Türkiye Komünist Partisi (TKP) 2024 yılı için belirlenen 17 bin 2 lira asgari ücretin işçilere “ölün” demekten başka bir anlama gelmediğini belirterek “Bu ücretlerle emekçiler yıl sonunu getiremez. Patronlar ise durumdan çok memnun” açıklamasını yaptı.
“HESAP SORACAĞIZ”
Emekçiler gece gündüz demeden çalışırken patronların kârlarını artırdığını vurgulayan TKP’den yapılan açıklamada “İşçileri açlığa, sefalete sürükleyen patronlardan da düzenden de örgütlenerek hesap soracağız” denildi.
Açıklamada “Her şeyi var eden işçilerin emeğinin, patronların kâr hesabına ve siyasi iktidarın kirli oyunlarına terk edilmesini ve onların iki dudağı arasında olmasını kabul etmiyoruz. Sömürücülerden kurtulduğumuzda, insanca yaşamanın ve zenginliği eşitçe bölüşmenin mümkün olduğunu biliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“İşçileri açlığa terk edenlerden hesap soracağız
Asgari ücret 2024 yılı için 17.002 lira olarak açıklandı.
Açlık sınırının 15 bin lira, yoksulluk sınırının 45 bin lira civarında olduğu bir dönemde açıklanan bu ücret işçilere “ölün” demekten başka bir anlama gelmemektedir.
Neredeyse bütün patronlar rakam açıklandıktan hemen sonra “emekçilerimizin ezilmesine izin verilmedi” diyerek rakamdan mutlu olduklarını ve desteklediklerini açıkladılar.
Peki 17.002 lira ile işçiler nasıl yaşayacak?
Kirasını mı, faturalarını mı ödeyecek, çocuğunun okul masrafını mı, giyim ihtiyaçlarını mı karşılayacak, karnını mı doyuracak?
Bu ücreti açıklayanlar, işçilere bir ay bu ücretle nasıl geçinileceğini yaşayarak göstersinler! Üstelik asgari ücrete yapılan zam hayat pahalılığından dolayı birkaç ay içinde tekrar eriyecek ve açlık sınırı altına düşecekken, asgari ücrete yılda bir zam yapılacakken…
Bu ücretlerle emekçiler yıl sonunu getiremez.
Patronlar ise durumdan çok memnun.
Memnunlar, çünkü işçilere verecekleri ücret istedikleri gibi oldu, çünkü teşvikler almaya devam ediyorlar, çünkü bunları yaparken biz de “mağduruz” diyebiliyorlar.
Ama tüm bunlar büyük bir yalan. Çünkü patronlar kâr elde etmeye devam ediyor.
Emekçiler ülkenin hastanesinde, fabrikasında, inşaatında, okulunda, kirasını, faturasını, mutfak masrafını karşılayabilmek için gece gündüz demeden çalışırken patronlar kârlarını artırıyor.
Hepsi geçen yılla yapılan kıyaslamaya göre kârlarını katladılar.
Anlayacağınız onlar için işler tıkırında.
Peki bu ülkeyi var eden, üreten, bu zenginliklerin oluşmasını sağlayan milyonlarca emekçi için…
Ay sonu nasıl gelecek, kredi borcu nasıl ödenecek? Kredi kartı borcunu hangi karttan para çekerek kapatırız diye düşünüyoruz. Evet hepimizin aklında bunlar var.
İşçileri açlığa, sefalete sürükleyen patronlardan da düzenden de örgütlenerek hesap soracağız.
Soracağız ki, bu riyakarlığı işçilerin görmediğini sananlar yanılsınlar.
Soracağız ki, işçileri açlığa terk eden patronlar ve hükümet korksun.
Soracağız ki, işçilerin emeklerini gasp eden sömürücülerden kurtulalım.
Her şeyi var eden işçilerin emeğinin, patronların kâr hesabına ve siyasi iktidarın kirli oyunlarına terk edilmesini ve onların iki dudağı arasında olmasını kabul etmiyoruz.
Sömürücülerden kurtulduğumuzda, insanca yaşamanın ve zenginliği eşitçe bölüşmenin mümkün olduğunu biliyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***