25 Ekim gecesi Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda 16 öğrencinin bindiği asansörün düşmesi sonucu Zeren Ertaş adlı bir öğrenci hayatını kaybetmişti.
Bu olayın ardından Türkiye’nin farklı illerinde Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalan öğrenciler protestolar düzenledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, kaza ile ilgili adli soruşturma kapsamında 3 kişinin tutuklandığını, idari soruşturmanın ise devam ettiğini açıkladı.
BBC Türkçe, üniversite öğrencileri ile KYK yurtlarında yaşadıkları sorunları konuştu.
‘Sıra bize gelsin istemiyoruz’
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Dilan Tekin, “Bir üniversite öğrencisi Zeren’in ölümünü duyduğu zaman, ilk tepkisi ‘artık yeter’ demek oluyor. Çünkü sıra bize gelsin istemiyoruz” diyor.
Üniversite öğrencileri, kaldıkları KYK yurtlarında asansörlerin sıklıkla bozulduğunu, öğrencilerin kat aralarında kaldığını, asansörlerin su akıttığını ve bazı dönemler servis dışı kaldığını söylüyor.
’10 öğrenciden yalnızca biri KYK yurtlarında yer bulabiliyor’
Barınamıyoruz Hareketi’nin verilerine göre Türkiye’de yalnızca 10 öğrenciden biri KYK yurtlarında yer bulabiliyor.
Dilan Tekin, KYK yurtlarında kapasiteyi artırmak için odalara ranzalar yerleştirildiğini söylüyor:
“Kapasitesinin yetmediği yurtlara bu kadar çok öğrenciyi istiflemek bir çözüm olmuyor, aksine bir sürü yeni sorunu da beraberinde getiriyor.”
Bu yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde eğitimine başlayan Bengisu Keskiner, KYK yurdunda 4 kişilik bir odada 6 kişi kaldıklarını söylüyor.
Keskiner, “6 kişinin bu kadar küçük bir odada kalmasının en büyük dezavantajı, birimiz hasta olduğunda hepimizin hasta olması” diyor.
‘Çoğumuzun sürekli hasta olmasının bir sebebi de yetersiz beslenme’
KYK yurtlarının hijyeni ve yurtta verilen yemeklerin kalitesi de tartışma konusu.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki Bediüzzaman Said Nursi KYK Kız Öğrenci Yurdunda kalan öğrenciler, 11 Kasım akşamı yedikleri tavuk yemeğinden etkilenerek hastaneye kaldırılmıştı.
Üniversite öğrencileri, KYK yurtlarında verilen yemeklerin yetersiz olduğunu, zaman zaman yemeklerden böcek ya da yabancı madde çıktığını söylüyor.
Keskiner, “Bize yemeklerin standart olduğu söyleniyor ama çoğumuzun sürekli hasta olmasının bir sebebi de yetersiz beslenme” diyor.
Öğrenciler, yurtlardaki hijyen koşullarından ve personel eksikliğinden de şikayetçi.
‘Bu bir bütçe sorunu değil’
Barınamıyoruz Hareketi’nin derlediği verilere göre Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bütçesinin yüzde 3’ü ile yurt kapasite sorunu çözülebilir.
Bunun bir bütçe sorunu olmadığını düşünen Tekin, “Bütçenin buraya ayrılmaması ile ilgili bir problem söz konusu” diyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***