CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Yurtta yaşanan olaylar ardı arkası kesilmeden devam ediyor. Asansör kazaları, yemekten zehirlenmeler sürüyor. 10 vekilimizle Türkiye’nin dört bir yanındaki KYK yurtlarını denetleyecek, oradaki öğrencilerin sorunlarını dinleyecek bir komisyon oluşturduk. Gençlik kollarımızla birlikte bir gençlik hattı ilan edeceğiz.
Konunun ilgilisi kimse onunla konuşup yurt meselesine müdahale edeceğiz. Neden yurtlarda kalite düştü? Çünkü bu iktidar pek çok yatırıma para buldu. TOKİ’ye yollar, köprüler yaptırdı ama yurt yaptırmadı. Çünkü öğrencilerimiz tarikatların kucağına düşsün, ve bunlar tarafından kindar olarak yetiştirilsin diye. CHP bunu biliyor ve bunun üzerine kararlılıkla gidiyor.
Hafta sonu Manavgat’ta, partimizin kampındaydık. Kurultay tartışmalarını geride bıraktığımız bir süreçte, bundan sonraki yerel seçim stratejimizi ve geleceği konuştuk. Elbette merak edilen konu dün yaşanan gelişmeler.
Bugün 5 Aralık, 1934 yılında, TBMM’de yapılan düzenlemeyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu düzenlemeden sonra 1935’te Meclis’e 18 kadın milletvekili girdi. Bu düzenlemeye liderliğiyle yol açan, bu düzenlemeye oy veren TBMM’nin rahmetli mensuplarını, ilk kadın milletvekillerimizi, bu düzenlemenin baş mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü; saygıyla minnetle anıyoruz.
Ancak maalesef hayatın yarısı kadın olmasına rağmen Meclis’in yüzde 18’i kadın ve CHP de bunun bir tık altında.
Bunu mutlaka düzenlenmemiz gereğini yapmamız gerekiyor. Yaş ortalaması 43 olan bir parti meclisi kurduk. Gölge kabinede 18 görevlendirme yaptık ve buradaki arkadaşlarımızın yarısı kadındır. AK Parti ise sadece aile bakanlığında bir kadın bakan görevlendiriyor. Bunun anlamı kadının sadece aileden sorumlu olabileceği düşüncesidir.
Torba kanunlara karşıyız. Ancak torba kanunda öyle bir madde var ki, 7 yıl önce BDDK’yı İstanbul’a taşıdılar. Yılbaşından sonra çalışanlarına kira desteği vermek için 42 bin TL’lik ek ödeme yapılacağını söylüyorlar. Hani herkes eşitti? İstanbul’daki bütün memurlar eşit ama BDDK’cılar daha fazla eşit. Buradan AK Parti’nin genel başkanına sesleniyorum. O maddeyi düzenleyip; İstanbul’da yaşayan tüm kamu kurumunda çalışan memurlara ve işçilere kira yardımı yapmaya varsan biz buradayız, hodri meydan.
‘BAHÇELİ VE ERDOĞAN’I EMEKLİLERE ŞİKAYET EDİYORUM’
Emeklilerin, asgari ücret kadar en az maaş alması gerektiğini söyledik. Bunu önerge olarak Meclis’e getirdik ama AK Parti ve MHP buna yanaşmıyor. Butün emeklilere AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ı şikayet ediyorum.
‘CHP TEMİZ, SOSYAL VE YEŞİL BELEDİYECİLİKLE ÖVÜNMEKTEDİR’
CHP, temiz, sosyal ve yeşil belediyecilikle övünmektedir. Muğla Büyükşehir Belediye başkanımız 25 yıldır Muğla’ya hizmet ediyor. Türkiye’de bir kurumun notu en yüksek biçimde AAA’dır. O kurum Muğla Belediye Başkanlığı’dır. Çünkü yabancı kredi veren kurumlar bütün dünya kredi verdiği zaman bunu geri alacağına ikna olduğu için kredi notu böyle. Son 10 yılda sadece 642 km’lik kanalizasyon yapmışlar. 3 bin 252 km’lik de yol yapılmış Muğla’ya.
Muğla’da, 4 kattan yüksek binalara imar vermemiş. Bakanlıklardan bu izin verildiğinde onu durdurmak için mücadele etmiş. İhtiyaç sahiplerine HalkKart vermiş. Osman Gürün, Muğla’ya 8.5 milyar TL’lik yardım ve hizmet yapmıştır. Koca devlet ise 3 milyar TL’lik yatırım yapmış. Kendisi Muğla’da bayrağı teslim edeceğini söyledi. Ben sizlerin huzurunda kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.
