HABER MERKEZİ – İktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediğini belirttikleri 2024 yılı bütçesine karşı sokağa inen KESK üyeleri, halktan ve emekten yana bütçe istedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne karşı birçok kentte sokağa çıkıp taleplerini hükümete duyurdu.
WAN
KESK Wan Şubeler Platformu, “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” talebiyle açıklama yaptı. Kentte bulunan bir alışveriş merkezi önünde yapılana açıklama sırasında “Ranttan, talandan, israftan savaştan değil, halktan ve emekten yana bir bütçe için omuz omuza” pankartı açılıp, sık sık “Savaşa değil, eğitime bütçe” ve “Bijî berxwedana kedkaran” sloganları atıldı.
Açıklamayı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Wan Şube Eşbaşkanı Murat Atabay okudu.
‘İKTİDARIN ENKAZININ FATURASINI EMEKÇİLER ÇEKİYOR’
Emekten ve halktan yana bütçe talebi için burada olduklarını dile getiren Atabay, bugün Türkiye’nin içerisinde olduğu durumun bir “yoksulluk krizi” olduğuna söyledi. Bütçe toplantılarına dikkat çeken Atabay, bütçeye ayrılan payın yetersiz olduğunu kaydetti.
Atabay, “Toplanacak her 100 TL verginin sadece 4 TL’si yoksullukla mücadeleye, 4 TL’si tarım ve ormancılığa, 3 TL’si istihdama, 2,7 TL’si hukuk ve adalete ayrılıyor. Sadece 400 kuruşu kırsal kalkınmaya, 360 kuruşu çocukların korunmasına ayrılıyor. Toplanacak her 100 TL verginin sadece 120 kuruşu bağımlılıkla mücadeleye, 53 kuruşu ise kadının güçlendirilmesine ayrılıyor. İşte bu bütçe yasa teklifi 11 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’na gelecek. 11 gün sonra ise ‘bütçeyi oylarınıza sunuyoruz, kabul edenler…’ denilerek oyalanacak. Hepimizin bir yılı TBMM’de vekillerin bir iki dakikalık oylama ile belirlenecek. Biz de buradan vekillere değil, asillere, sizlere, vatandaşlara soruyoruz. Bu bütçeyi kabul ediyor musunuz? KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz” dedi.
ADANA
KESK Adana Şubeler Platformu ise İnönü Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Kentte bulunan sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı açıklamada, “Sermayeye değil, emekçiye bütçe” ile “TTB yalnız değildir” sloganları atıldı.
Açıklamada basın metnini okuyan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ersin Demirçin, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) hedef alındığı davada Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına tepki gösterdi. Demirçin, “KESK olarak bu hukuksuzluğu kınıyoruz. Emek, barış ve demokrasi mücadelesinde birlikte yol yürüdüğümüz, yaşamın, yaşatmanın, barışın yanında yer alan TTB ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz” dedi.
Emeği ile geçinen kesimler ve halk olarak her geçen gün daha fazla yoksullaşıp, daha fazla güvencesiz hale getirildiklerini dile getiren Demirçin, iktidarın kendi eliyle yarattığı faturasını halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Demirçin, “Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan bu haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. Yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülmeye karşı ‘Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!’ diyerek omuza omuza verelim. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim” diye konuştu.
Adana Tabip Odası adına konuşan Sedat Yeniocak ise, TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasını kınayarak, mücadelelerinin süreceğinin mesajını verdi.
MERSİN
KESK Şubeler Platformu Mersin’de de Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. Taşınan pankart ve atılan sloganlarla 2024 yılı bütçesine dair tepki ve taleplerin gösterildiği açıklamada konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, 2024 yılı bütçesinin yaklaşık bir aydır Meclis’te kapalı kapılar ardında halktan gizli görüşüldüğünü, bu süreçte ise iktidar eliyle Anayasa değişikliği, 50+1 ve ‘İsrail terör devletidir’ gibi sözlerle farklı gündemler yaratıldığına dikkat çekti.
Sümbül, iktidarın ‘Türkiye, dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek’ vaatlerine karşılık Türkiye halklarının her geçen gün yoksullaştığını ve güvencesiz hale geldiğini ifade etti. ‘Yeni ekonomi’ modeli adı altında başlatılan yeni saldırı dalgası ile ellerinde kalan son haklara da göz konulduğunu söyleyen Sümbül, iktidarın, kendi eliyle yarattığı krizin faturasını halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmeyeceklerini kaydetti. Açıklama alkışlarla son buldu.
İZMİR
İzmir’de ise KESK üyeleri bütçe taleplerine ilişkin Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katılarak destek verdi. “Emekten halktan yana bütçe istiyoruz” pankartı açılan açan emekçiler “Savaşa değil, emekçiye bütçe”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “Vergide adalet istiyoruz” sloganları attı.
Açıklamayı yapan KESK İzmir Şubeler Platformu Sözcüsü Mustafa Güven, 2024 yılı bütçe yasa teklifinin “yeni ekonomi modeline dayalı saldırı dalgasının ürünü olduğunu” ifade etti. Güven, 2024 yılı bütçesinde kamu emekçileri, emekliler, işçiler, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar, kadınlar ve gençlerin yer almadığını söyledi.
ANKARA
KESK Ankara Şubeler Platformu tarafından yapılan açıklamada konuşan SES Şube Eşbaşkanı Mukaddes Angay, iktidarın Meclis’te görüşülen bütçe kanun teklifinin acele kabul edilmesini istediğini ifade etti.
Angay, “21 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetenler nutuk atıyor. Ama her geçen gün düne göre daha yoksullaştık. Daha güvencesiz hale geldik. Geldiğimiz noktada: İşsizlerin sayısı 9 milyona yaklaştı. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz. Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. Bu koşullarda ülkede milyonlarca emekli 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda.85 milyonluk nüfusun 50 milyonu açlık sınırı altında, 80 milyonu yoksulluk sınırının altında bir yaşam savaşı veriyor” dedi.
KESK’liler halktan, emekten yana bir bütçe için taleplerini ise şöyle sıraladı:
*Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
*Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
*Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
*Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
*Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
*Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.
*Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.
*Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
*İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.
*Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
*Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***