ŞIRNEX – Şirnex’te konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Erdoğan’ın ‘İstanbul’u kaybettik ama Şırnak’ı kazandık’ sözlerini hatırlatarak, “Bu kongre elde edeceğimiz zaferin müjdecisi olsun. 31 Mart gecesi ‘Şirnex’i kazandık’ diyelim” dedi. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise, asker ölümlerinin sorumlusu olarak Erdoğan ve Bahçeli’yi işaret etti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex İl Örgütü, “Dem dema azadîyê ye” şiarıyla 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi. Kentteki bir otelin konferans salonunda düzenlenen kongreye saatler öncesinden gelen partililerin birçoğunun üzerinde yöresel kıyafetleri yer aldı. Partililer kongrenin başlamasını seslendirilen şarkılar eşliğinde halay çekerek bekledi.
Kongreye DEM Parti Sözcüsü ve Şirnex Milletvekili Ayşegül Doğan, kentin partili diğer milletvekilleri Nevroz Uysal ve Mehmet Zeki İrmez ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır katıldı. Siyasetçiler salona girişte alkış ve zılgıtlarla karşılandı.
Kongrenin başlatılmasıyla ilk olarak DEM Parti Sözcüsü Ayşelgül Doğan partililere seslendi.
Kürt halkının 100 yıldır hep olağanüstü karşı karşıya kaldığını dile getiren Doğan, “Bütün çalışmalarımız, mücadelemiz olağanüstü süreçlerden geçiyor. Yine olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Sesimizin duyulmasını istemeyenler, taleplerimizin yanlış anlaşılmasını isteyenler ve bizi barış istemiyormuşuz gibi göstermeye çalışanlar yine saldırılarına başladı” dedi.
‘KÜRT HALKININ GÖZÜ ŞİRNEX’TEDİR’
Şirnex’ın bütün ilçeleriyle Kurdistan’ın tam kalbinde olduğunu ifade eden Doğan, “Bunun için bugün yapılan kongre sadece bir partinin kongresi değildir. Böyle ele alınmaması gerekiyor. Seçimlere doğru gidiyoruz. Büyük bir zafer elde etme durumumuz var. Eğer bu ihtimale inanırsak, cesaretle barış ihtimaline sahip çıkarsak ve onların sesini yükseltip kimsenin toplumu zehirlemesine izin vermezsek başarıya ulaşacağız. Hem kongremizi hem de çalışmalarımızı bugünden sonra bu çerçevede yürütmeliyiz” dedi.
ERDOĞAN’IN O SÖZÜNÜ HATIRLATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2019 yerel seçimlerinden sonra sarf ettiği ‘İstanbul’u kaybettik ama Şırnak’ı kazandık’ sözlerine hatırlatan Doğan, “Niye bunu dedi? Çünkü Şirnex ve ilçelerinin barış ve özgürlük mücadelemiz için önemini biliyorlar. Bundan dolayı bu saatten sonra bu yaklaşımla çalışmamız lazım. Bu kongre 31 Mart gecesi elde edeceğimiz zaferin müjdecisi olsun. 31 Mart gecesi evlerimize döndüğümüzde, ‘Şirnex’i kazandık’ diyelim. Hileleri, hırsızlıkları, fırıldaklıkları bizden daha güçlü değildir. Gücümüz, örgütlülüğümüz ve irademiz onlardan daha büyüktür. Bu müjdeyi bekleyen çok kişi var. Sadece Şirnex halkı bunu beklemiyor, bütün Kürt halkının gözleri Şirnex’tedir. Bunun için bugün bütün kırgınlıkları, tartışmaları bir kenara koyup Şirnex’ı kazanmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘GÜÇLÜYÜZ, İNANÇLIYIZ’
Doğan’ın ardından DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır konuştu.
Keskin Bayındır, “Botan Kurdistan’ın kalbidir. Botan halkı, başı dik ve mücadeleci bir halktır. Nuh tufanı Botan’da bitti. AKP–MHP faşist iktidarı zorbalıklarıyla bu tufanı sürdürmek istiyor. Fakat Botan halkı bu tufanı kabul etmeyecek. Botan, tufan yeri değil, özgürlük yeri olacaktır. Yurtsever halkımıza inanıyoruz. Onlarca yıldır bunca zorbalığa karşı bir adım dahi geri adım atmayan halkımıza inanıyoruz. Güçlüyüz, inançlıyız. Nasıl ki Allah Nuh tufanını Botan’da bitirdiyse bizlerde Botan’ı zorbalık, ölüm yerine çevirmek isteyenlerin politikalarını bitirip barış, özgürlük yerine çevireceğiz” diyerek sözlerine şöyle başladı.