Çanakkale’de Türkiye’de ilk AB destekli katı atık yönetimi 2009 yılında yapıldı. En büyük çevre yatırımlarından biri olan biyolojik arıtma tesisi hayata geçmiş durumda. Türkiye’nin ilk yeşil yönetim binası da yine Çanakkale’de. Çevreyle barışık belediyecilik nasıl olur onu göstermişler. Çanakkale’de 4 tane mavi bayraklı plaj var. O topraklar AK Parti tarafından yandaşlara vaat edilen topraklar. Allah herkese görevi böyle bırakmayı nasip etsin Ülgür Gökhan başkanım.
Belediye başkanlarından oluşturacağımız bir heyet genel merkezimizde, belediyecilik üzerine tecrübelerini anlatacak. Bu bir ayrılık değil, ayrıca bir kavuşma var. Bolu Belediye Başkanımız Tanju Özcan aramıza döndü, hoş geldiniz belediye başkanım.
ÖZEL’DEN KADIN VE GENÇLERE ÇAĞRI
Kadınlara gençlere çağrımdır: Belediye meclisleri için başvurun. Fermuar yöntemiyle seçim yapacağız, kadın ve gençlik kotasını belediye meclislerinde uygulayacağız. Aday yok bahanesi olmasın. Siz başvurun, genel başkanınız arkanızda.
Antalya’da 2,6 milyon kişi yazıyor. Oysa 16 milyonu yabancı 10 milyonu yerli 26 milyon turist geliyor. Yani, 1 kişilik destek görüyor yerel yönetimler 10 kişilik hizmet yapıyor. Bu durumda 26 milyon kişinin atık suyunu bu bütçe ile arıtamıyorsunuz. Devletin buna destek olması lazım. Kültür ve Turizm Bakanı destek oluyor, onların çevreye duyarlılığı yok, ben yapıyorum diyor. Bir evrak getiriyorlar, belediye başkanının önüne koyuyorlar. Arıtmayı yaparım yoksa seni sorumlu tutarım, imza at, 25 yıl atık su bedeli benim diyorlar. Oysa amorti etmesi için 5 yıl yetiyor. Yani Muğla’nın, Antalya’nın, Aydın’ın atık su bedelini, sırf belediye başkanlarının çevre duyarlılığı ve gerçekte yapması için onların sırtına yüklediği için o kentin 25 yıllık atık su bedelinin üstüne çöküyorlar. Belediyede kalsa 5 yıl sonra Muğla, Antalya, Aydın o şehre harcayacak ama o parayı hortumluyorlar. Neden o kentin gelirlerine çöküyorsun?
‘DEPREM KARŞISINDA ZENGİNLERİ KAYIRAN, YOKSULLARI DIŞLAYAN BİR ÇALIŞMA VAR’
6 Şubat, 10 ilimizi etkisi altına alan büyük bir depremi yaşadık. 10 ay geçti, dün Gemlik merkezli bir deprem oldu. İstanbul’da da hissedildi ve yine unutulan bir deprem gerçeği herkesin zihinlerine geldi. Yaz aylarında çevre bakanı çıkıp şöyle demişti; ‘biz gerekirse Meclis’i yazın çalıştırıp düzenleme yapacağız’. Kapımızı çalan olmadı, ekimde bir şeyler yaptılar ama yetersiz. Çıkardıkları düzenlemeler dirençli kentler yaratmak için yetersiz. Kamuoyunda değerli arsa ve arazilerin rezerv alanı ilan edilip, kent yoksullarının yerlerinden edilip bu çalışmalarda da deprem karşısında sınıfsal bir ayrım yapıldığına karşı eleştiriler var. Meslek örgütlerinin, STK’ların görüşleri alınmadı. Zenginleri kayıran, yoksulları dışlayan bir çalışma yapılıyor. İstanbul depremi yaklaşıyor. Merkezi yönetim ne yapıyor?
İYİ PARTİ’NİN KARARI ÜZERİNE
CHP Gneel Başkanı olarak seçildiğim gündem itibaren Cumhur İttifakı karşısında tüm muhalefetin, toplumsal muhalefetin bir araya gelmesini ve iş birliği yapmasını savundum. İttifak kelimesi yoruldu yıprandı.
Hem kentler bazında, hem de yereldeki CHP örgütlerinin, diğer partilerinin örgütlerinin olgunlaştırdığı çözümler kazandıran çözümler olabilir.
Bütün topluma çağrılar yapıyoruz. 30 kasım’da Akşener’i ziyaret ettik. Sayın Akşener’e 81 ilde aday çıkarma kararlarından haberdar lduğumuzu bu kararın gözden geçirilebilir olup olmadığı, mümkünse gözden geçirilmesini önerdim. Ve müzakereler sırasında da teklifimizi, bir masa kuralım, iş birliği yapalım. En iyi sonucu alalım, birbirimize ve Türkiye’ye kazandıralım.
Ayrıntılar gelecek…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***