YouTube’da yayınlanan ‘Tutunanlar’ programının son konuğu Almanya’nın Augsburg Üniversitesi’nde tam zamanlı akademisyen olarak çalışan Yusuf Özdemir oldu. Özdemir, yoksul bir ailenin çocuğu olarak Giresun’da doğduğunu anlattı. Ailesinin kendisini okula gönderecek durumu bile olmadığını anlattı. “Babam bana ‘Oğlum seni okula veremeyiz, çok masraf oluyor’ derdi. Ağlarmışım ben. Sonra babamı razı ettiler. Akşam bana bir not kağıdı getirdi. okula kaydettirmiş. Çok mutlu olmuştum.” diyen Yusuf Özdemir, kendisiyle benzer durumda olan insanlara öncelikle gittikleri ülkenin dilini öğrenmeyi tavsiye ediyor.
Yusuf Özdemir, yeni hayatını ve Almanya’daki yaşamını şöyle anlattı:
2018’e kadar Uzakdoğu’da bir ülkede çalışıyordum. Almanya’ya başvurduk, kabul aldık. İyiki de Almanya’ya gelmişiz. Sanki burada doğmuş gibiyim. İnsanlarla kaynaştık.
Almanya’da düzen buldum. Kaos yok, kaotik bir ortam yok. Barışsever bir ruhunuz varsa böyle bir toplumdan memkun olmanız gerekir. Şehir hayatı çok düzenli, sokaklar, trafikvs.
Üniversitede bir görevim de ‘uluslararasılılaşma’… Üniversitenin dış dünyaya açılmasıyla ilgili projelerin de içindeyim.
Yaklaşık 25 yılımı farklı dil ve kültürler içerisinde geçirdiğim için kolay adapte oldum. Dil olarak hiç sıkıntı yaşamadım. 9 yıl Rusya’da bulundum sonra 10 yıl Filipinler’de çalıştım. 25 yılda 30 ülke gezmişimdir.
2018’de Almanya’ya geldikten dil öğrenme süreci başladı, sertifikalarımı aldım. Sonra üniversiteye başvurdum, kabul aldım. Sonra şu anda çalıştığım üniversiteye başvurdum, CV’mi gönderdim. Aradılar, kendileriyle çalışıp çalışmayacağımı sordular ve tam zamanlı olarak işe başladım.
Ben Almanya’ya geldim ve onlar hakkındaki bütün önyargılarım yıkıldı. Herkeste iyilik gördüm, pozitif bir yaklaşım gördüm. Ben bu insanları sevdim. Onların da beni sevdiğini biliyorum. Bir matematik hocam vardı. Bana “Yusuf, her gittiğin yeni ülke bir üniversite gibidir.” demişti. Almanya’da doktora yapıyor gibiyim. Olaylara Alman bakış açısıyla bakmaya çalışıyorum. Çok memnunum burada olduğum için…
Benim son 28 yılım göçebe olarak geçmiş. Daha çok empati duygularımızın artmasına neden oldu bu. Burada entegrasyonun kitabı yazılmış. Siz siz olarak kalıyorsunuz ama Almanya’yı anlama adına sürece dahil oluyorsunuz, kurslara gidiyorsunuz vs. Çok değerli bu…
Kendime bir hedef koydum. Almanca’yı öğrenmem gerekiyordu. Şu anda günlük konuşmalarımı Almanca yapacak seviyede öğrendim. Ancak dersleri İngilizce yapıyorum.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***