikteliğim benim okumamı manalı hale getirdi. Adeta Asabı suffa olduğu gibi öğretmenlik mesleğinin yada insanlara bildiğini anlatmanın değerle olduğu izlenimi ile ondan sonra tüm motivasyonum oldu. İnsanlara dokunma eğitme ve geliştirme oldu. Sonunda öğretmenliğe karar kıldım. Öğretmenlik mesleğine nasıl daha iyi katkı nasıl sağlayacağım alan neresi diye baktığımda benim karşıma koçluk çıktı, Koçluğun özelliği insanların bireysel ilerlemesine katkı sağlıyor‘‘
AİLELERDE ÖNEMLİ PROBLEMLER VAR
Günümüzde ailelerde en önemli sorunun iletişim olduğunu vurgulayan Dr. Gümüşsoy; Temel iletişim kalıplarını kullanamayan ailelerde eş ve çocuklar arasında problemler ortaya çıkıyor. Çocuk benim istediğim gibi yetişin tavrı doğru bir yaklaşımı doğru değil.“ Dr. Gümüşsoy, koçluk eğitim sırasında bir öğrencinin durumunu fark edip ailesini uyarması sayesinde intihar girişiminden kurtarıldığını belirtiyor.
GÖÇ EDEN AİLELERİN PROBLEMLERİNE ÇÖZÜM
Göç eden ailelerin problemlerine değine Dr. Gümüşsoy, “Benim gördüğüm kadarı ile bu kadar yaşanan rağmen kendi ile barışık ve bulunduğu topluma katkı sağlayan ikinci bir topluluk görmedim. Göç eden insanların bu noktada entegrasyon aile bağlarının güçlü olması, bulundukları sosyolojik yapının kendilerini beslemesi, değerlerine bağlı kalmaları, ilimlere açık olmaları onları bu hususta hayatı yönetir hale getiriyor. Herkesin hedefi aile bütünlüğü. Bireysel yatırım ve birlikteliği önemli. Benim tavsiyen birincisi aile toplantısı haftada 1 saat eşler bir araya gelip, gelecek hafta ne yapacağız bunu konuşup planlamalı. İkincisi özellikle 11 yaş altı çocuk varsa onlarla oyun, üçüncüsü de asla ihmal edilmemeli eşler arası bire bir gezi. İnsanlar mutluğu eşi ve çocuklarından alır. Bu durum insanlara güç verir.
BEDENİNİZİ GÖTÜRDÜĞÜNÜZ YERE RUHUNUZUDA GÖTÜRÜN
Dr. Gümüşsoy sözlerin söyle sürdürdü: Bulunduğun yer ne kadar çok hızlı uyum sağlarsan o kadar sen sen olursun. Hızlı uyum sağlayamazsan sen senden olursun. Bedenini götürdüğünü yere aklını ruhunu götüremezsen orada yanlınızdır. Bulunduğunuz yerde alıcı değil verici olun katkı sağlayın. Ben buraya gideyim devlet baksın yada bulunduğum toplum bana destek versin yanımda olsun dan öte, Beni kimim ne yapabilirim ona bakmalı. Dolayısıyla göçten bulunduğum yerde etki alanımı etkin kullanım verici olmayı kendime ilke edindim. En önemli tavsiye insanlara ‘Önüne bak‘ çünkü insanlar hayatı ıskalıyor. Farkındalık yaşamıyorlar. Hayatın içinde hayatla o kadar içli dışlı yaşıyoruz ki. Hayatın güzelliğini göremiyoruz. Önümüzü göremiyoruz. Anı yaşamıyoruz.‘‘
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***