Yürüttükleri siyaset ve mücadelenin halkın özgürlüğü için olduğunu söyleyen Bayındır, “Her zaman barış için elimiz havadadır. Erdoğan ile kirli ve kan emici ortağı Bahçeli, Kürtlerin barış ve özgürlük elini her zaman havada bırakıyor. Bütün dünya biliyor ki Kürtler, ana sütü gibi kendilerine reva olan hakları için mücadele ediyor. Bunun için bir adım dahi geri atmıyorlar. Bu katliamlar bitmediği müddetçe Kürt sorunu bitmez. Bu katliamlar devam ettiği müddetçe de mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘KURDİSTAN’I KAN GÖLÜNE ÇEVİRMEK İSTİYORLAR’
DBP Eş Genel Başkanı Bayındır, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına da değindi.
Bayındır, “AKP-MHP iktidarı, Rojava’daki hastane, cami ve bütün yaşam alanlarına barbarca saldırıyor. Kurdistan’ı kan gönlüne çevirmek istiyorlar. Dilimize karşı da köklü bir düşmanlık var. Camilerimizde de Kürt dilini yasaklamak istiyorlar. İnandığımız dinimizi bile yabancı bir dille öğrenmemizi istiyorlar. Bütün diller var ama Kürtçe yok. Eğer Kürtçeyi kabul etmiyorsanız Kürtleri de kabul etmiyorsunuzdur. O zaman biz de seni kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘CENAZELERİN SEBEBİ ERDOĞAN VE BAHÇELİDİR’
Devam eden savaş ortamı içerisinde cenazelerin gelmesinin sebebinin Erdoğan ve Bahçeli olduğunu söyleyen Bayındır, şöyle devam etti: “Bu faşist AKP-MHP iktidarı, düşmanlığını derinleştirmek istiyor. Kürt halkının arasındaki ittifaksızlıktan güç alıyorlar. Biz de bütün Kürtlere sesleniyoruz. Bugün birlik zamanıdır. Tek yürek olma zamanımdır. İttifakla bütün bu sorunları çözeceğiz. Nerede olursak olalım 4 parça Kurdistan’da ulusal ittifak lazım. Bunun sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır. Nerede olursak olalım birlik ve yurtseverlik örgütünü söylemeliyiz. Barış ve özgürlüğün temeli budur. Hiçbir annemizin ve arkadaşımız umutsuz olmasını istemiyoruz. Faşist Türk devletine muhtaç değiliz. Bizleri siyasetimizi bu ölümlerini sorumlusu yapmak istiyorlar. Türkiye gelen bu cenazelerin sebebi Erdoğan ve Bahçeli’nin siyasetidir. Bunun başka sorumlusu yok.”
‘TECRİT KALDIRILSIN’
Konuşmasının devamında İmralı tecridi üzerinde duran Bayındır, “Kürt halkının lideri Sayın Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit altında. Sayın Öcalan, Kürt halkı ve Ortadoğu halkları için nasıl bir rol önümüze koyuyor? Sayın Öcalan duruşuyla ve sözleriyle her zaman şunu belirtiyor; ‘Bu devlet ve iktidar imkan verirse Kürt sorununu bir haftada çözeceğim.’ Fakat AKP-MHP savaş ve köklü bir düşmanlıkla Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uyguluyor. Kürdistan ve bütün Ortadoğu’yu kan gölüne çevirip katliam yapmak istiyorlar. Bu katliam ve ölümlerin tek sebebi Erdoğan ve Bahçeli’dir. Kürt halkı, özgürlük ve barış için mücadele ediyor. Bunun dışında hiçbir amacı yoktur. Kürt sorunun çözülmesi gerekiyor. Bunun için bir an önce Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bitirilmesi lazım. Kurdistan ve Ortadoğu’nun özgürlük ve barış yeri olması lazım. Hiç kimse Ankara ve İstanbul’da siyasetimizi tehdit etmesin. Sizin karşınızda dik duracağız ve tek bir adım dahi geri atmayacağız. Kendimize, halkımıza ve onlarca yıllık mücadelemize inanıyoruz” diye konuştu.
YA ŞİRNEX’İ KAZANACAĞIZ YA İSTANBUL’U KAYBEDECEKSİNİZ’
31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere de değinen Bayındır, son olarak şunları söyledi: “Önümüzde seçimler var. Devrimci ve seferberlik ruhuyla tarihi bir çalışma yürüteceğiz. Hepimizin omuzuna büyük bir yük düşüyor. Bu sadece yöneticilerin, partinin veya eşbaşkanın değil. Bu Kürt halkının, Botan’ın onur mücadelesidir. Buradan söylüyoruz. Ya biz Şirnex’i kazanacağız ya da siz İstanbul’u yine kaybedeceksiniz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***